Gerillanın Kuzey Kürdistan’dan çekilmesi ile birlikte Kürt sorunu siyasal demokratik alanda girdiği 2. aşamasının yaşandığı şu günlerde herkesin hem fikir olduğu toplumsal uzlaşı için barış yolunun temizlenmesi için hakikat komisyonunun kurulmasıdır. Hasan Cemal’in çekilme günlüğünün 8.sini verdiği Kandil röportajında KCK yetkilileri bu konun altını ısrarla çiziyor. Özel savaşın Kürdistan’daki kirli uygulamalarının açığı çıkarılmışı ve sorumlarının mutlaka yargılanması Kürt kamuoyunun yaygın beklentisidir.

Hakikat komisyonun en temel işlevi Kürdistan’da son 35 yıldır olağan bir yönetimin uygulamalarından doğan hak ihlalleri ve Kürt halkının karşı uygulanan insanlık dışı uygulamaların sorumluların açığa çıkarılmasıdır. Bu bağlamda Hayri Kozakçıoğlu, Mehmet Ağar, Ünal Erkan, Camal Temizöz gibi on binlerce Kürdün katledilmesinde rol alanların açığa çıkarılması ve yargılanmasıdır.

Kürdistan’daki özel savaş uygulamalarını tartıştığı ve her gün yeni bir toplu mezarın ortaya çıktığı bir süreçte Kürdistan’daki en karanlık ve kirli uygulamalarla tanınan bir numaralı sanığı Hayri Kozakçıoğlu evinde ölü bulunduğu bilgisi kamuoyu ile paylaşıldı.

KOZAKÇIĞOLU YOL TEMİZLİĞİMİDİR?

Kürt sorununda demokratik siyasal bir sürecin önündeki en büyük engellerden olan özel savaşın uygulamaları ile birlikte örgütlenmesinin açığı çıkması için Kürt halkının ‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun tartışılmaya başlandığı bir süreçte, Kozakçıoğlu’nun ölü bulunması akıllara ‘devlet bu şekilde yol temizliğine bu şekilde mi başladı’ sorunu getirdi.

Halkların inkarı ve imhası üzerine kurulan egemen Türk sistemi ittihat ve terrakinin devamı olarak sürekli bir yandan kendi muhaliflerine komplolar yapan diğer yandan, Mustafa Suphilerin katledilmesinde rol alan Topal Osman’ın örneğinde görüldüğü gibi kirli işleri çevirdiği kişileri de sırları ile birlikte ortadan kaldırıyor.

Osmanlı’dan devir alınan ‘kullan ve yok et’ taktiği Cumhuriyet tarihi boyunca bolca örnekleri yaşandı. Bu örneklere girmeden son 35 yıldır Kürdistan’da süren savaşta başta JİTEM’in kurucu tetikçisi Cem Ersever olmak üzere, Eref Bitlis, Rıdvan Özgen, Bahtiyar Aydın gibi asker kökenlilerin yanında Turgut Özal gibi şahsiyetlerin şüpheli ölümleri bu gerçeği açık bir şekilde açığa vuruyor. Kozakçıoğlu özel savaşın en kirli adamı ve devlet içi faili meçhul cinayetlerin devamıdır.

‘KUZELKURT’ BİNLERCE İNSANIN KATİLİDİR!

Çetecilik, JİTEM, faili meçhul, köy yakma ve boşaltma ve binlerce insanı yerinden göçertmekle ‘nam salan’ her türlü hırsızlıktan çekinmeyen kirli uygulamaların sahibine Kürt halkı Kozakçıoğlu yerine Kuzelkurtoğlu dedi.

Kuzelkurt yada Kozakçıoğlu Kürdistan’da çok kirli bir emel ile Kürt halkının defterine katil, hırsız ve zalim olarak geçti. Onun olağan üstü hal valisi olduğu dönemde Kürdistan’da başta köy koruculuğu olmak üzere, JİTEM, gizli ve açık ajanlık, köy yakma ve yıkma, binlerce yargısız infaz, insanlara dışkı yedirme gibi insanlığın defterinde suç teşkil eden binlerce olay yaşandı.

Bu uygulamalarını aldığı özel savaş eğitim ve kültürünün bir gereği olarak yapan Kozakçıoğlu Kürt halkının her türlü insani taleplerini terörize ederek kanla silah ve baskı ile bastırmaya çalıştı. İnsan kafalarını kesen, ırza geçen ve çetecilik yapan asker ve korucuları da ‘vatanperver’ olarak sahiplendi. Vatanperverliğini asker kanı üzerinde yürüten Kozakçıoğlu maddi ve manevi her türlü hırsızlığını da bu maske altında gizlemeye çalıştı.

Kürdistan’daki savaştan sağladığı rant ile gerçek katil ve zalim yüzünü son ana kadar gizlemeye çalışsa da o Kürt halkının belleğinde katil, zalim ve hırsız olarak kalacaktır.

MEZARDA BİLE OLSA KÜRTLER ONU YARGILAYACAK!

Kozakçıoğlu’nun intihar ettiği söylendi. Ancak bu henüz tam anlamıyla kesinlik kazanmış değil. Buna karşın bir infazla ortadan kaldırıldığı yönünde iddialar da gündemde yer alamaya başladı. Özel savaş kirli işlerini yapan ve süresi dolan ‘ölüm makinelerini’ sürekli kaza, intihar süsü verilerek ortadan kaldırdığı ve bu şekilde sırlarını koruduğu bilinmektedir.  
İnfaz edilmiş olsa bile Kürt halkına son 35 yıldır kan kusturan Kozakçıoğlu, Ağar, Erkan, A.Kadir Aksu gibi kişilikler yol temizliğinin yargısından kurtulamayacaklardır.

Zira onlar yargılanmadan yürütülen ve Kürdistan’ı boydan boya kan deryasına çeviren bu savaşın da gerçeği ortaya çıkmayacaktır. Bu açıdan ister bu şahsiyetler Kürtlerin beklentisi olan hakikatlerin önüne çıkarılıp hesap sorulsun, isterse devlet bu şekilde onları ortadan kaldırıp gerçeklerin üzeri örtmeye çalışsın sonuç değişmeyecektir. Kürt halkı katilinden mezarda da bile olsa hesap soracaktır.

YOL TEMİZLİĞİ İÇİN YARGI YOLU AÇILMALI

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile başlatılan yeni sürecin kalıcı bir hale gelmesi için yol temizliğine dair Kürt sorununda günahları ağır olan ve mutlaka yargılanıp hesap sorulması gerektiğine dair Hayri Kozakçıoğlu’nun selefi Ünal Erkan şahsında Kürdistan’daki özel savaşın kısa bir profilini çekmiş ve Erkan ve Kozakçıoğlu başta olmak üzere, özel savaş konseptinin yürütücülerini bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunmuştuk. O günden bu yana Kürt tarafının gerillayı Kuzey Kürdistan geri çekme kararını 8 Mayıstan bu yana uygulamaya koymasına rağmen Türk devletinde halen gözle görülür bir adım atılmış değil. Buna rağmen Kürtler yol temizliği için Öcalan’dan sonra KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılanın da gündeme getirdiği ‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nda halen ısrarlıdır.

Barış ve demokratik çözüm sürecinin ikinci aşamasına girildiği bu süreçte acil olarak yapılması gereken işlerin başında yol temizliği geliyor. Bunun için özel savaşa dair ne varsa açığa çıkartılıp yargılanarak ortadan kaldırılması gerekir.

Özel savaşın en tepesinde bulunan ve bin operasyonlarla övünen Ağar ve onun ekibi, Ünal Erkan, A. Kadir Aksu gibi özel savaş yürütücüleri ve uzantıları zaman kaybedilmeden yargı önüne çıkarılmalıdır. Bu yapılmadığı sürece kalıcı bir barış ortamı sağlanamayacağı gibi Kürt halkının öfkesini kamçılayan bir atmosferin de önüne geçilemeyecektir.