Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (PAJK) Koordinasyonu, 1996da Dersimde bir fedai eylemi sırasında hayatını kaybeden PKK militanı Zeynep Kınacıyı (Zilan) 17. yıldönümünde yayınladıðı bir mesajla andı. PAJK, tüm kadınları Zilan çizgisinde buluşmaya, kenetlenmeye ve mücadeleyi yükselterek erkek egemenliðini ve onun etrafında örülen sistemi kırmaya çaðırdı.
PAJK Koordinasyonu masajında 30 Haziran 1996da Dersimde düzenlediði fedai eylemle Kürt özgürlük mücadelesinin kadın sembolü haline gelen Zeynep Kınacıyı andı.
Mesajda şunlar belirtildi: 30 Haziran büyük şehidimiz Zilan yoldaşın gerici ve faşizan güçlerin Önderliðimize dönük uluslar arası komplo girişimine cevaben geliştirmiş olduðu fedai eyleminin 16. Yıldönümünde başta Zilan yoldaş olmak üzere Özgürlük Mücadelesinde ölümsüzleşen tüm Kürdistan şehitlerini saygıyla anıyoruz. Önder Apoya ve tüm mücadele deðerlerimize karşı gelişen uluslar arası saldırılar bugünde artarak devam etmektedir. Bu saldırılara karşı büyük bir direnişle cevap veren Önderliðimiz, şehitlerimiz ve yurtsever halkımız, kendi yaratımlarıyla tarihi çıkışlara imza atmışlardır. Kendi öz dinamiklerine dayanarak gelişen Özgürlük Hareketimiz, Kürdistan coðrafyasında bir halkın umudunu, yaşam inancını, Özgürlük iddiasını ve irade olma gücünü yeniden yaratarak talancı, soykırımcı, sömürgeci ve asimilasyoncu zihniyete karşı varlıðını koruma, özgürlüðünü saðlama mücadelesini yükseltmiştir.
Özgürlük mücadelemizin tarihinde egemen güçlere karşı büyük eylemiyle direniş çizgimizi yeni bir hamleyle taçlandıran Zilan yoldaşımız, 1996 yılında Önderliðimize ve halkımıza karşı uluslar arası devletlerin ve işbirlikçi-teslimiyetçi güçlerin tasfiye ve imha amaçlı geliştirdiði komplo konseptini boşa çıkarmış, Zilan çizgisini ve yaşam felsefesini inşa etmiştir. Önderliðimizin hakikati ve yaşam felsefesinin öðretisinden aydınlanan Zilan yoldaşımız, Kadın özgürlük hareketimizin kadın kurtuluş ideolojisini tarihi eylemi ve çıkışlarıyla biçimlendirerek netlik kazandırmış, Öndeliðine, kadın özgürlük mücadelesine, halkına ve ülkesine nasıl baðlı olunacaðını fikir, zikir ve pratiðiyle göstermiştir. Zilan yoldaş, Kapitalist modernite sistemine karşı gösterdiði net ve radikal duruşunu, mücadele içinde de sisteme hizmet eden geri ve geleneksel anlayışlara karşı da göstermiş, yenilik ve yaratıcılıðın simgesi olmuş, özgür bir yaşamın her şeyden daha deðerli olduðunu herkese göstermiştir. Tanrıça kültürünün çaðımızdaki yaratıcısı ve temsilcisi olan Zilan arkadaş, 30 Haziran doðuşuyla Haziran ayına yeni bir anlam kazandırmış, Reber Apo'nun izinde gelişen fedai yürüyüşünün öncüsü olmuş, ardılları olan Sema, Gulan ve nice fedai yoldaşlarımıza ışık tutmuştur.
Bugün de Zilan, Sema ve Gulan öncülüðünde gelişen fedai çizgimiz, Zilan tarzıyla soykırımcı ve sömürgeci zihniyet sahiplerine ve ihanetçi, işbirlikçi uzantılarına, beklenilmeyen ve umulmayan yer ve zamanlarda büyük darbeler vurmaktadır. En son Kayseride Andok ve Eriş yoldaşımızın gerçekleştirdiði eylem, Zilan tarzının, eylem ruhunun güncelleşmiş biçimidir. Bu eylem tıpkı 30 haziran çıkışı gibidir. Önderliðimize uygulanan tecrit, izolasyon ve saldırı konseptine karşı gelişen bir çıkıştır. Yani Sömürgeci, köleci ve iktidarcı zihniyete karşı özgür direnişçi geleneðimizin günümüzdeki ifadesidir. Çaðımızın faşizminin temsilciliðini yapan AKP ve Gülen iktidarı, mücadele direnişimiz karşısında istediði sonuca ulaşamamış, büyük bir daralma ve çıkmazla karşı karşıya gelmiş, çıkış yolunu Önderliðimize, Özgürlük hareketimize ve halkımıza uyguladıðı imha ve soykırımcı politika ve yönelimlerini daha da artırarak devam etmekte aramıştır. Dolayısıyla AKP öncülüðünde gelişen yeni komplo ve asimilasyon dalgası sonuçsuz kalmış, bu konsept Önderliðimizin, gerilla güçlerimizin, halkımızın ve özgürlük hareketimizin görkemli direnişi ve eylemleri karşısında alabora olmuş, AKP'nin ve işbirlikçi güçlerin geçek yüzü açıða çıkmıştır.
Bütün saldırılara raðmen, Önderliðimizin yarattıðı direnişçi halk gerçeði her dönemde kahramanlarını yaratma gücünü göstermiş, bu güç, gün geçtikçe kendini süreklileştirerek daha da kapsamlılaşmaktadır. Dolayısıyla halk ve özgürlük militanları olarak tüm geçmiş dönemlerle kıyaslanmayacak düzeyde bir bilinç ve iradeye sahip olduðumuzu bir kez daha göstermiş durumdayız. Bu halk artık Önderlerine uygulanan tecridin kendisine uygulandıðının bilincindedir. Bu yüzden tüm parçalayıcı, daðıtıcı, provakatif yaklaşımlara karşı tutumunu, duruşunu net olarak ortaya koymuştur. Dolayısıyla tecridi kıracak tarz, tempo, kararlılık ve zafere kilitlenmiş bir mücadele iddiasını yurt içinde, dışında, cezaevlerinde, meydanlarda ve her yerde göstermektedir. Gelinen aşamada her açıdan geriye doðru bir düşüşü yaşayan AKP hükümeti ya Önderliðimiz ve özgürlük hareketimiz öncülüðünde gelişen Kürt halkının Özgür, iradeli ve öz örgütlülüðünü kabul edecek, ya da bitişine doðru yol alan yürüyüşü izleyecektir. Bu iki yol dışında başka tercih edilecek yol kalmamıştır. Önderliðimiz ve Özgürlük hareketimiz tarafından birinci tercihe giden yolun şansı defalarca verilmesine raðmen AKP hükümeti tarafından doðru deðerlendirilememiş, aksine özgürlük hareketimizi bitirme fırsatına dönüştürülmüştür. Özgürlük mücadelemiz, geçmişte olduðu gibi, mevcut durumda da gösterdiði kararlı duruşuyla AKP iktidarının da politikalarını boşa çıkarmış, iddia ve kararlılıðını ortaya koyarak 2012 yılını Önderliðimizin ve halkımızın özgürlük yılı olarak belirlemiştir. Bu anlamda mücadelenin bütün alanlarında buna göre hamlesel adımları geliştirmektedir.
Kadın Özgürlük Hareketi olarak kasım ayında başlatmış olduðumuz Önderliðin özgürlüðünü hedefleyen hamlemizi Zilanca kararlılık ve iddiayla yürüteceðimize olan inancımız her zamankinden daha fazladır. 30 haziran vesilesiyle bir kez daha tüm kadınları Zilan yoldaşın çizgisinde buluşmaya, kenetlenmeye ve mücadeleyi yükselterek erkek egemenliðini ve onun etrafında örülen sistemi kırmaya, beş bin yıllık tecavüz kültürünü yıkmaya çaðırıyor, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren herkesi saygıyla selamlıyoruz. Kürdistan Özgürlük Mücadelesi kadın militanları olarak başta Önder Apo olmak üzere Kürdistan halkına, dost ve demokratik çevrelere şehitlerimizin umutlarını ve ütopyalarını gerçekleştirme sözünü veriyoruz.