Suriye Kürt Demokrat Partisi (PDK-S) Politbüro üyesi Evdilmecid Sebri,  uluslararası Cenevre-2 toplantısında dikkat çekerek, tarihi bir süreçten geçildiğini belirtti. Sebri, tüm Kürt güçlerinin aralarındaki çelişkileri bir yana bırakarak tek bir heyet halinde Cenevre-2'ye katılmak için "tarihi sorumluluğu üstlenmeye" çağırdı.

Suriye Kürt Demokrat Partisi (PDK-S) Politbüro üyesi Evdilmecid Sebri, Geçici Yönetim ve Ocak ayında Suriye çatışmasına çözüm için yapılacak olan uluslararası Cenevre-2 konferansına ilişkin tutumları konusuna ANF'ye konuştu.

Kürt halkının tarihi bir dönemden geçtiğini belirten Sebri, tüm Kürt güçlerini aralarındaki çelişkileri bir tarafa bırakarak tek bir heyet halinde Cenevre-2 toplantısına katılmaya çağırdı. Sebri, "Biz içinden geçtiğimiz sürecin tarihi olduğunu söylüyoruz. Bunun unutulmaması gerekiyor" diyerek, herkesi bu tarihi sorumluluğu üstlenmeye çağırdı. 

Cenevre-2'ye nasıl bir heyetle gidileceğinin henüz netlik kazanmadığını ifade eden Sebri, görünürde tüm Kürt partilerin Cenevre-2 toplantısına bağımsız bir heyetle gidilmesinden yana olduğunu söylerken, "Ancak bu heyetin nasıl olacağı henüz netlik kazanmadı. Yaklaşımlar bu konuda aynı değil" dedi. Sebri, "Açık ki, Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (ENKS) bünyesindeki bazı partiler bağımsız bir heyet olarak Cenevre-2'ye katılmaktan yana"  diye belirtti.

Buna karşı çıkan partilerin ise Türkiye ve Mesut Barzani'nin KDP'sinin etkisi altında olduğuna dikkat çeken Sebri, isim vermeden El Parti, Azadi ile Yekiti'den oluşan Yekitiya Siyasi'yi (Siyasi Birlik) eleştirdi. Sebri, "ENKS içinde yer alan bazı partilerin tavrı nettir ve Kürt halkının çıkarlarını savunuyor ancak, Kürtlerin bir olmasını istemeyen partiler karşısında güç oluşturabilecek bir düzeye henüz ulaşmadılar.  Bazı partiler ise ikircikli ve kendi tavırlarını netleştiremiyorlar" dedi.

Batı Kürdistan Geçici Yönetimi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Sebri, "Mevcut durumda Özerk Yönetim'e en şiddetli karşı çıkan devlet Türk Devleti'dir. Türk devleti bölge devletleri ve uluslararası güçlerle olan çıkarlarını kullanarak Kürt halkının haklarını elde etmesini engellemeye çalışıyor. Güney Kürdistan'da da bazı partiler farklı bir tavır sergiliyorlar ve bu eleştiri konusudur" şeklinde konuştu.

Suriye'de Kürtlerin haklarını elde etmesine karşı gelişen tavırların değişmesini umut ettiklerini belirten Sebri,  "Burada (Batı Kürdistan'da) sözkonusu olan bir parti veya bir kişinin çıkarları değil. Bir halkın çıkarları var ve Kürt güçlerinin de buna göre hareket etmesi gerekiyor. ABD, bazı Avrupa devletleri ve Türk devleti Kürt halkının irade sahibi olmasını, Cenevre-2'ye bağımsız bir heyet göndermesini istemiyorlar. Kürt meselesinin Cenevre'de tartışılmasını da istemiyorlar. Bu dostane bir yaklaşım değildir" dedi.

Bu hassas dönemde Kürdistani güçleri Batı Kürdistan'a destek olmaya çağıran Sebri, bunun tarihi bir sorumluluk olduğunun altını çizdi. Sebri, en çok da KDP'nin yardım etmesi gerektiğini savundu.

Efrin, Kobanê ve Cizîr bölgelerinin ayrı özerk bölgeler  olarak örgütlendirilmesi konusunda alınan kararlara değinen Sebri, Suriye'nin bölüneceği ve bir Kürt devleti kurulacağı yönündeki endişeleri gidermek için böyle bir önerinin gündeme geldiğini söyledi.  Sebri, "Bu özerk bölge yönetimlerinin birleştirilmesini gelecekteki koşullar belirleyecek" dedi.

Yeni kurulan Demokratik Özerk Yönetim Yasama Meclisi'ne de dikkat çeken Sebri, bu meclis bünyesinde 19 kişilik bir komitenin Özerk Yönetim projesinin hayata geçirmekle görevlendirildiğini söyledi. Sebri, "Bu komite yasalar hazırlayacak ve Yasama Meclisi'ne getirecek" ifadelerini kullandı. 

Demokratik Özerk Yönetim'e yönelik saldırıların da devam ettiğini sözlerine ekleyen Sebri, "Özerk Yönetim'in çalışmaları gayet iyi gidiyor. Ama buna karşı her taraftan saldırılar var.  Şu ana kadar içeride Geçici Yönetim'e yönelik tepki yok. Buna karşın uluslararası ve bölgesel güçler siyasi, ekonomik, diplomatik ve askeri yönlerle saldırı içerisindeler.  Bu güçler Kürtlerin özgürlüklerine kavuşmasını istemiyorlar" diye konuştu.