Midyat'ta farklı inançlardan temsilciler: Öcalan ile görüşülsün
Mardin'de farklı halklardan kişiler, tecride karşı açlık grevinde.
Mardin'de farklı halklardan kişiler, tecride karşı açlık grevinde.
Ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki bu uygulamayı insanlık dışı bulan halklar, bir an önce tecridin kaldırılmasını istiyor. Mardin'de farklı inanç ve halklardan kişiler, tecridin kırılmasıyla bu ülke ile Ortadoğu’daki bütün halklara barış ve özgürlüğün geleceğini belirttiler.
Mardin’inin Midyat ilçesinde açlık grevine girenler ANF’ye konuştu.
‘ÖNDER APO OLMADAN KRİZLER ÇÖZÜLEMEZ’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kırılması için Avrupa'daki demokratik eylemlerden sonra Midyat’a gelip açlık grevine giren 52 yaşındaki Êzidî Behram Ayaz, şunları söyledi:
"Avrupa’dan sonra Türkiye ve Kürdistan’a da gelip Önder Apo’nun üzerindeki tecridin kırılması ve iletişim kanallarının açılması için açlık grevine girdim. Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'nin (CPT) bu insanlık dışı tecrit uygulamasının önüne geçip halkların önderi Abdullah Öcalan’la iletişime geçmelidir. Önderimizin durumundan kuşkulandığımız için bu açlık grevini girdim ve sonuç alıncaya kadar da eylemlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Önder Apo olmadan bu ülkedeki krizler hiçbir şekilde çözülemez. Ortadoğu’da yaşayan bütün halkların kaderi buna bağlıdır. Bunu bilen başta Kürt halkı ve diğer halklar artık gereken bütün demokratik eylemleri gerçekleştirecektir."
‘SAYIN ABDULLAH ÖCALAN MİLYONLARIN İRADESİDİR’
Milyonların iradesi olan Öcalan’a uygulanan ağır tecridin kırılmasının bütün halklara ve inançlara barış ve demokrasiyi getireceğini belirten Türkiye Süryani Dernekleri Federasyonu (SÜDEF) Başkanı Evgil Türker, şöyle konuştu:
"Kurumumuzu ve bireysel kimliğimi temsilen açlık grevindeyim. Sayın Önder Abdullah Öcalan milyonların iradesidir. Böylesi bir iradeyi tutsak edip, ağır tecrit şartları altında, hiç kimse ile görüştümeden ve sağlık durumuna ilişkin habersiz bırakılması kabul edilemez. Bu durum 1 buçuk yıldan fazladır böye sürüyor. Bunu Süryani halk olarak, tehlike arz ettiğini görüyoruz ve doğru bulmuyoruz. Tez bir zamanda ya ailesi, ya avukatları ve ya İmralı Heyeti’nin iletişime geçmesi, görüşebilmesi sağlanmalı. Yapılacak bir görüşmenin, bir çok şeyi değiştireceğine inanıyorum. Bu sadece Türkiye’deki demokratik çözümler anlamında değil, Suriye, Rojava’da, Irak'ta ve Güney Kürdistan’da da birçok şeyi değiştirebilir. Buna yürekten inanıyorum. Çünkü milyonlarca insan Sayın Abdullah Öcalan’ın ne düşündüğüne, ne mesajlar vereceğine ve nasıl bir çözüm geliştireceği umuduyla bir beklenti içindedir. Biz halkların istediği de bu açlık grevleri ve diğer yapılan demokratik eylemler olumlu sonuç alıp, bu görüşmelerin önünü açar. İster yurt dışında olsun, ister yurt içindeki kamoyunun talebi bu yöndedir. Kürdistan’ın dört parçasın ve bütün halkların beklentisi bu şekildedir. Biz Süryani vatandaşların da beklentisi budur. Bir an önce tecrit kaldırılıp, görüşmeler sağlanmalıdır. İnanıyoruz ki ilk etkisi birçok yerde sükunetin başlamasına neden olacaktır."
‘TECRİDİ KIRMADAN EYLEMLERİMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Süryanilerin de bu coğrafyada yaşadıklarını ve Kürt halkı gibi bir sürü acıya maruz kaldıklarının altını çizen Türker, şöyle devam etti:
"Ortadoğu’da verilen mücadeleler bir bütün olarak bütün halkları kapsamaktadır. Bunun en büyük örneği Rojava gerçeğidir. Demokratik güçler içerisinde Süryani vatandaşlar da vardır ve kurumlarda da yer alıyorlar. DAİŞ ve diğer terörist örgütlere karşı mücadelede yer alıyoruz. Yakın bir tarihte Dêra Zor’da bir Süryani savaşçı şehit düştü. Bundan dolayı Sayın Öcalan’dan gelebilecek herhangi bir perspektif, herhangi bir çözüm Süryani vatandaşları da kapsayacaktır. Bizler de bu coğrafyanın insanlarıyız ve bu coğrafyada yaşıyoruz. Bu nedenle biz Süryani vatandaşların isteği de bir an önce Sayın Öcalan’ın başta sağlığına dair bilgiler alınıp akabinde nasıl bir çözüm sunup geliştireceğidir. Sayın Öcalan’ın bir demecinin, bütün Ortadoğu’da çözüm, barış ve demokrasi etkisi gösterebileceğine inanıyoruz. Bu yüzden biran önce tecrit kaldırılıp iletişime geçilmesi koşulları sağlanmalı ve 3 yıl öncesindeki çözüm sürecinden ziyade samimi, gerçek, yalanla ve bizleri kandırmayacak bir zemin oluşmasının önü açılmalıdır. Bu saydıklarımız gerçekleşmediği müddetçe biz halklar tecridi kırmak için eylemlerden vazgeçmeyeceğiz."
‘CPT VE ADALET BAKANLIĞI CEVAP VERMELİDİR’
Acil bir şekilde Adalet Bakanlığı ve CPT’nin tecridin kaldırılması yönünde girişimde bulunmasını istediğini dile getiren Abdulkadir Kalkan ise, şunları ifade etti: "Bu halkın bir neferi olarak bu açlık grevine girdim. Bizlerin talebi Adalet Bakanlığı ve CPT’nin olumlu bir cevap verebilmesidir. Özellikle de CPT’nin bir an önce gelip Önder Apo’nun üzerindeki bu insanlık dışı tecridin kırılmasını sağlamalıdır. Bu ülke ve dünya bilsin ki Önderimiz için hiçbir demokratik eylemden vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkeye yıkım veren tecridin acilen kırılması gerekiyor. Çünkü çok sayıda ölüm gerçekleşiyor. Bu ölümlerin son bulması ve bu topraklara barış, demokrasi gelebilmesi için tecridin kaldırılması ve Önderlik ile iletişimin yolları açılmalıdır. Buradan bütün halklara ve demokratik güçlere çağrımdır ki, bu insanlık dışı tecride karşı sessiz kalmayıp, buna yönelik yapılan eylemimize ve kampanyalarımıza destek çıksınlar."