MEB yönetmeliğinde yaptığı değişiklik ile liselerde facebook ve twitter kullanımına izin verdi. Ancak sosyal medyayı kendi kuralları çerçevesinde denetlemeyi de ihmal etmedi. Yönetmeliğe tepki gösteren Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Kılıç, hükümetin, kendi istediği insan tipini yetiştirmek amacında olduğunu belirterek, henüz liselerde AKP’ye aykırı düşen öğrencilerin ayıklanmaya  çalışıldığını vurguladı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yönetmeliğinde yaptığı değişiklik ile liselerde facebook ve twitter kullanımına izin verdi. Ancak sosyal medyayı kendi kuralları çerçevesinde denetlemeyi de ihmal etmedi. Bölücü, yıkıcı, ‘ahlak dışı’ ve şiddeti özendiren sesli, sözlü yazılı ve görüntülü içerikler oluşturmak ve paylaşımlar yapmak okuldan atılma sebebi sayılacak. Okuldan atılanlar bir daha  geri dönemeyecek. Sosyal medyayı bu şekilde denetlemeyi düşünen MEB’in bu uygulaması, sosyal medyadaki “ahlakı” kim belirleyecek? Sınırları ne olacak? Okuldan atmak çözüm mü? Suç olduğunu kim tespit edecek? Ceza hangi yöntemlerle verilecek, sorularını da gündeme getirdi. 

'AKP İSTEDİĞİ İNSAN TİPİNİ YETİŞTİRMEK İSTİYOR'

Yeni çıkan yönetmeliği ANF’ye değerlendiren Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç,  değişikliğin, hükümetin istediği, insan tipini yetiştirmek amaçlı olduğunu dikkat çekti. 

AKP’nin kültürel ve ahlaki değerlere bakışının, bilimsel ve akademik çizgide bakışla  çok farklı olduğunu belirten Kılıç, “Dolayısıyla  istediğini norm ve çizgide tek tip insan tipini yetiştirmeye çalışıyor. Bu kendi siyasal politikalarının deşifre edilmesine bir engel çıkarmaktır. AKP’nin, eğitime, kültüre, sanata bakışını ve toplumsal iletişim ve ilişkideki görüş ve politikalarını değerlendiren açıklamalarını eleştirmek hepsi suç sayılacak. Toplumda AKP gibi düşünmeyen, onlar gibi yaşamayan, öğrencileri, toplumun farklı kesimlerini cezalandırmaktır. Daha henüz liselerde kendilerine aykırı düşen insanları ayıklamaktır. Bu çok tehlikeli ve korkunç bir şeydir” diye konuştu.

‘MANEVİ VE AHLAKİ DEĞERLERİN ÖLÇÜSÜ NEDİR?’

Kılıç, “Burada manevi ve ahlaki değer, öğrenci için nedir? Kendisi için nedir? Bunların belirlenmesi gerekiyor. Şuana kadar ki uygulamalar içerisinde kendisinin ahlaka bakışı, topluma ve manevi değerler ile ilgili algısıyla, bilimsel normlarda bakmak ayrıdır. AKP’nin bakışı ile bilimsel, demokratik, özgürlükçü bakış farklıdır. Hükümet esas olarak bilimsel normlara ve demokratik bakış açısına karşıdır” dedi.

‘ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARIN ORTAYA ÇIKARILMASI ENGELLENİYOR’

Okuldaki antidemokratik uygulamaların, veliler ve öğrencilerin görsel aletler kullanarak bilince çıkardıklarını suç ortamının da teşhir edildiğini söyleyen Kılıç, “Şimdi bu yönetmelikle bununda önü alınıyor. Suç işlediği yada işlemediği, kime göre suç? Kime göre değil bu da siyasal iktidarın bakış açısına göre seni suçlu sayıp cezalandırıyor. Öğrencileri lise ortamından uzaklaştırıyor. Eğitim almaya hakları varken, bu hakları elinden alınmaya çalışılıyor. Onları nasıl suçlayarak bu hakkını elinden alabiliriz? Aslında onları çeşitli bahanelerle oralardan almak suç, onun eğitim hakkını gasp ediyorsunuz” diye belirtti.

‘DEVLET VE HALKIN NEWROZ ALGISI FARKLI'

Devletin Newroz algısı ile halkın Newroz algısının arasında farklılıklar olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Devlet gibi düşündüğünde suç olmuyor; ama bin yıldır halkın algıladığı şekilde düşünürsen suç sayılıyor. Buda çok tehlikeli bir durum. Yönetmelikte geçen bölücülük ve  yıkıcılık, kime göre belirlenecek bu? Toplumu kutuplaştırmak bölücülüktür, tek tipleştirmektir bölücülük. İnsanları öteki saymak yıkıcılıktır. Senin gibi düşünmeyeni, senin gibi dünyaya bakmayanı öteki sayarsan o zaman esas olarak bölücü ve yıkıcı sen oluyorsun. Bütün farklılıklar bu ülkenin zenginliğidir, bunları ayırmak sakat bir anlayıştır. Buradaki suçlu ise bu zihniyettir” diye ifade etti.

Kılıç, bilimsel, demokratik, laik, anadilinde eğitimden yana olunması gerektiğinin altını çizerken, "Öğrencilerin de sorgulayan, araştıran ve inceleyen bir bakış açısıyla yetiştirilmesini savunmalıyız" dedi.