Duruşması sonrası Çağlayan adliyesi önünde bir açıklama yapan İlhan Çomak’ın Abisi Nazım Çomak, kardeşinin mahkemesinin tekrar ertelenmesini, “Kocaman adalet sarayları yapıyorlar ama 22 yıldır adalet bizi ıskalayıp geçiyor” sözleriyle tepki gösterdi. Kardeşine yaşatılan zulmün tarihe Türk adaletin kara lekesi olarak yerini alacağını vurgulayan abi Çomak, IŞİD’çiler haklarında deliler olmasına rağmen apar topar serbest bırakılırken, kardeşinin hakkında hiçbir delil olmamasına rağmen kendisinin hala tutuklu yargılandığını hatırlattı. İlhan Çomak’ın esas olarak siyasi kimliğinin yargılandığını vurgulayan Çomak, “Burada hukuk söz konusu değil, burada yaşanan bir tiyatro. Adeta göğüs kafeslerinde yürek yerine taş taşıyorlar. Bunlar her defasında siyasi olarak karar veriyorlar ve her defasında gerekçesiz duruşmaları erteliyorlar. Somut hiçbir delil olmadan, bir insanı bu şekilde sürekli ve sürekli eziyet çektirmeye yargılanma denilemez. Bu bir insanlık suçu” diye konuştu. İlhan’ı alana kadar direneceklerini, umutlarını kaybetmeyeceklerini kaydeden Çomak, bir adalet sisteminin bireylere göre değişmesini kabul etmeyeceklerini belirterek, “Adalet herkese lazım” dedi. Örnek olarak Balyoz, Ergenekon, Salih Mirzabeyoğlu davalarını gösteren Çomak, “Bu davalarda herkes bırakılırken, İlhan’ın içerde tutmanın mantığı nedir? Bunun nedeni Kürt olması mı? Duruşu mu?” diye feryat etti.

‘ÖZGÜRLÜK İNATÇIDIR’

Sanatçı Ferhat Tunç, bugün adaletin Çağlayan adliyesine takıldığını söyledi. İlhan Çomak’ın işlemediği bir suç için 22 yıldır dört duvar arasında olduğunu hatırlatan Tunç şunları belirtti: “1990’ların düzmece DGM’lerinde hazırlanmış iddianameleri doğrultusunda bir hayatın nasıl karartıldığına bir kere daha tanık olduk. Oysa bugün yargı biraz olsun görevini yapmış olsaydı o DGM’lerin o düzmece iddianamelerini argüman olarak İlhan’ın önüne koymamaları gerekirdi. Adı yeniden yargılanmaysa bugünün hukuku, bugünün değerlendirmesi dikkate alınarak bir yargılanma yapılması gerekirdi. Öyle olsaydı bugün sevgili İlhan belki de aramızda olabilirdi.”

İlhan’ın aynı zamanda şair olduğunu, edebiyatçı olma hayallerini kurarken, kendini dört duvar arasında bulduğunu belirten Tunç, “İlhan arkadaşımız umudunu kaybetmesin. Özgürlük inatçıdır ve inanıyorum ki bu özgürlük İlhan’a uğrayacaktır ve bizimle birlikte şiirlerini yazmaya devam edecek” diye konuştu.

CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı ise, “Bir kez daha adalet katledildi” diyerek sözlerine başladı. İlhan Çomak’ın davasının, binlerce failli meçhul cinayetin işlendiği, beyaz Toros’ların cirit attığı 1990’lı yıllarda Terör ile Mücadele’den sorumlu Reşat Altay’ın hazırladığı ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığına verdiği bir fezleke sonucunda devam ettiğine dikkat çekti. Gözaltına alındığında henüz genç bir üniversite öğrencisi olan Çomak’ın üzerine bir çok suçun üzerine atan polisler tarafından işkenceden geçirildiğini hatırlatan Yarayıcı, ortada hiçbir somut delil yokken hayatının yarısını cezaevinde geçirmeye mahkum edildiğini söyledi. Bugün burada adalet aradıklarını vurgulayan Yarayıcı, adaleti yerine getiremeyen AKP hükümetinin, kendi yandaşları her türlü manipülasyonu yaptığını kaydetti. Yarayıcı, İlhan Çomak’ın 1 Haziran’da özgürlüğüne kavuşmasını istedi.

Açıklama, “İlhan Çomak yalnız değildir” sloganlarıyla sona erdi.