PAJK kadınları Kobanê için seferberliğe çağırdı

PAJK kadınları Kobanê için seferberliğe çağırdı

Kobanê’de saldırıya geçen IŞİD çetelerinin Kobanê’yi işgal etme hesapları yaptıklarını belirten PAJK, “Kobanê’nin düşmesi demek Kürdistan’ın denetime alınması demektir” dedi. PAJK, Kobanê‘yi işgal etmeye çalışan çete gücünün kadına ve yaşama karşı örgütlendirilmiş bir düşman olduğunu kaydederek, tüm kadınları seferberlik ruhu ile devrim saflarında mücadeleye çağırdı.

Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (PAJK) Koordinasyonu, Kobanê’ye yönelik artan IŞİD çetelerinin saldırılarına karşı kadınları seferberlik ruhuyla direniş ve mücadeleye çağırdı.

PAJK Koordinasyonu yaptığı açıklamada, Kürdistan özgürlük mücadelesinin 40 yıllık mücadele birikiminin sonucu olan Rojava devrimi ve demokratik özerk sistemi inşa etme çalışmaları 3 senedir aralıksız devam ettiğine dikkat çekti.

‘ROJAVA'DA İNŞA EDİLEN SİSTEM ORTADOĞU HALKLARI İÇİN KADER TAYİN EDİCİ ALTERNATİF SİSTEMTİR’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Rojava Kürdistan’ında inşa edilen sistem için “Önümüzdeki 300 senenin Ortadoğu halkları için kaderini tayin edecek alternatif sistem” sözlerinin hatırlatıldığı açıklamada şöyle dendi:
“Önderliğimizin deyimiyle önümüzdeki 300 senenin ortadoğu halkları için kaderini tayin edecek alternatif sisteminin modeli olan Rojava Kürdistanı, devrimin başladığı günden günümüze kadar bastırılmak, başarısız kılınmak için her türlü yol yöntem denenmekte, her türlü katliam provası yapılmaktadır. Halkların devletsiz, kendi öz yönetimleriyle, demokratik ve eşit bir yaşamı kurma girişimlerini kendileri, sistemleri açısından büyük bir tehlike gören emperyalist, kapitalist güçler Rojava devrimini boğmak için herşeyi yapmaktadırlar. Kürt özgürlük hareketine karşı yıllardır yürütülen savaş, Kürt halk önderi sahsında Kürt halkına karşı geliştirilen uluslar arası komplo ve şimdide Kürtlerle hiç alakası olmayan, kürtlerin başına mussalat edilen IŞİD belası, kapitalist güçlerin kendi sistemlerine alternatif olan konfederal sistemden korkularının düzeyini göstermektedir. İnsanlık dışı katliamlarıyla, insanlık, onur, inanç adına hiç bir şey bırakmayan bu çete güç, ortadoğu halklarının başına dışarıdan ihraç edilmiştir. İnancını yerle bir etmek, itibarsızlaştırmak, maneviyatsızlaştırmak ve zaten ucuz olan insan yaşamını dahada ucuzlaştırarak, ölümleri normalleştirerek ortadoğuda var olan kaos durumunu sürekli kılmak, devamlı bir kargaşa halinde olan bu ortamdan sonuna kadar faydalanma politikaları olmaktadır.”

‘IŞİD GELİŞTİRDİĞİ VAHŞET İLE DÜNYA İNSANLIĞINA MEYDAN OKUYOR’

IŞİD’in şu anda geliştirdiği vahşet ve insanlık dramlarıyla dünya insanlığına meydan okuduğu,  Müslümanlığa, inanca, ahlaka, değerlere, onura dair ne varsa her şeye saldırdığına dikkat çekilen açıklamada, “Ama bu güne kadar bu vahşet çetesine karşı ciddi bir tepki ve tavır hiç bir devlet tarafından sergilenmedi. Her ne kadar bugün çekirdek koalisyon adı altında bir çok devlet  IŞİD’e karşı ortak operasyon geliştirme  biçiminde kamuoyuna bir yansıma varsa da bunlar hiç bir gerçekliği ifade etmemektedir. O kadar istihbarat ve teknik olanağa sahip olunmasına rağmen IŞİD hedefinden ve vahşet eylemlerinden tek geri adım atmamış ve kapkara zihniyetini gittikçe yaymaktadır” dendi.

‘KOBANE’NİN DÜŞMESİ KÜRDİSTAN’IN DENETİME ALINMASI DEMEKTİR’

IŞİD çetelerinin önlerinde Kürt özgürlük hareketi dışında ciddi bir engel görmedikleri belirtilen açıklamanın devamında şöyle dendi:

“Rojavada başlatığı savaşta ciddi darbeler alan bu çete örgüt katliamlarını Güneye taşırmış, Musul da önünde bir engel görmeden ilerlemiş, bundan güç alarak Şengale saldırmış, Şengal ve Maxmur’da  Kürt özgürlük hareketinin direnişiyle karşılaşmıştır. Bu gün yine Kobanê’de saldırıya geçen bu çeteler, Kobanê’yi işgal etme hesapları yapmaktadırlar. Kobanê’nin düşmesi demek Kürdistan’ın denetime alınması demektir.”

KOBANELİ ANALAR TABURU

PAJK koordinasyonu, Kürt halkının çetelerin bu amaçlarının bilincinde Kobanê‘ye yaklaşarak, direnişi yükselttiğini belirtilerek kadınların bu direnişteki yeri ve yapması gerekenlerle ilgili şu çağrılarda bulundu:
“Kobanê’li analarımızın taburu halen unutulmamıştır. Yedisinden yetmişine kadar  nöbet tutan, oğluyla çeperde savaşan babaların hikayeleri daha gözümüzde taze destanlardı. Ve bugün bir kez daha destansı direnişlerin gerekli olduğu bir saldırı ile karşı karşıyayız.”

İkinci bir Şengal kuşatması göçertilmesi ve vahşeti yaşanmaması için elimizden gelen her şeyi ardımıza koymamaya gayret etmeyi bilmeliyiz. Bunun için alevisiyle, sunisiyle, yezidisiyle,  Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla, yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla ve her türden kesimlerle ortak bir cephede buluşmak için başta 4 parçadaki halkımız olmak üzere halkların ilerici ve demokratik güçlerini mücadeleye çağırıyoruz.

‘KADIN VE YAŞAM DÜŞMANI ÇETE GÜCÜ İLE SAVAŞMAK KADINLARIN GÖREVİDİR’

Başta kadınları Kobanê‘yi sahiplenmeye çağırıyoruz, Kobanê‘yi işgal etmeye çalışan çete güç başta kadına ve yaşama karşı örgütlendirilmiş bir düşmandır. Kadın ve yaşam düşmanı bu çete güçle savaşmak, mücadele etmek herkesimden önce kadınların görevidir. Unutmamak gerekir ki eğer bir mücadelede canı pahasına kadın katılımları yoğunsa ve nicel ve nitel olarak mücadelenin en ön saflarında yer alıyorsa bu o mücadelenin meşru kılınması ve haklılığını öne çıkarmaktadır. Ve kadının bu kadar katıldığı bir devrim yenilmez bir devrimdir.

‘KADINLAR SEFERBERLİK RUHUYLA DEVRİM SAFLARINA KOŞMALI’

Kadınlar her zaman için kendi öz değerleri uğruna sorumlu davranmışlar ve devrimsel çıkışlarda öncülük görevini layıkıyla yerine getirmişler. İşte bugünler tam da sorumluluğun ve öncülüğün gerekli olduğu günlerdir. Bu da sadece protesto yürüyüşleriyle ve nefretle kınanacak bir durum değildir. Bu anlamıyla bir seferberlik ruhunda oğullarıyla ve kızlarıyla kardeşleriyle ve eşleriyle el ele verip devrim saflarına koşmaya yüzünü Kobanê’ye çevirip halkımızın yardıma uzanan ellerinden tutmaya ve hep beraber Kobanê devrimini sahiplenmeye çağırıyoruz. Buna olan inancımızla Kobanê direnişini selamlıyor ve kadınların öncülüğündeki direnişi şimdiden kutluyoruz.”