'Ortak gelecek büyük yara aldı; felaket yaşanacak!'
HDP'ye dönük siyasi soykırımı değerlendiren İHD, DİSK, KESK genel başkanları ve hukukçular, tutuklamaların tek adam rejim değişikliğine giden yolun bir parçası olduğunu vurguladı. Ülkenin daha fazla felakete sürüklendiğini belirtti.
ZEYNEP KURAY
İSTANBUL
Cumartesi, 5 Kasım 2016, 09:44
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve hukukçular Turgut Kazan, Selçuk Kozağaçlı, Erdal Doğan, HDP'ye dönük siyasi soykırımı ANF'ye değerlendirdi...
TÜRKDOĞAN: AVRUPA KONSEYİ VE BM DEVREYE GİRMELİ
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, HDP’li eş genel başkanlar ve milletvekillerinin tutuklanmasının demokratik siyasete indirilmiş ağır bir darbe olduğunu vurguladı. Türkdoğan, Kürt siyasetçilerine 1994 ve 1998 yıllarında yapılan gözaltı ve tutuklamalar hâlâ hafızalarda tazeliğini korurken, bugün yine benzer uygulamaların yaşanmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti. Meclis’te, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki Anayasa değişikliği sürecine dahil olan siyasi partilerin sorumluluğunun büyük olduğuna dikkati çeken Türkdoğan, bu düzenlemenin, başta Anayasanın milletvekili dokunulmazlıkları ile ilgili maddelerine ve Türkiye’nin taraf olduğu AİHS’in Ek 1 nolu protokolüne aykırı olduğunu hatırlattı.
“Türkiye’deki otoriter yönetimin geldiği nokta, fiili başkanlık modeline dönüşmüştür” diyen Türkdoğan, “Özellikle OHAL ilanı sonrası, DBP’li belediyelere kayyum atanması, belediye başkanlarının tutuklanması, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne devlet tarafından el konulması ve muhalif basın kuruluşlarının teker teker kapatılması, insan hakları ve demokrasi ilkelerinin ağır ihlali olarak tarihteki yerini alacak” dedi. İnsan hakları savunucuları olarak, bu gelişmelerin toplumda kutuplaşmaları derinleştirmesinden ve yeni çatışma zeminlerini tetiklemesinden endişe duyduklarını ifade eden Türkdoğan, Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’ni ve Birleşmiş Milletler’i bu ağır insan hakları ve demokrasi sorunları karşısında daha duyarlı olmaya ve özel olarak Kürt sorununun barışçıl çözümü konusunda tutum almaya davet etti.
ÖZGEN: ORTAK GELECEK BÜYÜK YARA ALACAK!
KESK Genel Başkanı Lami Özgen, tek adam rejiminin kurumsallaşması için düşman hukukunun devrede olduğuna işaret etti. Halkın iradesine yapılan yönelimle ülkenin uçuruma doğru itildiğini belirten Özgen, faşizmi kurumsallaştırmaya çalışan AKP hükümetinin bu politikalardan yarar görmeyeceğini ifade etti. Tarihten ders çıkarmayanları 1994 konseptinin neye mal olduğunu hatırlamaya çağıran Özgen, “AKP’nin aynı konseptte ısrar etmesi bu ülkeye hiçbir şey kazandırmayacağı gibi, eşitlik, özgürlük ve adalet bağlamındaki ortak geleceğinde büyük bir yaraya sebep olacaktır” diye konuştu. Bu yıkıcı politikaların derhal sonlandırılmasını isteyen Özgen, “Meclis’te yolsuzluk, rüşvet gibi fezlekeler dururken, özellikle demokratik siyaset kanallarını tıkamaya, çatışmayı, kaosu, savaşı sürdürmeye yönelik bu tutumdan derhal vazgeçilmeli. 9 HDP’li vekili tutuklamak, hem Kürt halkına hem Türkiye halklarına hem de tüm ezilen ve ötekileştirilen kesimlere karşı bir darbedir” dedi. Bu darbeler silsilesinin ülkeyi felakete götüreceği uyarısını yapan Özgen, bu felaketin sorumlusunun AKP ve Saray iktidarı olacağını vurguladı.
BEKO: KARANLIĞA KARŞI EŞİTLİĞİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNACAĞIZ
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Türkiye’nin adım adım karanlık bir rejime sürüklendiği bir ortamda, HDP vekillerini tutuklamanın demokrasiye vurulmuş en büyük darbe olduğunu söyledi. HDP milletvekillerine, DBP’li belediyelere, gazetecilere yönelik operasyonların birbirinden ayrı düşünülemeyeceğine işaret eden Beko, bu operasyonların AKP/ Saray iktidarının rejim değişikliği çabalarının bir parçası olduğunu kaydetti. Beko, “15 Temmuz darbecilerinin bombaladığı ve feshetmek istediği parlamento, dün Kanun Hükmünde Kararnamelerle işlevsizleştirilirken, bugün de parlamentonun 3. büyük partisi olan HDP’nin 9 vekilinin tutuklanmasıyla büyük bir saldırıya uğramıştır” dedi. Daha düne kadar “hakimiyet milletindir” afişleri asanların, bugün milletin seçtiklerini tutukladığını hatırlatan Beko, “AKP halkın iradesini tanımamaktadır” dedi. Bu operasyonun hem demokrasiye hem halkın birlikte yaşama umuduna, hem de görünürde açık olan parlamentoya vurulmuş bir darbe olduğunun altını çizen Beko, Türkiye’deki sorunların milletvekillerini tutuklayarak, belediyelere kayyum atayarak , muhalif basın kuruluşlarını kapatıp daha büyük saraylar ve hapishaneler inşa ederek çözülemeyeceğini hatırlattı. Beko, “Biz DİSK olarak dayatılan bu karanlığa karşı eşitliği, özgürlüğü, adaletin, emeğin hakkını, demokrasi ve cumhuriyeti savunmaya devam edeceğiz” diye kaydetti.
AV. KAZAN: HUKUKİ BİR SÜREÇ YOK
Eski İstanbul Baro Başkanı Kazan, HDP’li milletvekillerinin tutuklanmasının hiçbir hukuki yanı bulunmadığına, bunun siyasi bir hamle olduğuna işaret etti. Hukuksuzluğun, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması için Anayasa’da yapılan değişiklikle başladığını belirten Kazan, “Dokunulmazlıkların bu şekilde kaldırılması Anayasa’ya aykırıydı, ancak bu aykırılık Anayasa Mahkemesi’ne bile götürülemedi” dedi. Ayrı ayrı illerde bulunan savcıların aynı anda operasyonları başlatmasının ilginç olduğuna dikkat çeken Kazan, milletvekillerine yönelik operasyonları hukuki bir süreç olarak değerlendirmenin mümkün olmadığını vurguladı. “Türkiye’de dört ilin savcısının birlikte hareket edebileceği bir sistem yok” diyen Kazan, değişik illerde görev yapan savcıların aynı anda dört operasyon başlatmasının ancak talimatla olabileceğini kaydetti. Peşpeşe yaşanan bu hak ihlallerinin başkanlığa giden yolda basamak olarak kullanıldığına işaret eden Kazan, bu yolda tüm muhaliflerin susturulmak istendiğini kaydetti.
AV. KOZAĞAÇLI: HİÇBİR ŞEKİLDE TUTUKLANAMAZLAR
Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, milletvekillerinin açıkça rehin alındığını söyledi. “Bu tutuklamaların hukuksal bir yönü olduğunu kabul etmiyoruz ve kabul etmeyeceğiz” diyen Kozağaçlı, “Milletvekilleri şu anda tamamen de fakto, çıplak bir güç tarafından alıkonulmuş durumdalar” diye konuştu. Tutuklanan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının devam ettiğini ve hiçbir şekilde tutuklanamayacaklarını vurgulayan Kozağaçlı, “Dokunulmazlıkların kaldırıldığı dosyalarla ilgili yargılama yapılabilir, ama tutuksuz yapılmak zorunda. Hüküm kesinleşse bile, ancak milletvekillikleri bittikten sonra infaz edilebilir. Yani tutuklamaların hiçbir hukuksal yönü yok, o nedenle de hukuksal bir değerlendirme yapılamaz” dedi.
AV. DOĞAN: ARTIK DİYALOG İLE ÇÖZÜLEMEYECEK!
Hukukçu Erdal Doğan da, HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının sürdüğünü, milletvekillerinin zorla gözaltına alınıp tutuklanamayacağının altını çizdi. Milletvekillerinin tutuklanmasında, ifade vermeye gitmemeleri gerekçesinin gerçekçi olmadığını ifade eden Doğan, “Eğer ifadesi alınmayan milletvekilleri varsa, hakkında dava açarsın ve ifadeye çağırırsın. Yine ifadeye gelmezse de, bırakın tutuklamayı, zorla ifadeye de götürülemez ” diye belirtti. Dokunulmazlıklara rağmen milletvekillerine yönelik gözaltıların hem Anayasa’ya, hem de Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı olduğunu kaydeden Doğan, Kürt meselesini diyalog ile çözebilecek olan son siyasi kuşağın hapsedildiğine dikkat çekerek, “Kürt meselesinin barış içinde çözülmesini istemeyen bir siyasi iktidar var” dedi.