NAV-DEM: 9 Temmuz’da Düsseldorf’ta olalım

NAV-DEM, 9 Temmuz cumartesi günü Düsseldorf kentinde yapılacak büyük yürüyüş ve mitinge katılım çağrısında bulundu.

Alman hükümetinin, Türk devletinin Kürt soykırımına desteğini protesto için hazırlıkları süren büyük yürüyüş için bir çağrı da, Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM)’den geldi.

Yazılı açıklamada, aylardır Kürt kentlerini yakıp yıkan, yüzlerce sivili katleden, onbinlercesini göçerten, tutuklayan, basın özgürlüğü başta olmak üzere en temel insan haklarını ayaklar altına alan AKP yönetimindeki Türk devletine yönelik gidere yoğunlaşan, Alman hükümetinin diplomatik, siyasi ve ekonomik desteğine dikkat çekildi. Açıklamanın devamında, tamamen siyasi ve ekonomik çıkarlara dayalı bu ittifak ve desteğin, Türk devletini, DAIŞ ile birlikte Kürt halkına yönelik Şengal, Rojava ve Bakure Kürdistanı’nda geliştirdiği soykırım uygulamalarında, teşvik ettiği ve cesaretlendirdiği vurgulandı. Bu teşvik ve desteğin Kürdistan’la sınırlı olmadığı belirtilen açıklamada, Almanya’da da, Türk devletinin saldırılarıyla eşzamanlı ve paralel şekilde, 10’u aşkın Kürt siyasetçinin tutuklandığı, eylem ve etkinliklerinin yasaklanıp engellendiği, Türk devletinin istihbarat birimleri ve saldırı gruplarının Kürt karşıtı faaliyetlerine göz yumulduğu aktarıldı.

Başta üyesi olduğu Avrupa Birliği kriterleri ve kendi anayasası olmak üzere hiçbir hukuki, demokratik, hak ve özgürlük değeriyle bağdaşmayan, yine Almanya halkı ve ülkesine hiçbir faydası olmayan bu kirli ittifak ve uygulamalara karşı 9 Temmuz cumartesi günü Düsseldorf’ta, kitlesel bir protesto yürüyüşü ve mitingi yapılacağını hatırlatan NAV-DEM, Kürtler, Kürdistanlı diğer halklar ve kültürel gruplar ile HDK-Avrupa, ABDEM, Güçbirliği bileşenleri ve ilerici, demokrat, özgürlükçü dost Alman kamuoyuna, güçlü katılım çağrısında bulundu.

Basın ve medya organları başta olmak üzere ilgili siyasi parti, sivil toplum örgütü, sendika ve kurumlara, konuya ilişkin duyarlılık ve dayanışma çağrısı yapan NAV-DEM son olarak da, Alman hükümetinden, Kürtlere yönelik soykırım suçuna ortak olmamasını ve ekonomik, siyasi, diplomatik gücünü, Kürtlerin ulusal-demokratik temel hak ve özgürlüklerine kavuşması için kullanmasını istedi.