Fransız basın ajansı AFP, "Suriye Kürtleri kaderlerini ellerine almaya çalışıyor" başlıklı bir haberde Batı Kürdistandaki gelişmeleri yazdı. Haberde, Suriye Özgür Ordusu üyelerinin Batı Kürdistana ancak silahsız olarak girebildiði belirtildi.
AFPnin haberi şöyle:
Suriyenin kuzeyindeki Kürt kenti Afrine giden yolda sarı, kırmızı, yeşil Kürt bayraðı diken silahlı insanlar Suriyeli hemşerilerini, savaşın yıkıntılarından kaçan Arap kadın ve çocukları taşıyan araçlardan oluşan bir konvoyun geçişine izin veriyor
Bu yol kontrol noktası Kürtlerin yaşamının, Mart 2011de Başar El Esad Rejimin karşı devam eden ayaklanmanın başından bu yana ne kadar deðiştiðini gösteriyor.
Görevdeki bu insanlar açık bir şekilde Kürtçe konuşuyorlar ve ceketlerinin üzerinde PKK yöneticisi Abdullah Öcalanın resmi var. Türkiyede tutuklu Kürt isyanının şefinin fotoðrafı Afrindeki tüm duvarların üzerinde ve dükkanların içinde var.
Kürtler ihtiyatlı bir şekilde ayaklanmaya katılırken, her şeyden önce bölgelerini, biraz daha güneylerinde Suriyenin ikinci büyük kenti ve ekonomi başkenti Halepi bir ayı aşkın bir süredir vuran bu şiddetten uzak durmaya çalıştılar.
Temmuz 2012 ortasında, Suriye ordusu Türkiye sınırı yakındaki Kürt bölgesinden çekilirken Şamı, Ankara tarafından terörist bir hareket olarak görülen Kürdistan Ýşçi Partisine (PKK) birçok sektörü teslim etmekle suçlayan Suriyeli isyancıların sadık destekçisi Türkiyenin öfkesine yol açtı.
Hükümet güçleri gerçi çekildiler ama güvenlik güçlerine ait ön cephesinde Devlet Başkanı Esadın portresinin olduðu bir karakol kalmaya devam ediyor.
Kontrol noktasında görevli 50 yaşındaki Fethi, Onlar (Suriyeli askerler) binadan hiçbir zaman çıkmıyorlar. Su veya ekmek ihtiyaçları olduðunda bize sesleniyorlar, biz de onlara veriyoruz diyor.
Ýsyancılara gelince, onların bölgeye girişine ancak silahsız olduklarında izin veriliyor. Fethi, Tedarik bize geliyorlar çünkü bizim dükkanlar ve pazarlar açıktır. Ama hiçbir silah taşınmasına izin verilmiyor diye belirtiyor.
Kent sakinlerinin Batı Kürdistan olarak adlandırdıðı bu bölgede izin verilen tek silahlar, Kürt Demokratik Birlik Partisinin (PYD) militanlarının taşıdıklarıdır. Türkiye, PYDyi PKKnin bir uzantısı olarak görüyor. Fethi, Afrini ve bölgeyi korumak için kullanılan silahlardan bazılarının PKKden geldiðin kabul ediyor ama bu örgütün sektörde bulunmadıðına yemin ediyor.
Askerden firar etmiş 27 yaşındaki Halit, Kuşkusuz PKKyi davet etmek isterdik ama biliyoruz ki Araplar ve uluslar arası toplum PKKyi terörist olarak görüyor, bu nedenle PKKyi istemiyoruz ve onlar da bu kararımıza saygılılar diyor.
Halepin 40 km kuzeyindeki 50 bin nüfuslu Afrinde Kürtler, ilk kez uzun zamandır beklenen otonomiyi tecrübe etmeye başladılar.
BÝR KÜRT DEVRÝMÝ
Yeni kültür merkezinde 67 yaşındaki Cangwar, kadınlara Kürtçe okuma ve yazmayı öðretiyor. Cangwar, Bize Kürtçe dilinde okuma ve yazmayı yasakladıkları için, gizli yapmak zorundaydık. Aramızdan birisi Kürtçe bir kitapla yakalandıðında hemen hapse atılıyor ve işkence görüyordu diyor.
Bu merkez ücretsiz olarak tarih, şiir ve Kürtçe müzik kursları da veriyor.
Kürt partiler koalisyonu ve bölgede gelişen belediye meclisleri üyesi Arif Şêxoya göre, bu yeni otonomi onlarca yıllık mücadelenin sonucu.
Şêxo, Suriye devrimi bizim meşru haklarımız için verilen mücadelenin tamamlayıcısıdır ve isyan dursa bile, ki inanmıyorum buna, bizim devrimimiz sürecek ifadelerini kullanıyor.
Rejim güçlerinin geri çekilmesinden bu yana, 365 mevki ve köyde, yerel sorunlarla ilgilenen 400 üyeli bölgesel bir meclis ile işbirliði içinde olan yerel komiteler oluşturuldu.
Şêxo, Bu komite üyelerinin yüzde 40ı kadınlardan oluşuyor. Bizim toplumumuzda, kadınların tam bir özgürlükten yararlanıyor. Erkeklerle aynı işi yapabiliyor, istedikleri gibi giyinebiliyorlar diye konuşuyor.
Bu yeni otonomiye ilişkin oluşan memnuniyete raðmen Şêxo, toplumunun baðımsız bir devlet arzulamadıðı üzerinde ısrar ediyor.
Biz her şeyden önce Suriyeliyiz. Biz Kürler için bir özerklik sistemi ve tüm ülke için demokrasi istiyoruz diyen Şêxo, Irak Kürdistanını özerklik sistemine bir model olarak görmediklerini vurguluyor.