'Öcalan’ın özgürlüğü ile barışı inşa etmek için alanlara'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridi protesto etmek ve özgürlüğünü talep etmek amacıyla Avrupa’da bir dizi eylemler gerçekleştirilecek.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridi protesto etmek ve özgürlüğünü talep etmek amacıyla Avrupa’da bir dizi eylemler gerçekleştirilecek. Yapılacak eylemlere katılım çağrısı yapan KCD-E Eşbaşkanı Murat Ceylan “Kürdistan ve Türkiye başta olmak üzere bütün Ortadoğu’da Başkan Apo’nun düşüncelerine daha çok ihtiyaç duyulduğu bir dönemdeyiz. Uzun dönemden beridir Önderliğimiz üzerinde devam eden tecridi özgürlükle sonuçlandırmak için eylemlere güçlü bir şekilde katılmalıyız” dedi.

Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi öncülüğünde Öcalan’ın özgürlüğünü talep etmek amacıyla uzun dönemden beridir devam eden eylem ve etkinlikler, önümüzdeki günlerde daha da büyüyerek devam ettirilecek. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan tecridin özgürlük ile sonuçlandırılması gerektiği şiarıyla Avrupa’da alanlarda olacak Kürdistanlılar ve dostları, uluslararası kamuoyunun yaşanan duruma sessiz kalmamasını isteyerek, Ortadoğu ve Kürdistan’da barışın garantisi olan Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması ve özgürlüğünün önünün açılması gerektiğini vurgulayacak.

Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi öncülüğünde yapılacak eylem tarihleri şu şekilde:

28 Eylül 2 Ekim aralarında siyasi kurum temsilcilerinin de bulunduğu çok sayıda kişinin katılımıyla Avrupa Parlamentosu önünde açlık grevi eylemi yapılacak.

Açlık grevi eyleminin sonlandırılacağı gün yani 2 Ekim den başlayıp 9 Ekim’de sonuçlandırılmak üzere Avrupa Parlamentosu önünden İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) önüne kadar Ciwanên Azad öncülüğünde bisiklet turu başlayacak. 9 Ekim’de BM önün de eylemlerine son verecek olan gençler, burada düzenlenen bir mitingin ardından BM yetkililerine Öcalan’ın özgürlüğünü talep eden dosya sunacak.

Gençlerin eylemlerinin son bulduğu gün 9 Ekim’de Brüksel’de bulunan Avrupa Konseyi’nin etrafında insan zinciri oluşturulacak.

TUTSAKLIK ARTIK KABUL EDİLEMEZ BİR DÖNEMDE

Öcalan’a yönelik uygulanan tecridin ne anlama geldiğini ve tecride yönelik yapılacak eylemlere yönelik bilgi veren KCD-E Eşbaşkanı Murat Ceylan, 17 yıldan bu yana Öcalan şahsında Kürt halkına dayatılan tecridin ve tutsaklığın artık gelinen aşamada kabul edilemez boyuta ulaştığını söyledi.

“17 yıl önce uluslararası bir komplo ile Öcalan şahsında Kürt ve Ortadoğu halklarına yönelik geliştirilen esaret gelinen aşamada artık hiçbir şekilde kabul edilemez” diyen Ceylan, Öcalan’ın esaretiyle Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu’yu karanlığa boğmak isteyenlerin amaçlarının halkların direnişi ile boşa çıkarıldığını belirtti.

‘ORTADOĞU HALKLARI KENDİ GELECEĞİNİ ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNDE GÖRÜYOR’

“Kürtler ilk günden beridir Başkan Apo’ya uygulanan esareti asla kabul etmedi ve etmeyecektir” diyen Ceylan şunları belirti: “Komplo birlikte Kürt halkının onlarca yiğit evladı bu komploya karşı bedenini ateşe verdi. Tutsaklığa karşı o günden beridir devam eden bu direniş bugüne kadar büyüyerek devam ettirildi. Kürt halkı iyi biliyor ki önderlikleri onlara yeni bir yaşam sunmuş yeni bir özgürlük umudu doğurmuş, sömürge devletlerine karşı olan korkularını yenmede büyük bir rol oynamıştır. Kürt halkı bir bütün olarak kendisini Öcalan ile birlikte yeniden bir doğuş sürecine girmiş olarak tanımlıyor.”

Sadece Kürtler değil Ortadoğu’da bulunan birçok halkın da kendi geleceğini Öcalan’ın özgürlüğünde gördüğünü vurgulayan Ceylan, “Rojava devrimi ile birlikte bu halkların Öcalan’ın düşüncelerine olan inancı daha da giderek gün yüzüne çıkmıştır. Gelinen süreçte bu halklar kendi geleceğini Öcalan’ın Demokratik Konfedaralizim modelinde görüyor. Bu temelde Ortadoğu’da bulunan birçok halk Öcalan’ın özgürlüğünü talep ediyor” dedi.

EYLEMLERE HERKES ORTAK EDİLMELİDİR

Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu’nun kaosa sürüklenmeye çalışıldığı 2015 yılında bu kaostan sadece Öcalan’ın bölgeye yönelik geliştirdiği barış ve demokrasi düşüncesiyle çıkılabileceğine dikkat çeken Ceylan, tüm bu gerçekler ışığında halkların birlikte mücadele ederek uluslararası kuruluşları ve toplumları harekete geçirerek Öcalan’ın özgürlüğünde büyük rol oynaması gerektiğini belirtti.

“Rojava’da barbar DAİŞ ordusuna karşı YPG ve YPJ’nin gösterdiği direnişe destek olmak için yaptığımız eylemlere nasıl ki Avrupa halklarını ortak edebildiysek Öcalan’ın özgürlüğüne dönük eylemlere de bu halkları ortak etmeliyiz” diyen Ceylan şunları belirtti: “Artık bütün topluluklar Rojava’da Öcalan’ın düşünceleriyle yepyeni bir yaşam ve sistem kurulduğunun farkındadır. Önemli olan farkındalığı Öcalan’ın özgürlüğüne dönük eylemlere ortak etmektir. Herkes kendi yanında bulunan İsviçrelisini, Almanyalısını, Fransalısını alarak eyleme katılmalıdır.”

Özellikle 28 Eylül itibarı ile gerçekleşecek olan eylemlere büyük katılım yapılması gerektiği çağrısında bulunan Ceylan, “Eğer ki biz Amed’e, Cizre’ye, Nusaybin’e ve sahillere vuran çocuklarımızın özgürlüğüne sahip çıkmak istiyorsak, insanlarımızın kendi topraklarında kendi kültürü ve kendi diliyle yaşamasını istiyorsak, gençlerimizin infazına karşı çıkmak istiyorsak, bu yaşananları sona ermesini sağlayacak Önderliğimizin etrafında kenetlenmeliyiz” dedi.

AKP’nin algı operasyonlarına ve bizleri Öcalan’ın esaretine alıştırmaya dönük politikalarını asla kabul etmemek için Öcalan’ın özgürlüğünde ısrar edilmesi gerektiğini vurgulayan Ceylan, Avrupa’daki Kürdistanlıların ve dostlarının bugüne kadar yerine getirdiği sorumluluğu daha yükseltmesi gerektiğini belirtti.