Cezaevlerinde on bin tutsaðın açlık grevi 58.gününü geride bırakırken, BDP’nin Meclis Genel Kurulu’nda açlık grevleri görüşülsün önerisi kabul edilmedi. BDP Grup Başkanvekili Ýdris Baluken, “bedenlerle birlikte insanlık eriyor. Meclis bir an önce çözüm yönünde inisiyatif almalı” çaðrısında bulundu.

Cezaevlerinde 58.gününü geride bırakan açlık grevleri Meclis Genel Kurulu’nda tartışıldı.

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan’ın açlık grevleriyle ilgili araştırma önergesi üzerine, Genel Kurul Sadık Yakut başkanlıðında toplandı.

Oturumda ilk olarak söz alan BDP Grup Başkanvekili Ýdris Baluken, açlık grevlerinin 58.gününe girmesine raðmen Meclis’in inisiyatif alarak çözüm yönünde bir irade sergilemediðini belirtti. Dün Diyarbakır Cezaevi’nde tutsakları ziyaret ettiðini belirten Baluken, milletvekillerinin de açlık grevinde olduklarını vurguladı.

BEDENLERÝYLE BÝRLÝKTE ÝNSANLIK ERÝYOR

“Sayın Ýbrahim Ayhan, Sayın Kemal Aktaş, Sayın Faysal Sarıyıldız burada çözüm zeminlerini tartışmayla ilgili çalışmalarda bulunması gerekirken maalesef Diyarbakır D Tipi Cezaevinde duymamış olduðumuz seslerini duyurma adına kendi bedenlerini açlık grevine yatırmış durumdalar. Bundan hepimizin rahatsızlık duyması gerekiyor. Gelinmiş aşama itibarıyla son derece kritik bir eşiðin tam içindeyiz. Dün görüştüðüm arkadaşların, Diyarbakır Cezaevindeki arkadaşların eriyen bedenlerini gördükçe bizim burada insanlıðımızın nasıl eridiðine tanıklık ettim. Zayıflayan bedenlerinde onlar yüksek moralleri ve kararlı iradeleriyle kendilerini ayakta tutmaya çalışıyorlar ama bizler biraz daha geç kalırsak eriyen insanlıðımızı kurtarma adına elimizde var olan bütün zeminleri kaybedebiliriz” diye konuştu.

Açlık grevleriyle ilgili duyarlılıklarını sürdüreceklerini dile getiren Ýdris Baluken, konunun partiler arası birbirini yıpratmaya konu edilecek bir sorun olmadıðını belirterek Meclis’teki partilerin de insan yaşamının sözkonusu olduðu bu konuya duyarlılık göstermelerini istedi. Baluken şunları söyledi: “Birbirimizi eleştirelim, birbirimizi yerden yere vuralım, gerekirse birbirimize hakaret de edelim ama ortada insan hayatı varken, ortada ölümle yüz yüze gelmiş insanların durumu söz konusuyken bu yaklaşımdan artık vazgeçelim. Binlerce insanın canıyla ilgili bir durum ortada ve bu insanlar sadece bir müzakere ve diyalog sürecinin önü açılsın diye, savaşla ilgili süreçler artık bitsin diye, bu ülkeye demokrasiyle ilgili, özgürlükle ilgili, barışla ilgili bir kapı açılsın diye böylesi bir eyleme başvurmuşlar. Bizim yapmamız gereken bu sese kulak verip bir an önce bu sorunun çözümüyle beraber Kürt sorununda bir müzakere ve diyalog sürecinin önünü açmak, akan kanın artık durmasını önlemek olmalıdır.”

BOBBY SANDSLARI ÖLÜME GÖNDERENLERÝ TARÝH LANETLÝYOR

Sorunların müzakere ve diyalog süreçleriyle çözüldüðü dünyadaki örnekleri gündeme getiren Baluken, açlık grevi sürecinin yaşandıðı IRA deneyimini örnek gösterdi.

“Bugün gelinen aşamada açlık grevine yatan Bobby Sands'lerin, efsanevi IRA direnişçilerinin ortaya koymuş olduðu çözümün gerçek çözüm olduðunu bütün insanlık kabul etti. Bugün, açlık grevinde IRA'lı direnişçileri ölüme götürenleri tarih lanetliyor ama Bobby Sands'leri ve o direnişi ortaya koyanları tarih müzakere, diyalog ve barış adına bütün halklara örnek gösteriyor” dedi.

"Bu ülkenin bütünlüðü içerisinde, demokratik özerklik projesi çerçevesinde bir çözüm önerisi, bir çözüm projesi" diyoruz. Bütün siyasi partilere de, çözümle ilgili bir an önce projenizi ortaya koyun. Bu sürecin, açlık grevlerinin can kaybına neden olmayacak şekilde biran önce hayata getirilmesi çaðrısını tekrar yineliyorum” şeklinde sonlandırdı.

CEZAEVLERÝ ALT KOMÝSYON BAŞKANI: YÝYOR ÝÇÝYORLAR!

BDP’nin önerisi aleyhine söz alan Cezaevleri Alt Komisyonu Başkanı AKP'li Murat Yıldırım ise Bolu Cezaevinde incelemelerde bulunduklarını belirtti.

Yıldırım açlık grevindeki tutsakların taleplerinin Meclis’e getirilmesine gerek olmadıðını da savunarak “Siyasi talepler silahla, açlık grevi gibi can pazarlıðıyla deðil, konuşarak, anlaşarak bu çatı altında çözülmelidir. Adalet Bakanımız önümüzdeki günlerde Meclise ana dilde savunma hakkına yönelik bir düzenlemenin geleceðini beyan etmiştir. Doðrusu, aslında beyan etmeye, Meclise getirmeye de gerek yok. Bu, zaten bir haksa savcılar, hâkimler bunu talep edip, görüşmelerini saðlaması gerekir diye düşünüyoruz. Burada yargının bunu çözmesi gerekir kanaatindeyiz” ifadelerini sarf etti.

Açlık grevi eylemcileri ölüm sınırına yaklaşmışken, Yıldırım, bir eylemcinin iki kilo aldıðını, kantinden domates, salatalık, kuru kayısı, çikolata, meyve, yoðurt, peynir, balık, bisküvi gibi katı gıda aldıklarını iddia etti.

Ýdris Baluken, Yıldırım’ın sözlerine itiraz ederek “aðır konuşuyorsunuz, birkaç gün sonra cenazeler çıkınca bu konuşmaların altından çıkamazsınız” şeklinde tepki gösterdi.

ÖNECHP Ankara Milletvekili Ýzzet Çetin ise olayın insani ve siyasi açıdan ele alınması gerektiðini ifade etti. AKP’li Yıldırım’ın sözlerine tepki gösteren Çetin, "insan haklarıyla oynuyorsunuz, insanlar ölüm orucuna yatmış burada aşaðılıyorsunuz, insanlar ölüyor, alay ediyorsunuz, duyarsız kalıyorsunuz. Ýnsana insan olduðu için saygılı olun, 'yiyor, içiyor, doktor saðlam raporu verdi' diye hakaret etmeyin" diye konuştu.

AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin de, “eðer burada ölümler olacak olursa bunun sorumlusu biz deðiliz, sizlersiniz” diyerek BDP’yi suçladı.

Konuşmalar ardından oylanan önerge reddedildi.