ÖHD, Ankara Katliamı'na ilişkin raporunu açıkladı. Raporda, devletin katliam ve katliamcılarla olan ilişkisine dikkat çekildi. 

Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Ankara Katliamı Soruşturmasına yönelik tespit ve değerlendirme raporu hazırladı. Rapor, Mülkiyeliler Birliği'nde düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. Toplantıya, ÖHD Ankara Şubesi eşbaşkanları Nuray Özdoğan ile Serbay Köklü'nün yanı sıra şube yöneticileri ve avukatları katıldı. 

ANKARA EMNİYETİ'NE İHBAR

Raporu açıklayan Özdoğan, Amed, Suruç ve Ankara katliamlarının birbiri ile bağlantılı olduğuna işaret etti. Özdoğan, yapılan katliamlar nedeniyle haklarında istihbari bilgi olduğu anlaşılan intihar bombacılarının arasında bulunduğu 16 kişilik bir listenin, Ankara Katliamı'ndan 3 gün önce Ankara Emniyeti'ne ihbar edildiği iddialarına vurgu yaptı. 

'DEVLETİN BİLGİSİ DIŞINDA DEĞİL'

Türkiye'nin cihatçı örgütleri destekleme politikasının olduğunu belirten Özdoğan, "Türkiye'den IŞİD'e katılımların devletin istihbarat bilgisi dışında olduğu düşünülemez. Deklare edilmemiş işbirliği, Ankara Katliamı sorumlularını uzakta aramamayı gerektirmektedir. Kaldı ki katliam öncesinde, sırasında ve daha sonrasında yaşananlar, elde edilen kayıt ve bilgiler diğer katliamlar ile birlikte ele alındığında organizasyonel bir bütüne açıkça işaret etmektedir" dedi. 

'DELİLLER TOPLANMADI, OLAY YERİ BOZULDU!'

Özdoğan, katliamın yapıldığı yol güzergahında personeli olmayan itfaiye aracı bulunduğuna değinerek, aracın yaralı taşımasını engellenmek amacıyla konuşlandırıldığını söyledi. Özdoğan, olay yeri inceleme işlemleri esnasında delillerin kaybolmasının önlenmesi, derinlemesine soruşturma yürütülmesinin güvence altına alınması amacıyla hazır bulunmak isteyen avukatların olay yerinde uzaklaştırıldığını sadece sınırlı sayıda avukatın bulunmasına izin verildiğine dikkat çekti. Özdoğan, delillerin toplanmadığını, olay yerini bozucu davranışlar sergilendiğini ve olay yerine zarar veren davranışların devlet görevlileri tarafından sergilendiğini kaydetti.

'SİYASİ BAĞLANTILAR DA ARAŞTIRILMALI; BAĞIMSIZ SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMELİ'

ÖHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Nuray Özdoğan, rapordaki şu ifadeleri de aktardı:

"Türkiye'nin IŞİD'e ve benzeri örgütlenmelere verdiği destek teşhis ve teşhir edilmeden, katliamın sorumluluğu hukuken tartışılamaz. Ankara'da gerçekleşen katliam, öncülleriyle birlikte değerlendirilmeden açığa kavuşturulamaz. Olayın faili olduğu yönünde ciddi deliller bulunan IŞİD ve benzeri örgütlenmelerin Türkiye yapılanmaları yahut bu örgütlerin devlet içindeki bağlı unsurlarının teşhiri ancak demokratik bir zemin oluşması halinde imkanlıdır. Soruşturma konusu fiillerin insanlığa karşı işlenen suç kapsamında değerlendirilip ulusal, uluslararası soruşturma usul ve takip mekanizmalarının işletilerek ilerlemesi gereklidir. Soruşturma, savcılık ve bağımsız soruşturmacılar yönetimine alınmadan ilerleyemez. Katliamın siyasi bağlantılarını da araştırabilme iradesi gösterecek etkin, bağımsız bir soruşturma yürütülmelidir. Buna uygun soruşturmacılar belirlenmelidir. Mağdur-müşteki ve yakınları ile avukatlarının bilgi ve belge erişiminin kısıtlanmasına derhal son verilmelidir. Mağdur-müştekilere ve vekillerine yönelik düşman hukuku uygulamasına son verilmelidir. Yaşanan katliamın psikolojik-sosyal travması bu kadar ağır iken devlet yetkililerinin muhalefeti suçlayan manipülatif söylemlerine ve olay özgünlüğünde de barış mücadelesi yürütenlere dönük düşmanlaştıran, hedef gösteren ifade ve beyanlarına derhal son vermesi gerekmektedir."