Oluç: Türkiye artık hep OHAL'le yönetilmek isteniyor

HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, kalıcı OHAL sistemi yaratmaya çalışıldığına vurgu yaparak, "Türkiye'yi artık OHAL sistemiyle yönetmek istiyorlar" dedi. Oluç, haber alınamayan HDP'li Kamil Acar'ın durumuna da dikkat çekti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Saruhan Oluç, partisinin genel merkezinde gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Oluç, konuşmasına Suruç Katliamı'nda yaşamını yitirenleri anarak başladı. 

'ACAR'IN AKIBETİNİ ÖĞRENMEK İSTİYORUZ'

Oluç, dünden bu yana kendisinden haber alınamayan eski HDP yöneticisi Kamil Acar’ın durumuna da dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Dünden bugüne çeşitli devlet yetkilileri ile bazı görüşmeler yaptık, ancak yetkililerden bize iletilmiş olan tatmin edici bir bilgi yoktur. Diyarbakır’da TEM ile avukat ve aileler görüşme yapmış, yine bir doyurucu bilgi alınmamıştır. Çok fazla soru işaretinin olduğu bir durumla karşı karşıyayız. Aracın bulunduğu saatte plaka takip sistemi aracı başka bir noktada göstermektedir. Görgü tanıklarının ilettiğine göre araç Pirinçlik Karakolu’na 2 kilometre yakınlıkta bulunmaktadır. Normalde Pirinçlik Karakolu yakınlarında kontrol noktası bulunduğu ifade edilmiş, ancak görgü tanıkları olağan kontrol noktasının dışında bir kontrol noktasından söz etmektedir. Bölgedeki idari sorumlulara tekrar sesleniyoruz, Kamil Acar’ın akıbetini öğrenmek istiyoruz, kendisinin kimler tarafından kaçırıldığını öğrenmek istiyoruz."

'ARTIK OHAL SİSTEMİYLE YÖNETMEK İSTİYORLAR'

Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşmeye devam edilen OHAL sonrası düzenlemelerin yer aldığı teklife de değinen Oluç, şöyle devam etti: “İki yıl önce bugün OHAL ilan edildi ve iki yıl boyunca KHK’lerle ülke yönetildi. 2 yıl boyunca OHAL döneminde yapılan işlemlerin bir çoğu OHAL gerekçesini aşmıştır. Darbe gerekçesini aşan uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Siyasi iktidara muhalif olan herkesin doğrudan hedef alındığı bir iki yıl yaşanmıştır. OHAL kaldırılmıştır ancak ortaya getirilen ve Meclis Adalet Komisyonu’nda tartışılan tasarı ile ne yapılmak istendiği tartışılmalıdır. Yapılmak istenen, kaldırılan OHAL’in süreklileştirilmesidir. Türkiye’nin bundan sonra OHAL sistemi ile yönetilmek istenmesidir. Geçerli olan mevzuatın içine OHAL yerleştirilmeye çalışılıyor. Getirilmiş olan taslaktan valilere olağanüstü yetkiler tanınmaktadır. Bu durum Anayasa’nın en az 3 maddesine aykırıdır. 2, 5, 15 ve 18 maddeleri olmak üzere Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Venedik Sözleşmesi’ne aykırıdır. Saray’da oturan tek kişi 81 ilin valisi ile birlikte istediği yerde OHAL’i sağlayabilecek bir yetkiye sahip olmak demektir."

Oluş, teklifte yer alan gözaltı süreci ve etkinliklere dair engelleme imkanı tanıyan düzenlemelere de tepki gösterdi. “Yıllar önce AKP’nin yapmış olduğu bir yasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi bozmuştur ve bozma gerekçesindeki kullanılan cümle ‘günlük yaşamı aşırı derecede zorlaştıran eylem varsa bunlar engellenir’ diye muğlak bir cümle yasanın içine yerleştirilmiştir" diyen Oluç, şunları ekledi: "Kamudan ihraçların 3 yıl boyunca sürdürülmesini sağlayan bir madde gelmiştir. Yaşanan haksız ve hukuksuz ihraçlar belli ki devam edecektir, bu da bir yasa haline getirilecektir. Sıkıyönetim uygulamasını askeri amirlere veren bir madde yazılmıştır. Hukuk devleti uygulamaları askıya alınacaktır. OHAL uygulamalarını yasanın içine yerleştiren kalıcı OHAL sistemi yaratmaya çalışan bir durumla karşı karşıyayız, buna karşı her türlü hukuki mücadeleyi sürdüreceğiz."