Fransa’nın başkenti Paris’te dün düzenlenen “Ortadoğu’da kriz, Kürtler ve DAİŞ’e karşı direnişi” konulu konferansın sonuç bildirgesi açıklandı. Sonuç bildirgesinde, çözümün de uluslararası düzeyden geçtiği, çok taraflı, BM’nin de rol oynayacağı bir yöntemin hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı denildi.

Ortadoğu’daki durumun ciddiyetine dikkat çekilen sonuç bildirgesinde Kürtler, Süryaniler, Araplar, Türkmenler, Ermeniler ve diğer kültürlerin yaşadığı durum vurgulandı. Ortadoğu’daki krizin uluslararası güvenliği etkileyeceği ve tehdidin genişleyeceği binlerce insanı tehlikeye atacağı da kaydedilen sonuç bildirgesinde,

Büyük güçlerin ve bölgesel güçlerin 20 yıldır yürüttüğü savaş politikalarının başarısızlığa uğradığı, politik, ekonomik ve antagonist ve inanç çeşitliliğine ihtiyaç olduğu da belirtilen sonuç bildirgesinde, “Türkiye’de Erdoğan şoven, otokratik, baskıcı ve şiddet politikaları, inkarcı yaklaşımları, DAİŞ ile ikili oyunu yürürlüğe konuldu” denildi.

Kürtlerin DAİŞ’e karşı başta Kobanê olmak üzere Türkiye’de yürüttüğü mücadelenin dünya genelinde yankısını bulduğu da vurgulanan sonuç bildirgesinde konferans bileşenleri, Kürtlerin öz yönetim mücadelesinin, politik, ideolojik ve öz savunma ile uzun vadeli olacağının farkında olduğu da belirtildi.

DAİŞ ile mücadele edilmesi gerektiği de vurgulanan sonuç bildirgesinde, halkların öz savunma yapma hakkı olduğu da vurgulandı. Bu mücadelenin de bölgeye askeri müdahalede bulunan büyük güçler tarafından yapılamayacağı da belirtilen sonuç bildirgesinde, “Bu durumdan çıkmak için değiştirilemeyecek politik çözüm bulunmalı” denildi.

Çözümün de uluslararası düzeyden geçtiği, çok taraflı, BM’nin de rol oynayacağı bir yöntemin hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.

Politik çözümün de demokrasisiz olamayacağı da ifade edilen sonuç bildirgesinde, bölgedeki dini ve kültür çeşitliliğinden dolayı, “Bir grubun iktidar olduğu bir ülkede kin ve parçalılığın demokrasi dışında herhangi bir yöntemin çözüm olmayacağına tarih tanıklık etmiştir” denildi.

Kimliksel, sosyal, kültürel, inançsal ve kadınların kurtuluşu için, Demokratik Birlik Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Kürdistan Ulusal Kongresi eşit olmayan koşulları dengelemek için önemli bir rol oynadığına da dikkat çekildi.

Demokratik toplum örgütlerinin bölgede yürüttüğü somut çalışmalardan yola çıkarak, Kuzey Kürdistan ve Suriye’deki Kürtlerin demokrasi için önemli bir rol oynayacağı da belirtilen sonuç bildirgesinde, “Kürt halkının hakları, kimliklerini inkar etmek savaş gerekçesidir” denildi.

Kürt halkının hakları için, kendi topraklarında eylemler ile dayanışma sadece sembolik olmaması gerektiği de kaydedilen sonuç bildirgesinde Kürt sorununun çözümü için uluslararası güçlerin de baskı yapması gerektiği belirtildi.