Önder: Diyarbakır’daki nefret suçunun takipçisi olacaðım

Önder: Diyarbakır’daki nefret suçunun takipçisi olacaðım

BDP Ýstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır’da 17 yaşındaki bir gencin cinsel tercihi nedeniyle amcası tarafından öldürülmesi olayının sıradan bir cinayet deðil nefret suçu olduðunu belirterek, medyanın olayı yansıtma biçimini eleştirdi. Önder, LGBT bireylere yönelik ayrımcı uygulamaların demokratik bakış açısıyla baðdaşmadıðını vurgularken, işlenen nefret suçunun da hukuki sürecinin de takipçisi olacaðını belirtti.

BDP Ýstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır'da 17 yaşındaki eşcinsel bir gencin amcası tarafından öldürülmesine ilişkin açıklama yaptı. Bölge basını ve ana akım basının sıradan bir olay gibi yansıttıðı cinayetin nefret cinayeti olduðunun gözlerden kaçırılmaya çalışıldıðına dikkat çeken Önder, “Coðrafyamızın en devrimci ve demokrat şehirlerinden birinden gelen bu tarz bir ölüm haberini es geçmek, dünyadaki nüfusunun yüzde 10 olduðu belirtilen eşcinsel bireylerin yaşam haklarının elinden alınmasına göz yummak, bir ‘gelecek’ mücadelesi veren yerelden evrensele tüm LGBT örgütlerinin hedeflerine ve haklarına yabancılaşmak demek olurdu” diye belirtti.

Önder, medyanın her gün sayfalarını ayırdıðı cinayetlerin birçoðunun temelinde yatan erkeklik ideolojisinin saplantılı bir hal aldıðını belirterek, kadın ve LGBT cinayetlerinin gazetelerde yer yer görülür olmaya başladıysa da kamu vicdanında yeterince yer etmeyerek amacına ulaşamaz olduðunu vurguladı.

“Bir haberin haber olması tek başına anlam taşımamakla birlikte, Türkiye'de insanlara dayatılan ‘şiddeti kınayın’ mesajlarının aslında bu tür konularda da en az diðer konular kadar hassas biçimde dile getirilmesi şarttır” diyen Önder, şunları ifade etti: “Bir gencin amcası ve babasının iş birliðiyle, mahalle baskısıyla da birleşerek 14 kurşunla öldürülmesi bu topraklarda barışı savunan, huzuru savunan, eşitliði ve adaleti savunan herkesi yaralamıyorsa bunun ardında olsa olsa bu talep ve haklarımız konusundaki samimiyetimizi sorgulamamız gerektiði anlamına gelir. Onlarca yıldır ‘eşcinseller vardır’ diyerek mücadelelerini haykıran önemli bir kısmı seçimlerde siyasetimizi desteklemiş olan ve bizim özgürlük vizyonumuza güvenen LGBT bireylerinin can güvenlikleri, ekonomik ve hukuki güvenceleri bizim deðişmez gündemimizdir.”

Diyarbakır'dan Ýzmir'e, Türkiye'nin herhangi bir yerinde eşcinsellerin deðil öldürülmesi şiddetin herhangi bir türüne maruz kalmaları, bu topraklarda yaşayan herkesin ortak utancı olduðunu dile getiren Önder, bir toplumun yaşayabileceði en büyük barış deneyiminin o toplumun tüm bileşenleriyle barışması olduðunu vurgulamanın şart olduðunun altını çizdi.

Önder, açıklamasını şöyle noktaladı: “Televizyonlardan gazetelere, eşcinselliðin ayıplanacak, aşaðılanacak bir şekilde, bir mizah öðesi olarak kurgulanarak yansıtıldıðı bir toplumun daha saðlıklı yürümesi için Barış ve Demokrasi Partisi Ýstanbul Vekili olarak elimden geleni yapacaðımı ve hukuki süreci takip edeceðimi belirtir, bilgilerinize sunarım” dedi.