İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu Üyesi Hatice Onaran, Bandırma T Tipi Cezaevi’nde 7 Nisan günü yaşamını yitiren 66 yaşındaki hasta mahpus İsmail Arslan’ın ölüme terk edildiğini söyledi. PKK davasından müebbet hapse çarptırılan ve 25 yıldır hükümlü olan Arslan’ın, İHD’nin hazırladığı 401 ağır hasta tutsak listesinde yer aldığını belirten Onaran, 'Miyesterinongrakis' adı verilen hastalıktan ötürü Arslan’ın solunum ve beslenme rahatsızlığı çektiğini ve vücudunun tutmadığını belirtti. Ölümünden bir hafta önce Arslan’ın ailesiyle görüşen Onaran, “Aile, İsmail Arslan ile ilgili yeniden işlem başlatmak istediğini söyledi. Arslan’ın sağlık durumunun çok ciddi olduğunu fakat hapishane idaresinin onunla hiçbir şekilde ilgilenmediğini, revire dahi sevkini yapmadığını ve sadece ağrı kesici verip durumu geçiştirdiklerinin bilgisini verdi. İşlemler başlatılmadan 7 Nisan günü oğlu beni aradı ve babasının yaşamını yitirdiği söyledi” dedi.

İNFAZI 6 AY ERTELENMİŞTİ

Arslan’ın sağlık sürecinde yaşadıklarını aktaran Onaran, Arslan’ın 2 Nisan 2014 tarihinde Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesine kaldırıldığını belirtti. Hastanenin akut solunum yetmezliği olan, yutma güçlüğü çeken, yemek yiyemeyen ve kas güçsüzlüğü bulunan Arslan hakkında tam teşekküllü rapor verdiğini dile getiren Onaran, İHD ve Avukat Gülizar Tuncer’in yoğun çabaları sonucunda Adlı Tıp Kurumu tarafından infazının 6 ay süreyle ertelendiğini aktardı. Hapishaneden çıktıktan sonra giderek iyileşen Arslan’ın, sağlık raporunu yenilemediği için 2016 yılında gittiği memleketi Mardin’de polis kontrolüne takılıp tekrar cezaevine gönderildiğini anlattı.

‘ADALETE GÜVENİ YOKTU’

Arslan’ın, ailesinden habersiz bir şekilde 1.5 yıl boyunca o hapishaneden diğerine sürgün edildiğine dikkat çeken Onaran, “İsmail Arslan ailesi tarafından bulunduğunda Bandırma T Tipi Cezaevi’ndeydi. Tedavi olmadığı için sağlık durumu eskisinden daha kötüydü” diye konuştu. Onaran, İHD olarak da Arslan yeniden tutuklandığından geç öğrendiklerini ve hangi hapishanede olduğunu bilmedikleri için ona ulaşmadıklarını dile getirdi. Yıllar önce Arslan’ı hapishanede ziyaret eden Onaran, “Hukuksal olarak çok büyük bir haksızlığa uğradığını, hiçbir suçu olmadığı halde 20 yılı aşkındır hapishanede olduğunu söylüyordu ve bu anlamda da adalete hiç güvenini yoktu” diye belirtti.

'SAVCILAR HÜKÛMETİN ANLAYIŞINA GÖRE KARAR VERİYOR'

İHD Genel Merkezi tarafından hazırlanan raporda 401'i ağır olmak üzere, 1200’e yakın hasta mahpusun tedavi olmayı beklediğine işaret eden İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu Üyesi Hatice Onaran, bu duruma şöyle tepki gösterdi: “Hasta mahpusların ATK raporları olsa da, serbest bırakılmaları savcının iki dudağının arasından çıkacak karara bağlı. Savcı sistemin siyasi anlayışına göre karar verdiği için de hasta mahpusları hastanelerde uzun süre süründürerek daha sonra ölüme terk ediliyor. Umarım, İsmail Arslan hapishanede yaşamını yitiren son hasta mahpus olur.”