İzmir’de belediye işçilerinin öncülüğünde, ‘Doğrudan Demokrasi Kolektifi’ adı altında bir çalışma başlatıldı. Yaklaşık 1 aydır örgütlenme çalışmaları yapan girişim üyeleri amaçlarını, “Özyönetim bilinciyle hareket eden özgür bir dayanışma ağı, yatay bir ilişki modeli” oluşturmak olarak tanımlıyor.

Türkiye’de ilk kez İzmir’de örgütlü, sendikalı belediye işçileri tarafından, ‘Doğrudan Demokrasi Kolektifi’ adı altında bir çalışma başlatıldı. Kolektif,  dikey örgütlenmeye inat, yatay örgütlenmeyi hedefleyen çalışma tarzı ile her türlü ayırımcılığa karşı, tavır geliştirmeyi hedefliyor.

Doğrudan Demokrasi Kolektifi aktivistleri ANF’ye amaçları ve çalışma tarzları konusunda bilgi verdi.

OLUŞUM HER TÜRLÜ OTORİTEYE BAĞIMLILIĞI REDDEDİYOR

Kolektif aktivistlerinden Fırat Karaaslan, Doğrudan Demokrasi Kolektifi’nin her türlü otoriteye bağımlı olmayı reddettiğini kaydederek, “Kolektif her türlü otoriteye bağımlı olmayı reddetmektedir. Kendini merkez ve otorite kabul etmemektedir. Yüz yüze demokrasi yöntemiyle alternatif örgütlenmeyi hedefler” diye konuştu.

Kolektifin, ‘özyönetim’ bilincine sahip herkese açık olduğunu ifade eden Karaaslan, “Bu çalışma, yatay örgütlenmeyi hedefleyen bir model. Üstten hiyerarşik örgütlenmenin toplum üzerindeki baskısına karşı geliştirilen alternatif bir model” dedi.

‘ÖZ ÖRGÜTLÜLÜK’ EKSİKĞİNE ALTERNATİF BİR MODEL

Kolektifi oluşturma amaçlarını, “Mevcut yapılanmalardaki piramit yapılanmalar bizi rahatsız ediyordu” diye özetleyen Karaaslan, “Öz örgütlenme eksikliği olduğunun tespitini yaptık. Buna dikkat çekmek ve işçi arkadaşlar arasında bunu yaygınlaştırmak için böyle bir çalışma başlattık. Demokratik bir komünalizmi örgütlemek istiyoruz. Bununla ilgili ön toplantılar alıyoruz. Belli bir mesafe kat ettik. Doğrudan Demokrasi Kolektifi hakkında konuştuğumuz insanlar, bu fikre karşı heyecan hissettiler. Henüz yeni bir oluşum. Yavaş yavaş çalışmalarımız yerine oturacak” şeklinde konuştu.

İLK ÇALIŞMALARI SURİYELİ MÜLTECİLERE İLİŞKİN

‘Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Ağı’ kurmayı planladıklarını belirten Karaaslan şöyle konuştu:  “Irkçı, şoven yaklaşımlara karşı Suriyeli mültecilerle dayanışma ağı kurma çalışması başlattık. Her hangi bir cemaate, gruba endeksli değiliz. Savaştan kaçıp, ülkemize gelmek zorunda kalan bu insanların hayatını kolaylaştırmak istiyoruz”

TÜM ‘ÖTEKİLERE’ KAPILARI AÇIK

Kolektif aktivistlerinden Ömer Sezer ise, öz yönetimi kendine ilke edinen, engellilerden evsizlere, kadınlardan gençlere herkesin bu oluşum içinde yer alabileceğine dikkat çekerek, “Doğrudan Demokrasi Kolektifi, kendini bir emek hareketi olarak ifade ediyor ama kafa-kol ayrımını ortadan kaldıran bir oluşum. Yani sadece kol gücüyle ya da kafa gücüyle çalışanları değil, hayatın her alanına temas etmeyi hedefliyor.  Sakatlar, kadınlar, ezilen yok sayılan kültürler, en tikelden en tümele kadar herkesin kendini ifade edebileceği bir kolektif. Bu bir şemsiye örgütlenmedir. Bu hareket ideolojik değil, metodolojik bir harekettir. Aşağıdan gelişen, piramitsel değil, dairesel bir oluşumdur. İnsanların hayat hakkında söz söyleme hakkını savunan bir harekettir. Doğrudan Demokrasi, Radikal Demokrasi’nin bir alt hamlesidir. Doğrudan Demokrasi Kolektifi’nde her birey kendini ifade edebilir. Yukarıdan olana değil, aşağıdan gelişeni esas alır. Kent yaşamındaki ilişkisizlik böyle bir yaşamı dayatıyor. Kent, insanı yalnızlaştırılıyor, silikleştiriliyoruz. Bu nedenle hayata müdahil olma hayata el koyma bilincini yaygınlaştırmak istiyoruz” diye kaydetti.

Doğrudan Demokrasi Kolektifi’nin internet üzerinden iletişim ağları şöyle:

Grup adresi: https://www.facebook.com/groups/dogrudandemokrasikolektifi/

Sayfa adresi: https://www.facebook.com/DogrudanDemokrasiKolektifi