MLKP savaşçısı Halil Aksakal’ı binler uğurladı
Rojava'da yaşamını yitiren MLKP'li Arap Alevi savaşçı Halil Aksakal memleketi Antakya Harbiye'de binlerce kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı.
Rojava'da yaşamını yitiren MLKP'li Arap Alevi savaşçı Halil Aksakal memleketi Antakya Harbiye'de binlerce kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı.
Rojava'da yaşamını yitiren MLKP'li Arap Alevi savaşçı Halil Aksakal memleketi Antakya Harbiye'de binlerce kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı. Törende bir konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Halil, Hatay'ın yiğit bir evladı olarak sadece anılarımızda olmayacak, omuz başımızda, kararlı adımlarımızda olacak. Onun anısı etrafında buluşan bizler, başlattığı işi bitirme sorumluluğunu üstlendi” dedi.
“Komutan Rubar Qamışlo Hamlesi” kapsamında Grê Sipî'nin özgürleştirilmesi sırasında yaşamını yitiren MLKP savaşçısı Halil Aksakal (Mazlum Aktaş) memleketi, Antakya'nın Harbiye beldesinde binlerce kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı.
Dün, 4 YPG/YJP savaşçı ile birlikte Semelka Sınır Kapısı'nda düzenlenen askeri törenle Şırnak'ın Silopi ilçesine uğurlanan Aksakal'ın cenazesi bugün memleketi Antakya'ya getirildi. Onlarca araçtan oluşan konvoy eşliğinde Harbiye'ye getirilen Aksakal'ın cenazesi belde merkezinde, alkış, zafer işareti ve "Halil Aksakal ölümsüzdür" sloganıyla karşılandı. Cenaze konvoyunun ilerleyişi sırasında halk koridor oluşturdu.
Binlerce kişi, "Enternasyonal komünist savaşçı Halil Aksakal ölümsüzdür" yazılı pankart arkasında kortej oluşturdu. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş ile HDP ve ESP MYK, PM üye ve yöneticilerinin yanı sıra SYKP, SDP, SODAP, TÖP, Partizan, Kaldıraç, Mücadele Birliği üyelerinin de aralarında olduğu binlerce kişi katıldı. Törende, Gezi şehitleri Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert ve Ahmet Atakan ile Rojava'da yaşamını yitiren BÖG savaşçısı Bedreddin Akdeniz'in aileleri de katıldı.
Aksakal'ın cenazesi, kitle tarafından Ali İsmail Korkmaz Caddesi boyunca omuzlarda taşındı. Binler, Halil Aksakal ile Rojava’da yaşamını yitirenlerin resimlerinin olduğu flamalar taşıdı, üzerinde Aksakal'ın fotoğrafının olduğu tişörtler giyildi. Anmaya Harbiye halkının katılımı oldukça yoğun oldu, yürüyüş korteji ilerledikçe katılım giderek arttı. Harbiye halkı, kendi evlatları olarak gördükleri Halil Aksakal'ı, DAİŞ çetesi ve AKP hükümetini lanetleyen gür sloganlarla karşıladı.
Yürüyüş esnasında sık sık "Şehid ma biymut (Şehitler ölmez)", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Halil Aksakal ölümsüzdür" ve "Yaşasın Rojava devrimimiz" sloganları atıldı.
Cenaze önce helallik alınmak üzere ailesini evinin önüne götürüldü. Aksakal'ın annesi Nahide ve babası Mehmet Aksakal ile kardeşleri cenazeye sarıldı, ağıtlar yaktı. Duygusal anlar yaşanırken, cenazeye katılanlar ailenin acısını paylaştı.
Yürüyüş sırasında MLKP milisleri kortejin en önünde pankart açarak, kortej oluşturdu. Arapça, "Şehid ma biymut. Khalil Hammis ayiş. (Şehitler ölmez, Halil Hammis yaşıyor)" yazılı pankart açan MLKP'liler, attıkları sloganlarla Aksakal'ın mücadelesini sürdüreceklerini belirtti. Milisler sık sık "Halil yoldaş ölümsüzdür", "Yaşasın partimiz MLKP", "Halil Aksakal yaşıyor, MLKP savaşıyor" sloganlarını attı.
Aksakal, sloganlarla defnedilmek üzere Karyer Mezarlığı'na götürüldü. Mezarlıkta kitle saygı duruşunda bulundu. MLKP milisleri tabutun çevresinde nöbet tutarken, MLKP adına bir konuşma yapıldı. Aksakal'ın mücadelesinin devam ettireceklerini belirten MLKP milisleri 'Devrim Andı' içti.
Dini vecibelerin yerine getirilmesinin ardından ilk olarak Halil Aksakal'ın ağabeyi Semih Aksakal söz aldı. Cenazeye katılanlara "hoş geldiniz" diyen Aksakal şunları kaydetti: "Kardeşim buralardayken bize bir şeyler anlatmak istedi. Fakat üzgünüm ki başımıza gelmeden anlayamadık. Şimdi o şehit oldu ve ölmeyecek. O, yanı başımızdaki savaşa gitti. Halkımızı kurtarmak için gitti. Fakat sadece halkımız için değil, bütün dünya halkları için savaştı. Umarım ki bu bizim için örnek teşkil eder. Şimdi dayanışma içinde oluruz. Umarım ki yanımızdaki savaş biter, rahatlarız. Hepinize katıldığınız için teşekkür ederiz."
ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, Rojava'da yaşamını yitiren YPG, YPJ ve MLKP savaşçılarını anarak konuşmasına başladı. "Rojava devrimi her geçen gün yeni özgürlük alanları yaratıyor" diyen Ulusoy, şöyle devam etti: "İşte Halil Aksakal (Mazlum Aktaş) yoldaşımız gibi nice gençlerimiz bedenlerini bu zaferlere armağan ediyorlar. Yeni zaferlere adeta harç oluyorlar."
Rojava devrimi büyürken, AKP ve hükümet medyasının kara propagandalara sarıldığını kaydeden Ulusoy, "Düne kadar 'Kobanê düştü düşecek' diyen ve onun kalemşörlüğünü yapanlar, yakın zamanda Tel Abyad'ta 'etnik temizlik'ten söz ettiler. Eğer onlara inanacak olursak Araplar, YPG tarafından katlediliyor. Ama işte şu çok net şekilde açığa çıktı ki, Arap gençleri, Tel Abyad'taki Arapları, Kürtleri, Türkmenleri kurtarmaya gidiyor, bedenlerini halklarımızın kardeşliğine armağan ediyor. Halklarımızın özgür ve eşit biçimde yaşamalarına armağan ediyor" dedi.
Arap komünist savaşçı Halil Aksakal'ın şehadetinin AKP'nin tüm yalanlarına verilen en iyi yanıt olduğunu söyleyen Ulusoy, Harbiye halkına seslendi: "Halil Aksakal yoldaşımız sizlerden biriydi, bizlerden biriydi, içimizden biriydi. Onu siz çok iyi tanıyorsunuz. Halil yoldaşla birlikte bu sokakları arşınlayan, bildiri dağıtan, yazılamalar yapan, eylemlere katılan binlerce genç var. İnanıyoruz ki Arap halklarımızın yiğit gençleri, halkların kardeşliği ve özgürlüğü için Halil yoldaşımızın izinde saf tutacaktır. Mazlum yoldaş, Haziran ayaklanmasını Rojava'ya ateş taşıyıcılarındandı, özgürlük savaşçılarındandı. Bugün yeniden buraya, toprağına döndü. Yaşamın ışığını, Rojava'nın ateşini, özgürlük tutkusunu siz Haziran ayaklanmacılarıyla, buluşturmaya geldi. Ona hoş geldin diyoruz."
Halil Aksakal'ın ardından yas tutmayacaklarını kaydeden Ulusoy, "ESP olarak bir dönem seninle aynı yolda yürümekten gurur duyuyoruz. Seninle birlikte mücadele etmekten savaşmaktan büyük onur duyuyoruz" dedi. ESP Genel Başkanı Ulusoy, konuşmasının sonunda Aksakal ailesine döndü ve "Halil gibi bir yoldaşı yetiştirdiğiniz, onu özgürlük savaşına gönderdiğiniz için kendinizle ne kadar gurur duysanız, onur duysanız azdır. Ama bakın bir Halil'iniz gitti, yüzlerce, binlerce Haliliniz oldu. Size anne diyecek, abla diyecek, ağabey diyecek yüzlerce, binlerce yoldaşınız var. Şehid namirin, şehit ma biymut" şeklinde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Halil'i yağmur ve güneşle uğurluyoruz" diyerek sözlerine başladı ve ekledi: "Bu toprakların gençleri, zulme teslim olmayan, yurdunu, özgürlüğünü, TOMA'lara teslim etmeyen gençlerimiz bu toprakların yağmuru ve güneşidir. Yağmuru kimse durduramaz, güneşimizi kimse karartamaz."
Halil Aksakal'ın bıraktığı direniş mirasını bütün bölge halklarının artık daha iyi anladığını söyleyen Yüksekdağ, "Ölümsüzlüğe uğurladığımız Halil kardeşlerimiz, insanlığın ve bölge halklarının düşmanı olan barbarlık ordusuna karşı büyük insanlığın erdemini kuşandı. IŞİD'e karşı verilen mücadelenin en kararlı savunucularından biri oldu" dedi.
Yüksekdağ, Halil Aksakal'ın aynı zamanda halkın onur ve özgülük mücadelesine dönüşen Gezi Direnişini tamamına erdirmek için Rojava'daki büyük hamle içinde yer aldığını söyledi.
Aksakal'ın DAİŞ çetelerinin Kobanê'de büyük yenilgi almasından sonra Grê Sipî'yi özgürleştiren kahramanların içinde yer aldığını kaydeden Yüksekdağ, "Bütün Rojava hattı boyunca IŞİD'in mevzilendiği, işgal ettiği toprakları halkların kardeşliği ve birliği için yeniden kazanan bir özgürlük iradesine ve eylemine öncülük etti. AKP'nin IŞİD'i besleyen zihniyetine karşı Halil gibi gençler yurduna ve halkına sahip çıktı. Halil Rojava'da sadece Kobanê ve Tel Abyad'ı savunmadı. Halil Hatay'ı da savundu. Bütün Antakya halklarını, barbarlar çetesi IŞİD'e karşı savunmak için Rojava cephesindeki onurlu yerini aldı. Bugün onur ve özgürlük isteyen, yaşam hakkı isteyen, demokrasi ve insanlık değeri savunan her gencin yeri Rojava direnişinin yanıdır. Orada halklarımızın geliştirdiği enternasyonal mücadeledir. Halil Arap Nusayri halkının yiğit evladı olarak o direniş cephesinde yerini aldı" diye konuştu.
Rojava'da Kürt, Arap, Asuri, Süryani, Türkmen, Sünni ve Alevilerin eşitlik temelinde bir insanlık buluşması gerçekleştirdiğini kaydeden Yüksekdağ, şunları söyledi: "Bütün halklardan, inançlardan halkımız, hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadan ortak vatanı için direniyor. Büyük insanlık budur. Böyle büyük bir insanlık için şehit olmak onurdur. Halkımızı, bölgedeki büyük insanlıktan kopmasına, katledip imha etmesine izin vermeyeceğiz. Hep birlikte halkların kardeşliği, birleşik mücadelesi yolunda, bu barbarlık çetesini mutlak yenilgiye uğratmayı başaracağız."
DAİŞ çetelerinin TIR'larla gönderilen silahlara ve sınırları özgürce kullanmalarına rağmen bütün mevzilerini kaybettiğini kaydeden Yüksekdağ, "PYD güçlerinin ilerlemesinden IŞİD çetelerini yenilgiye uğratmasından en çok AKP rahatsız oldu" dedi. Bölge halklarının tek güvencesinin Halil Aksakal'ın da içinde yer aldığı büyük direnişin mutlak zafer kazanması olduğunu söyleyen Yüksekdağ, "İşte o zaman Antakya'yı da tehdit edemeyecekler. Halil kardeşimiz Til Abyad harekatı içindeyken şehit düştü. Bir hafta sonra Kobanê'ye saldırı düzenlediler. Onlarca insanı katlettiler. Siyasi iktidar terörist arıyorsa çok uzağa bakmasın. IŞİD çetelerini kimin beslediğini görmek için aynaya baksın" şeklinde konuştu.
Yüksekdağ, Halil Aksakal'ın bedenin bulunduğu tabutu göstererek, "Bu cenaze Rojava davasının Ortadoğu'daki, büyük insanlık davasının Hatay'ın da davası olduğunun kanıtıdır" dedi. Rojava'daki büyük direnişte yitirilen canların bıraktığı miras ve bu sürecin sorumluluğu herkesin omuzlarında olduğunu belirten Yüksekdağ, "Artık bütün Türkiye halkları tehlikenin ne kadar yakın olduğunu görmek durumunda. Ortadoğu'da IŞİD'e karşı verilen insanlık mücadelesi sahiplenilmeli. Dün Kobanê'de katledilen bebeklerin bize söylediği bir şey var. Bütün şehadetlerin, kayıpların, katliamların hesabı büyük insanlık tarafından sorulacak. Bizim tarafımızdan sorulacak" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Rojava şehidi Halil Aksakal'ı yakından tanıdığını ve bir dönem birlikte çalıştıklarını hatırlattı ve şunları söyledi: "Halil, Hatay'ın yiğit bir evladı olarak sadece anılarımızda olmayacak, omuz başımızda, kararlı adımlarımızda olacak. Onun anısı etrafında buluşan bizler, başlattığı işi bitirme sorumluluğunu üstlendi. Onun davası özgür Ortadoğu davasıdır. İşte bu davanın zaferle taçlanacağı günler yakındır. Gözyaşı dökmeye devam edeceğiz, ancak yüreğimizde gözyaşından daha fazla ışık ve güç olacak. Mücadelesi mücadelemizdir."
Konuşmaların ardından MLKP bayrağına sarılı tabut içinde yer alan Halil Aksakal'ın cenazesi mezarlık girişinde hazırlanan, mezarına defnedildi. Defin esnasında çok sayıda kişi mezarın üzerine karanfiller atarken, Aksakal'ın tabunun başına "Dövüş Kulübü" kitabı konuldu.
Uğurlama törenin ardından kitle Aksakal'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.