Miroðlu'nden Altan'a eleştiri, AKP'ye yað!

Miroðlu'nden Altan'a eleştiri, AKP'ye yað!

Musa Anter'in öldürülmesiyle adını duyuran Taraf yazarı Orhan Miroðlu, bugünkü köşesinde Ahmet Altan'ın AKP ve Başbakan Erdoðan hakkında yazdıðı eleştiri yazılarına tepki gösterdi.

Yazısında AKP ve Erdoðan'ı göklere çıkaran Miroðlu, "Neo-Ýttihatçılar silahlı kanat liderleri ve mütefekkirleriyle beraber şimdi Silivri’deler. Onları orada tutan irade AK Parti’nin ve Başbakan Erdoðan’ın siyasi iradesinden başka bir şey deðildir. Ve eðer bu irade olmasaydı, bu irade, ülkenin en devrimci dinamiði olan Ýslami kesimle buluşmasaydı, bu buluşmaya güven duymasaydık, sahip olduðumuz bu düşüncelerle, hiçbirimiz bu ülkede kalmayı sürdüremezdik. Neo-Ýttihatçılar yenilgiye uðramasa ve kafalarına koydukları planları hayata geçirebilselerdi, sanırım sevgili Ahmet Altan’da romanlarını çok uzak diyarlarda yazmak zorunda kalırdı" diye yazdı.

Musa Anter'in 1992 yılında katledildiði saldırıda yaralı olarak kurtulan, ancak yıllar boyunca saldırı konusunda açıklamada bulunmayan ve Kürt siyasi partilerinde milletvekili arayışına girişen, olamayınca da ayrılıp Kürt siyasi hareketlerine eleştirilerde bulunan Orhan Miroðlu, şimdi de Başbakan Erdoðan ve partisi AKP hakkında eleştiri yazıları yazdıðı için köşe yazdıðı Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'ı hedef aldı.

Taraf gazetesinin son zamanda AKP eleştirilerini "Aydınlık ve Cumhuriyet gazetelerinde okuyabileceðimiz nitelikte yazılar" olarak deðerlendiren Miroðlu, Türkiye'nin Suriye'ye müdahale etmesini savundu. "Komşularla sıfır sorunu sık sık gündeme getirip, Türkiye’nin komşularıyla yaşadıðı sorunları en üst düzeye tırmandırdıðını iddia edenler, bence süreci doðru analiz edemiyorlar" diyen Miroðlu, bunu diyenlerin hükümete ve Başbakan Erdoðan'a haksızlık yaptıklarını ileri sürdü.

Ahmet Altan'ın yazılarını artık okumadıðını, sadece 'göz gezdirdiðini' belirten Miroðlu, "Ama bazı tutumların ve yazıların bu eleştiri sınırını bir hayli aştıðını, hükümete ve Başbakan’a yönelik siyasi bir tavra, hatta tavrın da ötesinde, bir paranoyaya, bir sendroma dönüştüðünü düşünüyorum" dedi.

Ahmet Altan'ın yazılarının Aydınlık ve Cumhuriyet gazetesinde okunabilecek ve o gazetelerin okurlarının hoşlanabileceði nitelikte yazılar olduðunu ileri süren Miroðlu şunları yazdı:

"Erdoðan’ı Esat’a benzetmek, hükümeti devirme çaðrıları yapmak, “barış olacak ama dikkat edin, bu başbakan barış olsa bile yarınlarda bize ve barışa ihanet edebilir, ona güvenilmez” manasına gelen tuhaf yazılar yazmak; Stratejik Derinlik gibi çok az kimseye nasip olabilecek bir kitaba imza atmış ve benim gözümde yeni Türk dış politikasını 21. yüzyılın ufukta beliren yepyeni parametrelerini hesaba katarak, akademik kariyeri ve bilgisiyle yeniden şekillendirmiş olan Davutoðlu’nu Osmanlılıðı diriltmeye çalışan bir sadrazam olarak görmek ve göstermek insafla baðdaşmaz.

Sonra AK Parti’yi Ýttihat-Terakki’ye, Başbakan’ı Enver Paşa’ya benzetmek memleketin tarihçilerine ve tarihine, biraz ayıp kaçıyor doðrusu.Neo-Ýttihatçılar silahlı kanat liderleri ve mütefekkirleriyle beraber şimdi Silivri’deler.Onları orada tutan irade AK Parti’nin ve Başbakan Erdoðan’ın siyasi iradesinden başka bir şey deðildir.

Ve eðer bu irade olmasaydı, bu irade, ülkenin en devrimci dinamiði olan Ýslami kesimle buluşmasaydı, bu buluşmaya güven duymasaydık, sahip olduðumuz bu düşüncelerle, hiçbirimiz bu ülkede kalmayı sürdüremezdik.

Neo-Ýttihatçılar yenilgiye uðramasa ve kafalarına koydukları planları hayata geçirebilselerdi, sanırım sevgili Ahmet Altan’da romanlarını çok uzak diyarlarda yazmak zorunda kalırdı."

Taraf gazetesinin zaman zaman köşe yazarları ve muhabirlerinin maaşlarını aksattıðı bu dönemde Miroðlu'nun böyle bir yazıyı yazması, 'yandaş' medyadan kendisine gelen köşe yazarlıðı teklifi olduðu iddia ediliyor.

Bir dönem Mehmet Metiner de, yetkisi ve görevi olmadıðı halde çıktıðı her programda ve yazdıðı her yazıda AKP ve Başbakan Erdoðan'a övgüler dizmiş, bunun karşılıðında Star gazetesinde yazarlık ve Adıyaman'dan milletvekilliðini kapmıştı.