Yunanistan'ın başkenti Atina'daki idari mahkemede, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik 9 Ekim Uluslararası Komplo sürecinde Yunanistan'ın uyguladığı hukuksuzlukların açığa çıkarılması talebi ile avukatların hukuk mücadelesi yeni bir aşamaya girdi.

Öcalan'ın avukatlarının Yunanistan hükümetinin 9 Ekim Uluslararası Komplosu'nda rolünün açığa çıkması için Atina İdari Mahkemesi'nde başlattığı dava 22 Şubat 2016'ya ertelendi. Yunan hükümeti ertelemeyi, eksik belgeleri tamamlamak amacıyla talep etti. Mahkeme heyeti de söz konusu talebi kabul etti. Mahkeme süreci ve yaşananlara ilişkin ANF'ye konuşan Öcalan'ın Yunan avukatı Yiannis Rachiotis, Öcalan'ın Kürt avukatlarının talebi üzerine Yunanistan'da hukuki sürecin başladığını söyledi.

Asrın hukuk bürosu avukatlarını, 1998-2006 yılları arasındaki sürecin zorlu bir süreç olduğunu aktardığını da vurgulayan Rachiotis, o dönemde Öcalan'ın tecrit altında olduğunu da hatırlattı. Avukatların da yoğun bir baskı, gözaltı, tutuklama ile karşı karşıya olduğunu belirten Rachiotis, "Abdullah Öcalan'ın Yunanistan'daki hak arama süreci böylece başladı" dedi.

Bu davayı açabilmek için hazırlıkların üç yıl kadar bir süre aldığını da söyleyen Rachiotis, "Kürt avukat arkadaşların pozisyonundan da kaynaklı, Türkiye'deki baskılardan kaynaklı süreç gecikti. İlk buraya gelen avukatlar, yani bana bu durumu anlatmak için gelenler tutuklandı, uzun bir süre hapiste yattı ya da yurt dışına çıkmak zorunda kaldılar" dedi.

GÖRÜŞME TALEBİ REDDEDİLDİ

Kendisinin de Öcalan ile görüşmek için Türk Büyükelçiliği üzerinden Türkiye Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunduğunu, ancak bu talebinin bazı gerekçelerle reddedildiğini de sözlerine ekleyen Rachiotis şöyle konuştu: "Beni buradaki konsolosluğa davet ettiler, ama sonuçta benim görüşme talebimi kabul etmediler.

Tüm zorluklardan, iki yıllık bir zamandan sonra 2008'de davayı açmayı başarabildik. Tabii bu zaman aralığında başka problemlerle de karşılaştı, bir de bilgilendirme, tam olarak neler olduğu, neler yaşandığı hakkında bilgi edinmede zorlandık. Çünkü Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilmesi ile ilgili net olmayan bilgiler vardı. Sorumluluk da Yunan hükümetindedir biz de yasal bir tazminat davası açtık."

Yunanistan'da bakan veya milletvekillerinin işlediği suçların çok kısa bir sürede zaman aşımına uğradığına da dikkat çeken Rachiotis, "Talep ettiğimiz tazminat sembolik bir miktardır. Yunan hükümeti ödemezse bile kanunsuz bir iş yaptığını kabul etmesi için bu davayı açtık.

Eğer Yunan devleti suçunu kabul ederse, tazminatı ödemesi gerekiyordu. Biz ödemesi için mecbur etmeye çalışıyoruz" dedi.

Hükümetin mahkemenin ertelenmesini talep ettiğini de vurgulayan Rachiotis, herhangi bir davada tam da sonuca ulaşacağı zaman bir avukat ile erteletildiğini belirtti.

Söz konusu davadan dolayı hakim ve yargıçların da zor durumda olduğunu sözlerine ekleyen Rachiotis, şunlara dikkat çekti: "Özellikle Öcalan'ın teslim edilmesi noktasında yargıçlar da karar almakta zorlanıyorlar. Ama biz davayı kazanmak için mücadelemizi vereceğiz.

Her zaman kanunun vermiş olduğu yetkileri zorluyoruz, ama mahkemenin sonuçlanması da zaman alacak."

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ve Kürt halkının mücadelesinin Yunanistan'da açılan davanın da sonucunu belirleyeceğini kaydeden Rachiotis, ülkelerden fazla bir şey beklemenin de gerekmediğini belirtti. Kürt halkının verdiği mücadelenin, Kürt halkını ve Öcalan'ı özgürleştireceğini de sözlerine ekledi.