Modern Kürt şiirinin babası: Şerko Bekes

Modern Kürt şiirinin babası: Şerko Bekes

İsveç medyası, ünlü Kürt Şairi Şerko Bekes’in Stockholm’de tedavi edildiği hastanede önceki gün yaşamını yitirmesini “Modern Kürt Şiirinin babası öldü” başlığıyla kamuoyuna duyurdu. İsveç Haber Ajansı TT’nin geçtiği ve neredeyse tüm İsveç medyasında yer alan haberde Bekes’in modern Kürt şiirinin en önde gelen temsilcisi olduğu, çok karmaşık olgu ve olayları basit cümlelerle anlatma yeteneğine sahip olduğu belirtildi.

1987 yılında İsveç’e göç eden ve yaşamının önemli bir bölümünü Stockholm’de geçiren Bekes için dün Kürdistan’ın dört parçasından Kürtler Kista semtindeki buluştu. “Kürdistan Yurtseverler Birliği” tarafından örgütlenen taziyede, Bekes’in resimleri çiçeklerle donatıldı ve kendi okuduğu şiirleri dinletildi.

Konu hakkında sorularımızı yanıtlayan Kürdistan Yurtseverler Birliği İsveç Temsilcisi Şoreş Qadiri, kendisinin ünlü şairi Kürdistan’ın dışında yapılan ilk Kürt filminin çekimi sırasında 12 yaşında iken tanıdığını, başrolde oynadığı filmin çekimleri izleyen Bekes’in kendisinden övgüyle söz etttiği söyledi. Bekes’in ünlü bir şair olduğunu daha sonraları öğrendikten sonra şiirlerini okumaya başladığını ve çok etkilendiğini ifade eden Qadiri, Bekes’le daha sonraları ailece görüştüklerini, en son olarak da kenisini 1 ay önce kansere yakalandıktan sonra Stockholm’deki evinde ziyaret ettiğini belirttikten sonra şunları söyledi:

“Çok değerli bir şair ve YNK üyesi Bekes’in ölümü tüm Kürdistan için büyük bir kayıp. Yerel Kürt Yönetiminin kurulmasının ardından Milletvekiliği ve Kültür Bakanlığı yapan Bekes hem hükümetin hem de muhalefetin sesi oldu. Kürdistan’da ve İsveç’te de Kürt Halkının mücadelesine çok değerli katkıları oldu. Bekes yalnızca çağımızın en büyük Kürt Şairi değil, aynı zamanda Kürt halkının özgürlüğü için mücadele eden bir aydın ve bir militandı.”

Qadiri, Bekes'in Süleymani'yedeki Özgürlük Parkı'na gömülmek istediğini ve mezarının yan tarafına bir aydın ve sanatçıları bir araya getirecek bir “Kültür cafe”açılmasını vasiyet ettiğini belirtti ve Bekes'in istemlerini Yerel Kürt Yönetimi'ne ileteceklerini söyledi.

KÜRT ŞİİRİNİ MODERNİZE EDEN ENDER AYDINLARDAN BİRİ

Gazeteci-Yazar Omar Şeymus, Bekes'i 1960'lı yıllardan beri tanıdığını, 1967 yılında Bekes’in şiirlerinin yer aldığı divanı kendisine yolladığını belirttikten sonra, Bekes'in Kürt şiirini modernize eden ender aydınlardan biri olduğunu söyledi. Kürdistan Özgürlük Mücadelesine katıldıktan sonra Bekes'in radyo yayınlarının başına getirildiğini, kendisiyle Mehmed Uzun'un Bekes'e “Tucholsky Ödülü” verilmesi için PEN yönetimine öneride bulunduklarını ve ödülünü almak amacıyla 1987 yılında İsveç'e geldiğini ve daha sonra İsveç'e yerleştiğini ifade etti.

Bekes'in bazı şiirlerini kendisinin eşiyle birlikte İsveççeye çevirdiğini belirten Şeyhmus, Bekes'in bir dönem Yerel Kürt Yönetiminin Kültür Bakanlığı da yaptığına dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ama özgürlüklerin kısıtlanmasını ve insan hakları ihlallerini protesto etmek için görevinden istifa etti. Bu tutumu hem aydınlar hem de Kürt halkı tarafından takdirle karşılandı. Güney Kürdistan'a her gittiğimde kendisiyle görüşürdüm. Son olarak bundan iki hafta önce kendisini evinde ziyaret ettim. Ne yazık ki hastalığından ötürü fazla konuşamadık.”

BEKES’İN MİRASI NESİLLERDEN NESİLLERE AKTARILACAK

Sadece Kürtler değil İsveçliler ve diğer ülkelerden aydınların da Bekes'i modern Kürt Şiirinin en önde gelen temsilcisi olarak gördüklerini hatırlatan Şeyhmus, Bekes'in yaşamını yitirmesiyle Kürt halkının önemli bir aydınını ve büyük bir şairini kaybettiğini ifade etti. Sadece kendisinin değil başka uluslardan pek çok yazarın da Bekes’in Kürdistan’ın en büyük şairi olduğunu kabul ettiklerini dile getirdikten sonra, “Bizlere çok büyük bir miras bıraktı. Bu miras uzun yıllar boyu nesillerden nesillere aktarılacak” şeklinde konuştu.

Çevirmen Ahmed Eskandari, Bekes’in şiir kitaplarıyla 1980’li yılların başlarında dağlarda peşmergelik yaparken tanıştığını, daha sonra da Bekes’in kendisiyle tanışma imkanı bulduğunu söyledi.Bekes’in sadece Kürdistan’ın özgürlüğü için mücadele etmekle kalmadığını, Kürdistan’da da demokrasi ve insan hakları için mücadele ettiğini söyledi.

“Bekes yalnızca Güney’deki Kürtlerin değil diğer parçalar ve Dünyanın her tarafında yaşayan Kürtlerin mücadelesini destekledi” diyen Eskandari, Bekes’in kadın haklarını savunan bir aydın olduğuna da dikkat çekti. Bu nedenle Kürdistan’da kadınlar ve eşitliği savunan aktivistler arasında çok popüler bir kişilik olduğunu dile getirdi.

ÖZGÜR, EŞİT VE DEMOKRATİK KÜRDİSTAN İÇİN MÜCADELE ETTİ

1992 yılında Yerel Kürt Yönetiminin Kültür Bakanlığı görevini yürütürken Bekes’in açıkça namus ve töreden kaynaklı şiddet ve cinayetlere tutum aldığını, kadınlar üzerindeki baskıya karşı çıkarak kadınlara eşit haklar verilmesi için mücadele ettiğini ve bu amaçla yapılan eylemlere katıldığını söyledi. Bekes’in Kürdistan’daki yanlış uygulamalara karşı çıktığını, “Benim ülkem bir genç kız” adlı kitabında iktidar partileriyle ilişkisi olmayan gençlerin günlük yaşamda karşılaştıkları sorun ve güçlükleri gündeme getirdiğini ve bu nedenle de iktidar partilerinin tepkileriyle karşılaştığını söyledikten sonra “ O her zaman özgür, eşit ve demokratik bir Kürdistan için mücadele etti” dedi.

Yazar Amed Tigris, Bekes ile Stockholm’de tanıştıklarını, 4 yıl boyunca Berwang adlı dergiyi birlikte çıkardıklarını belirterek Bekes’in sadece Kürdistan’ın değil Orta-Doğu’nun en büyük şairlerinden biri olduğunu söyledi. Bekes’in yalnızlığı seven ve çok sigara içen bir aydın olduğuna da dikkat çekti.

Apec Yayınları sorumlusu Ali Çiftçi, ünlü Şair Bekes’i İsveç’e geldiğinden bu yana tanıdığını, 1988 ve 1989 yıllarında üç kitabını yayımladıklarını belirtikten sonra “Sevilen bir şairdi. Onun için Soroni lehçesi oldukça önemliydi. Kurmançı lehçesi fazla bir şey ifade etmiyordu. Yurtsever, halkını seven bir kişilikti” şeklinde konuştu.

ÖLÜMÜ KÜRT HALKI İÇİN BÜYÜK BİR KAYIP

Stockholm Kürt Halk Meclisi, Avrupa Demokratik Kadın Hareketi ve Demokratik Alevi Federasyonu temsilcileri de taziyeye katılarak Bekes’in yakınlarına başsağlığı diledi. Demokratik Alevi Federasyonu Sözcüsü Hasan İnce, Bekes’in 20. Yüzyılın en önemli Kürt şiairlerinden biri olduğunu, Kürt şiirin ve dilinin uluslararası alanda tanınmasında önemli katkıları olduğunu, ölümünün Kürt Halkı için büyük bir kayıp olduğunu ve bir boşluk yaratacağını söyledi.

Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi, Bekes’le 1987 yılında İsveç’e geldiğinde tanıştığını ve kendisine tercümanlık yaptığını, Kültür gecelerinde Bekes’in İsveçce şiirlerini okuduğunu, Bekes’le amcası Mahmut Baksi arasında çok yakın dostluk ilişkisi bulunduğunu söyledi. 1987 yılında PEN Kulübü’nün Bekes’e Tucholsky Ödülü’nü ermesinden onur duyduklarını ifade ettikten sonra “Tensta’da, aynı semtte oturuyor ve ailece görüşüyorduk. Büyük bir şair olmasına ve bir dönem Kültür Bakanlığı yapmasına rağmen her zaman alçak gönüllü oldu ve Kürtlerle ilişkilerini sürdürdü. Siyasi olarak çok farklı şeyler düşünmemize rağmen hiç bir zaman ilişkimiz bozulmadı. Tam tersine ilişkilerimiz ve dostluğumuz daha da ilerledi” şeklinde konuştu.

BEKES’İ ANLAMAK İÇİN HALEPÇE İÇİN YAZDIĞI ŞİİRLER OKUNMALI

Bekes’in ölümünün Kürdistan’ın dört parçasında yaşayan Kürtleri etkilediğini söyleyen Baksi, yaşamdaki küçük olaylardan yola çıkarak büyük sorunlara değinme yeteneği olan Bekes’in bazı edebiyatçılar tarafından Dünyanın en büyük 10 şairi arasında görüldüğüne de dikkat çekti. Bekes’in 1987 yılında İtalya ve daha sonra da İngiltere’de ödüller aldığını söyleyen Baksi, “Bekes’i anlamak için Halepçe için yazdığı şiirleri okumak gerekir. Halepçe’yi şiirle en iyi anlatan şairdir. Bu şiirleri İsveççe şarkı olarak bestelendi” dedi. Bekes’in Kürtlerin ulusal birlğinden yana olduğuna da vurgu yaptı.