Oluç: İnfaz düzenlemesinde büyük eşitsizlik var

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, “evde kalın” demekle olmadığını belirtti, hükümete görevlerini hatırlattı. Oluç, "İnfaz düzenlemesinde büyük eşitsizlik var" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle risk grubunda olan yaşlılara ilişkin toplumda açığa çıkan tutuma dair konuşan Oluç, “Biz bunun ciddi bir değer kırılması yaşattığını düşünüyoruz. Etik değildir. Yaşlıların virüsü erken kaptığı ve yaydığı gibi bir algı yaratılmıştır, bu doğru değildir. Bunun bir sonraki adımı ırkçı anlayışın tezahürüdür, ağır bir suçtur" dedi.

'SAĞLIK EMEKÇİLERİ EKİPMAN BULAMIYOR'

Sağlık emekçilerinin çalışma koşullarına işaret eden Oluç, “Eldiven, maske, önlük, siperli gözlük, N95 maske bulmakta sorunlar yaşanıyor” diye belirtti.
Bu durumun Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından da bilindiğini ve zaman zaman ifade edildiğini söyleyen Oluç, “Bu sorunların acilen giderilmesi gerekiyor, sağlık emekçilerinin görevlerini güvenle yapabilmelerinin yolu eksikliklerinin giderilmesidir. TTB bu ülkedeki tüm hekimlerin örgütlü olduğu bir kuruluştur. Bu kamu kuruluşuna iktidarın bu kadar mesafeli durması koronavirüsü mücadelesinde TTB’nin önerilerine ve taleplerine bu kadar kayıtsız kalması anlaşılabilir değildir” şeklinde konuştu.

'ÇELİŞKİLİ VERİLER'

Şeffaflığın önemli olduğunu vurgulayan Oluç, şunları söyledi: “Yaş dağılımı, cinsiyet dağılımı nedir? Bakın bizim şeffaflık istememizin birçok nedeni var. Evde kalın çağrısının ciddiye alınmasını, uygulanmasını istiyorsak verilerin şeffaflıkla açıklanması gerekir. İnsanlar konunun ciddiyetinin daha fazla farkına ancak bu sayede varırlar. Bakın dün iki farklı saatte iki farklı rakamla karşılaştık. Cumhurbaşkanı dedi ki; 8 bin 554, Sağlık Bakanı yine 25 Mart’ta yine 2 bin 433 dedi. Yani buradaki farklı rakamlar bile şeffaflık meselesinin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir.”
Sağlık Bakanı’nın son 24 saatte 5 bin 35 test yapıldığı yönündeki açıklamalarına anımsatan Oluç, bu rakamın yeterli olmadığını belirtti. En hızlı biçimde günde en az 20 bin test hedefine acilen ulaşılması gerektiğini söyleyen Oluç, “Ne kadar test yapılırsa o kadar gerçekle karşılaşırız. Test düşükse gerçek durum asla anlaşılamaz” dedi.

'EVDE KALIN DEMEKLE OLMUYOR'

Oluç, şöyle devam etti: “Evde kalın demekle olmuyor. Evde kalın dedikten sonra bunun imkanlarını yaratmamak, bunun imkanlarını topluma sunmamak, bunun imkanlarını tek tek yurttaşlara iletmemek büyük bir adaletsizlik ve tutarsızlıktır. Siz bu ülkenin kaynaklarını imkanlarını böyle bir virüs salgını zamanında topluma yayacaksınız, insanların faydalanmasını sağlayacaksınız, bu bir lütuf değil. Bu bir görevdir.”
Oluç, işsizlik sigortasından yararlanmanın kolaylaştırılması gerektiğini belirtti.
Koronarvirüs günlerinde Kanal İstanbul ihalesinin gündeme gelmesini de eleştiren Oluç, “Bu topluma karşı bir suçtur” dedi.

'İNFAZ DÜZENLEMESİNDE BÜYÜK EŞİTSİZLİK VAR'

Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Oluç, infaz düzenlemesiyle ilgili soruya şu yanıtı verdi: “Mesele koronavirüsü salgını nedeniyle tartışıldığı için cezaevlerinde var olan bütün insanların sağlık ve yaşam hakkı vardır. Bütün insanların sağlık ve yaşam hakkı devletin güvencesindedir. Yani devlet iktidar sorumludur. Dolayısıyla biz infaz düzenlemesindeki yaklaşımımızı esas itibarıyla korona salgını süresince eşitlik ilkesine dayandırıyoruz. İnfaz yasasında çok büyük eşitsizlikler var. Farklı suçlarla ilgili farklı ceza oranları var. İnfaz yasasında değişiklik yapılması gerektiğini eskiden beri söylemekteyiz.  Düşüncelerinden, sosyal medya konuşmalarından, açıklamalarından dolayı ceza almış olan, yargılanan insanların, tutuklu olarak bulunan insanların herhangi bir şekilde dışlanıyor olması kesinlikle kabul edilebilir değildir. Bu görüşümüzü net olarak ifade ettik. Biz bunların, siyasi tutuklu ve hükümlülerin kapsam dışı bırakılması kesinlikle kabul edilemez olduğunu çok net ifade ettik.”