OHAL uygulamaları Van’da TUYAD-DER öncülüğünde protesto edildi

Diyarbakır Belediye Eş Başkanları ile Kürt siyasetçilerine yönelik tutuklamalar ve OHAL uygulamaları Van’da TUYAD-DER öncülüğünde düzenlenen basın açıklaması ile protesto edildi.

TUYAD-DER öncülüğünde Sanat Sokağında düzenlenen basın açıklamasına DBP Van İl Eş Başkanı Sevinç Şeker, HDP İl Eş Başkan Vekili Yunus Parim, HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, HDP-DBP İl-İlçe Örgütleri, İlçe Belediye Eş Başkanları, Van TUYAD-DER Eş Başkanı Aynur Bağış, KJA Aktivistleri ve çok sayıda kişi katıldı.

Basın açıklamasını okuyan Van TUYAD-DER Yöneticisi Emin Şeker, “20 Temmuz 2016 tarihinde Başbakan Binali Yıldırım’ın ‘OHAL’i kendimize ilan ediyoruz, vatandaşa değil’ açıklamasının ardından aradan geçen 110 günlük tabloya bakıldığında ilan edilen OHAL’in siyasi bir fırsatçılığa dönüştürüldüğü, tüm anti-demokratik ve hukuk dışı uygulamanın hayata geçirilmeye çalışıldığı görülmektedir. OHAL kapsamında çıkarılan Kanun hükmünde Kararnamelerle Türkiye’de demokratik ve hukuk yaşamının temellerini sarsacak insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Siyasal iktidarla aynı görüşü paylaşmayan, eleştirel yaklaşan geniş bir muhalif kesim hedef tahtasına konurken, basın özgürlüğü başta olmak üzere emekçilere, işçilere, toplumsal muhalefete adeta bedel ödettirilmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı ve siyasi iktidar organlarının, ilan edilen OHAL’in amacının askeri darbe teşebbüsünde bulunan cemaat yapılanmasıyla mücadele etmek olduğuna ilişkin yapılan açıklamaların aksine OHAL uygulamalarıyla Kürt siyasi hareketinin kazanımlarına yönelik bir yönelimin olduğunu belirten Şeker, “15 Temmuz darbe girişiminin ardından 29 DBP’li belediyeye hukuk dışı bir biçimde kayyum atanması, atanan kayyumlarla birlikte belediye bünyesinde faaliyet gösteren pek çok eğitim ve kültür kurumunun kapısına kilit vurulması, halk iradesinin ipotek altına alınmaya çalışıldığını açıkça göstermektedir. Halkın iradesini tanımayan siyasi iktidar Amed Büyükşehir Belediye Eş Başkanlarımız Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın tutuklanmasını ve onlar daha cezaevinde ki hücrelerine götürülmeden önceden planlanmış bir ismin kayyum olarak atanması bu uygulamaların hukuki değil siyasi operasyonlar olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu duruma tepki göstermek amacıyla demokratik haklarını kullanan halkımız saldırıya uğramış ve irade gaspı tüm dünyanın gözü önünde yaşanmıştır. Son olarak dün Çaldıran Belediye Eş Başkanımız Suna Atabay’da gözaltına alınmış ve şu anda Van Emniyet Müdürlüğünde tutulmaktadır.” şeklinde konuştu.

Son zamanlarda basına yönelik artan baskılara da dikkat çeken Şeker, “Bir başka değinmek istediğimiz konu ise KHK ile aralarında DİHA, JİNHA ve Azadiya Welat gibi basın kuruluşlarının da bulunduğu muhalif yayın anlayışını sahip 2 haber ajansı, 10 gazete ve 3 derginin kapatılması, yine Cumhuriyet Gazetesine yönelik toplu gözaltı kararının çıkarılması basın özgürlüğüne yönelik baskı ve sansürün ulaştığı boyutu gözler önüne sermektedir. Unutulmamalıdır ki; cezalandırılan sadece kapatılan basın kuruluşları değil, aynı zamanda cezalandırılan haber alma hakkından yoksun bırakılan halktır. Sürekli gerilim ve çatışma siyaseti üzerinden hareket eden, demokrasiyi sadece kendisi gibi düşünenler için hak gören, halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarını keyfi olarak gözaltına alıp ve sonra tutuklayan bir zihniyetin ülke demokrasisi açısından ne kadar büyük bir tehdit olduğu açıktır” diye konuştu.

Şeker konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bilinmedir ki, Belediye Eş Başkanlarımızın, KJA Dönem Sözcüsü Ayla Akat Ata’nın tutuklanmaları sadece Kürt halkının iradesine yönelik bir darbe değildir, Türkiye demokrasiden, barıştın ve emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Bu nedenle bu gözdağına yine boyun eğmeyeceğimizi belirtiyor, OHAL uygulamalarını bir kez daha kınıyoruz. Bizler HDP- DBP İl ve İlçe Yöneticilerinin, Belediye Eş Başkanlarımızın derhal serbest bırakılmasını, kayyumların geri çekilmesini talep ediyoruz.”