İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet, Öcalan’a uygulanan tecride tepki gösterdi.

Tecridin bir insana uygulanabilecek en ağır suç olduğunu dile getiren İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, hiçbir hukukta, hiçbir anayasada ya da toplumsal hiçbir normda, hatta toplumun bugüne kadar var olan hiçbir kanununda var olmayan bir uygulama olduğunu belirtti.

Bu insanlık dışı uygulamanın Türkiye’de uzun yıllardır uygulandığını söyleyen Melet, Öcalan üzerindeki tecrit, geçen her gün katmerleştiği ve derinleştirilmeye çalışıldığını kaydetti.

Melet, “Burada aslında Sayın Öcalan üzerindeki tecrit, bir tek Sayın Öcalan üzerinde uygulanmıyor. Sayın Öcalan’ın fikirlerine ihtiyaç duyan, Sayın Öcalan’a sempati duyan ve Sayın Öcalan’la ruhani birlikteliği olan insanlara uygulanan ağır bir suçtur. Hatta bir işkence yöntemidir, işkencenin kendisidir, diyebiliriz” dedi.

YASAL GEREKÇESİ YOK

İnsan hakları savunucuları olarak dönem dönem Öcalan üzerindeki tecridin Türkiye’deki demokrasiye, Türkiye’deki insan haklarına ve Türkiye hukukuna, anayasasına zarar verdiğini ve bir an önce tecridin kalkması için talepte bulunduklarını söyleyen Melet, şöyle konuştu: “Fakat Sayın Öcalan üzerindeki tecrit, hiçbir anayasal gerekçesi olmaksızın, tamamıyla siyasal iktidarın kendi menfaati, bireysel çıkarları için kullandığını söyleyebiliriz. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit, aslında topluma uygulanan bir tecrittir. Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit, aslında tüm İmralı Adasına uygulanmaktadır. Çünkü İmralı Adası insansızlaştırılmış, hatta canlıların bile barınmasına izin verilmemektedir. Hiçbir canlının İmralı Adasına yaklaştırılmasına izin verilmemektedir. Bu da şunu gösteriyor ki, tecrit sadece Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanmıyor, aynı zamanda tüm İmralı Adasına da uygulandığını belirtmek istiyoruz.”

2013 ile 2015 yılları arasında hem Türkiye’nin hem Ortadoğu’nun Öcalan’ın fikirlerine, düşüncelerine ne kadar ihtiyaç duyduğunu gördüklerini dile getiren Melet, şunları ifade etti: “Bunu bize bizzat gösteren şu an ki siyasal iktidardır. Biz siyasal iktidar sayesinde şunu öğrendik: Sayın Öcalan’ın söyleyeceği sözlerin hem Türkiye hem Ortadoğu barışına ne kadar etki edeceğini ve bu yönde ne kadar çözümleyeceği olacağını, bizzat siyasal iktidar işaret ederek bize göstermiştir. Fakat ne yazık ki aynı siyasal iktidar Sayın Öcalan’la görüşmeleri keserek, toplumla olan bağlarını zayıflatmak istemektedir.”

‘TECRİT İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR’

“Bugün Türkiye’nin dört bir yanında psikolojik soğuk savaş olmakla birlikte aynı zamanda çatışmalı bir savaş hali de söz konusudur” diyen Melet, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Böylesi bir ortamda Türkiye’ye barışın gelmesi ve Türkiye’nin geleceği açısından çok çok önemlidir. Türkiye’nin gelecekte hem daha modern hem daha ilerici hem daha demokratik bir ülke olabilmesi için barış elzemdir. Türkiye’de barışın gerçekleşebilmesi içinde taraflardan birisi olan Sayın Öcalan’la görüşmelerde elzemdir. Aksi taktirde sınırlar ötesine aktarılan çatışmalar ve savaşlar Türkiye’de ne biz barışı gerçekleştirebiliriz ne de demokrasi olur. Nihai sonucun masa olduğunu tüm Türkiye toplumu ve siyasal iktidar bunu çok çok iyi biliyor. Bunu bir gün daha ertelemek, bir gün daha aslında görmezden gelmek, bir gün daha sürmesi aslında daha çok canın daha çok yaşamın kaybolması, yitirmesi anlamına gelmektedir. Buradan bir daha çağrıda bulunuyoruz. Tecrit insanlık suçudur. Sizler fiziki olarak tecrit uygulayabilirsiniz fakat bu ruhani birlikteliğini, duygusal birlikteliğini asla ve asla kopmayacağını, hep birlikte uzun yıllardır gördük ve yaşadık. Bu ruhani birlikteliğin kopmayacağını çok iyi biliyoruz. Türkiye’de ve Ortadoğu’da onurlu ve kalıcı bir barışın gerçekleşebilmesi için Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve bir an önce sayın Öcalan’la kaldığı yerde müzakerelerin devam edilmesi gerektiği inancı içerisindeyiz.”