ÖDP Başkanı Taş: Birleşik devrimci merkeze ihtiyaç var

ÖDP Başkanı Taş: Birleşik devrimci merkeze ihtiyaç var

Ankara’da düzenlenen ÖDP 7. Kongresinde konuşan genel başkanı Alper Taş, "Türkiye'yi yeniden kurmak için birleşik bir mücadele, devrimci merkez ve devrimci bir harekete ihtiyaç var" dedi.

Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin 7, kongresi Ankara'da başladı. Kongrenin açılışında konuşan ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, eşitlik ve özgürlük temelinde dünyayı yeniden kurma çabalarının arttıðının belirterek, "Emperyalist kapitalist merkezlerde başlayan kriz 4. yılını doldurdu. Kriz giderek derinleşiyor. Ekonomik bir kriz olmaktan çıkarak sosyal, siyasal, ideolojik, ekolojik bir krize eviriliyor. Karşı karşıya olduðumuz kriz bir burjuva uygarlıðı krizidir" dedi.

"Kapitalizmin insanlıða sunacaðı bir gelecek yok" diyen Taş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunu uluslar arası sermayenin, uluslar arası para babalarının genel kurulu olan Davos Ekonomik Forumu'nun 2012 Raporu'nda kendileri de itiraf ediyor. Raporda 'nesillerdir ilk kez, çoðu insan çocuklarının kendilerinden daha yüksek bir yaşam standardına ulaşacaðına inanmıyor' ifadeleri dile getiriliyor. Kapitalizmin mutlak ve sonsuz ilan edildiði, sermayenin bu 'altın çaðı' sona ererken dünyanın sokaklarında başka bir dünya özlemiyle emekçilerin ve ezilenlerin direniş sesi yükseliyor. Dünyanın farklı coðrafyalarında ortaya çıkan bu direnişler eşitlik ve özgürlük talepleri üzerinde yükseliyor. Ýnsanlık, hem eşitlik hem de özgürlük istiyor. Krizle birlikte gelişen bu direnişler insanlıðın önüne yeni bir sayfa açıyor. Ýnsanlık yeniden sosyalizmi konuşmaya, tasavvur etmeye, yeniden kurmaya cesaret ediyor."

Taş, ÖDP 1996 yılında sosyalizmin tarihsel bir döneminin sona erdiði bir dönemde kurulduðunu hatırlatarak, "21. yüzyılın sosyalizmi, sosyalizmin sona eren bir tarihsel döneminin ve bugünün kapitalizminin devrimci eleştirisi üzerinden, parti programımızda da vurguladıðımız üzere özgürlükçü olacak, özyönetimci olacak, enternasyonalist olacak, demokratik planlamacı olacak, ekolojist olacak, anti-militarist olacak ve feminist olacak" dedi.

'ŞÝMDÝ BÝZLER BAŞARMALIYIZ'

Yunanistan'da 17 Haziran'da yapılacak seçimlere dikkat çeken ÖDP Genel Başkanı, "Sıra bizde. Yunanistan emekçilerinin ve Yunan Solu’nun başardıðını şimdi bizler de başarmalıyız ve başaracaðız" dedi.

Türkiye'de görevin AKP devleti-rejimine karşı mücadele olduðunun altını çizerek, şunları söyledi: "AKP yeni bir rejim inşa etti, düzeni yeniledi. Bu rejim emperyalist-kapitalist sistemin yeni yönelimlerini içeren bir rejimdir. Asla eşitlikçi ve özgürlükçü bir rejim deðildir. Ülkemizde 90'lı yıllarda başlayan egemen güçler arasındaki iç iktidar kavgası 2000'li yıllardan itibaren giderek sertleşti. Emperyalist-kapitalist sistemin eski yönelimlerini savunan eski rejim yanlıları ile yeni yönelimini savunan yeni rejim yanlıları arasındaki iktidar kavgasını yeni rejimin partisi AKP kazandı. Biz egemen güçler arasında iç iktidar kavgasının sürdüðü bir dönemde kurulmakta olan yeni rejime karşı mücadeleyi, eski ulusalcı bir temelde sürdürmenin beyhude bir çaba olacaðını, tersine yeni rejim yanlılarının elini güçlendireceðini söylemiştik. Yeni rejime karşı mücadelenin ancak eşitlikçi-özgürlükçü bir siyaseti her düzeyde savunarak başarılı olabileceðini dile getirmiştik. Eski rejim-yeni rejim sahipleri arasında süren saflaşmada biz eşitlikçi-özgürlükçü yeni bir saflaşmaya işaret etmiştik. Başka bir yol önermiştik, bunun için mücadele etmiştik. Bu konuda başarılı olamadıðımız ortadadır. Şimdi iki eşit güç arasında bir çatışmadan söz etmek mümkün deðil. Ortada AKP eliyle kurulan neoliberal, neo-muhafazakar, neo-islami bir rejim var. Şimdi devrimcilik bu rejime karşı mücadele etmektir; bu rejim karşısında eşitlikçi-özgürlükçü kesimleri bir mücadele programı ekseninde bir araya getirmektir; Türkiye’yi eşitlik ve özgürlük temelinde yeniden kurmaktır."

'SURÝYE'YE MÜDAHALEYÝ ASLA KABUL ETMÝYORUZ'

Konuşmasında AKP hükümetine de seslenen Taş, "Emperyalizmin çıkarlarına odaklanmış dış politika anlayışınızdan vazgeçin. Komşumuz Suriye'ye karşı herhangi bir dış müdahaleyi asla kabul etmiyoruz. Bütün emperyalist güçlerin ellerini Suriye'den çekmesini istiyoruz. Gerçekten tam laik, çok kimlikli, çok inançlı, herkesin eşit yurttaşlık hakkına sahip olduðu, eşit özgür bir Suriye'yi, Suriye emekçi ve ezilenlerinin mücadelesi yaratacaktır. Biz buna inanıyoruz" dedi.

'SAVAŞ HALÝ SÜRÜYOR'

AKP'nin "Kürt açılımı"nın başlangıçta büyük bir beklenti yarattıðını hatırlatan Taş, "Kısa zamanda anlaşıldı ki bu açılımın esas amacı örgütlü Kürt hareketini tasfiye etmektir. AKP'ye göre en iyi Kürt, örgütsüz olan, birey olan, vatandaş olan Kürt'tür. Ama Kürtler mücadelelerinden biliyorlar ki örgütsüz Kürt, ölü Kürt'tür" diye konuştu. Kürt sorununda savaş halinin devam ettiðini belirten Taş, "Savaşın deðişen yüzü devlet nezdinde askeri otorite eli ile yürütülen savaşın, artık sivil otorite eli ile yürütülmesidir. Bunu sivilleşmek olarak görüp alkışlayanlarımız da olabilir. Ama biz bu savaşa son verilmesini istiyoruz. Ýşte RoboskÎ-Uludere Katliamı sivil otorite eli ile yürütülen bir savaşın sonucudur. Bu katliam AKP-ABD ortak ürünüdür. AKP-ABD bu katliamdan dolayı hesap vermelidir" dedi.

"Kürt kardeşlerimizle eşit ve özgür bir birlik temelinde bir arada yaşayabiliriz" diyen Taş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kürt kardeşlerimizin dil, kimlik, kültür talepleri ve bunların anayasada güvence altına alınması insani ve demokratik bir taleptir. Bu talepler karşılandıðında ülkemiz bölünmez, daha da zenginleşir, daha da birleşir. Yeniden kuracaðımız bir Türkiye’de, öncelikle Kürt Sorunu’nda çatışmasız bir süreci saðlayacaðız. PKK’ya silahlı eylemlere son ver çaðırısı yapacaðız, askeri operasyonları durduracaðız. Sorunun çözümü için demokratik çözümden yana olan bütün toplumsal güçleri sürecin öznesi kılacaðız. Sorunun aynı zamanda bir Türk sorunu olduðunu bilerek çözüm için toplumu kültürel, sosyal, psikolojik olarak hazırlamak için gerekli adımlar atacaðız. Siyasi partiler ve seçim yasasını deðiştirip, demokratikleştireceðiz; seçim barajını kaldırarak temsilde adalet ve eşitliði saðlayacaðız. Türkiye’de yaşayan etnik temeli, dili, dini, kültürü, mezhebi ne olursa olsun herkesin eşit haklara sahip olmasını saðlayacaðız. Bu hakları anayasal güvence altına alacaðız."

Taş, Türkiye'yi yeniden kurmak için "birleşik bir mücadele, devrimci merkez ve devrimci bir harekete" ihtiyaç olduðunu söyleyerek, "En geniş kesimleri anti-emperyalist, anti-kapitalist bir eksende kapsayabilecek bir politik tutuma, birleşik mücadeleye ihtiyacımız vardır. Birleşik bir merkez, birleşik bir hareket yaratmaya ihtiyacımız vardır. Bu hareket mevcut devrimci özneler kadar, deðişik toplumsal inisiyatifleri ve işte 1 Mayıs'larda açıða çıkan gidişattan rahatsız herhangi bir devrimci özneye kendisini ait hissetmeyen bir yıðın örgütsüz insanı da kapsamalı. Onların da ihtiyacına yanıt veren, federatif olmayan organik içsel bir harekete ihtiyacımız vardır" dedi.