GÖRÜNTÜLÜ

Mardinli Araplar: HAYIR’da kararlıyız

AKP hükümetinin ‘Anayasa Değişikliği ve Başkanlık Sistemini’ öne sürdüğü, 16 Nisan’da halkın oylamasına sunulacağı referandumda, Kürdistan’da yaşayan halklar ‘Hayır’ diyecekleri konusunda kararlı.

 

AKP hükümetinin ‘Anayasa Değişikliği ve Başkanlık Sistemini’ öne sürdüğü, 16 Nisan’da halkın oylamasına sunulacağı referandumda, Kürdistan’da yaşayan halklar ‘Hayır’ diyecekleri konusunda kararlı. Bu referandumda, Mardinli Arap vatandaşlar da ‘Hayır’ diyecekleri konusunda sayısız nedenlerinin olduğunu vurguladı.

Mardin’de yaşayan Araplar, yaşadıkları acılara ve referandum dair ANF’ye konuştu.

AKALP: ‘TEK ADAM’ DİKTATÖRLÜĞÜNÜN DEVAM ETMEMESİ İÇİN ‘HAYIR’ DİYORUZ

AKP’nin işlediği günahların vebalinin ortağı olmamak ve ‘tek adam’ diktatörlüğünün devam etmemesi için bu referandum seçiminde ‘Hayır’ diyeceğini belirten Mehmet Nezir Akalp, “Anadili Arapça olan bizler, bu zoraki şekilde gündemimize yerleştirilen başkanlık olmasında 'Hayır' oyumuzu kullanacağız. Gerekçe olarak, AKP iktidarının kendi gibi düşünmeyen insanlara tahammül edemeyip, tehdit etmesidir. Bunun dışında, demokrasiyi savunan ülke edasıyla, tüm dünya ülkelerine bu anlamda ders veren, ancak kendi ülkesinde farklı düşüncelere yaşam hakkı tanımayan, ülkeyi 15 yıldır uçuruma doğru sürükleyen ve getirmek istediği 'tek adam' yönetimi ile, ileride onu ve partisini Fetö'cu zihniyetler gibi çıkıp, kandırıp ve onu kullanır ise, bunun vebalini çekmek ve sorumlusu olmak istemediğimiz için, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği için 'Hayır'da hayır vardır diyor ve bu referandum seçiminde 'Hayır' diyeceğiz” diye konuştu.

İNAL: BEYAZ TOROSLARLA TEHDİT EDİLDİK

Mevcut iktidar AKP’nin 7 Haziran seçiminden sonra tehdit ve korku politikalarıyla bölgedeki halkı mağdur ettiğine değinen Dilaver İnal, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir hukuk devleti olduğunu ve yaşadıklarımızı göz önünde bulundurduğumuzda 'Hayır' demekten başka bir seçeneğimizin olmadığını anlarız. 7 Haziran seçimlerinin sabahında, seçimin sonuçları mevcut iktidar tarafından beğenilmeyip yenilenmesi kararı alındı. 1 Kasım seçimlerinin kampanyasında beyaz Toroslarla tehdit edildik. AKP'nin tek başına iktidara gelmesi durumunda, terörün bitmeyeceği hatırlatıldı, duruldu. Hendekleri bahane ederek coğrafyamızı kendi istediği gibi yeniden dizayn edilmeye çalışıldı. Başkanlık fiili anlamda yürürlükte olamamış olsaydı, Ahmet Davutoğlu hükümeti değişir miydi? 15 Temmuz darbe girişimi, 15 yıldır iktidarda olan hükümetin başbakanı enişteden duyduğunu belirtmişti. Bu derece ironik bir durum söz konusu. Böyle bir durumda mecliste birlikte mutabakat içinde hazırlanması gereken anayasa değişikliği metnini kabul etmek ve tüm yetkileri bir kişiye devretmenin herhangi bir mantığının olduğuna inanmadığımız için 'Hayır' diyoruz” dedi.

Başkanı olduğu Mardin Demokrat Araplar Derneği’nin hala neden kapatıldığına anlam veremediğine de vurgu yapan İnal, şöyle devam etti: “OHAL durumu bahane edilerek, başkanı olduğum Mardin Demokrat Araplar Derneği’nin (DAR) kapatılmasının nedenini bugüne kadar anlamış değilim. Bu tür kararların da Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) şeklinde isimlendirildiği gibi keyfi uygulamalardan ibaret olduğunu düşünüyor ve antidemokratik olarak görüyorum. Bu referandum seçiminde 'Hayır' kampanyasını yürüten bütün kesimlere destek veriyorum ve fiilen çalışmalara katkıda bulunmaya çalışıyorum.”

KARATAŞ: ŞEHİRLERİN YAKILIP, YIKILMASINA VE İNSANSIZLATIRILMASINA ‘HAYIR’ DİYORUM

Son olarak bu referandum seçinden kararlı bir şekilde ‘Hayır’ diyeceğine ve bunun için çok nedenlerinin olduğuna, ‘Hayır’ için elinden gelen bütün mücadeleyi vereceğini anlatan Murat Kayataş, ‘‘Bir Mardinli Arap halkı olarak, bugüne kadar sürdürülen feodal ilişkiler üzerinden tesis edilen iktidar anlayışına karşı 'Hayır' diyorum. Sermaye sahiplerinin imtiyazlarına güçlü yasal koruma sağlayan AKP iktidarı anlayışına karşı, işçi emekçi halkın emeklerinin sömürülmesine 'Hayır' diyorum. Sürdürülen şiddet ve terör politikaları üzerinden demokratik hak ve hukukun gaspına 'Hayır' diyorum. Şehirlerin yakılıp yıkılmasına, talan edilmesine ve insansızlaştırılmasına 'Hayır' diyorum. Kula kul olmadan herkesin kendi onuru, kimliği, kültürü ve diliyle barış ve huzur içinde yaşayabileceği, savaşın, şiddetin ve ölümlerin kutsanmadığı, insani yaşamın erdemine ve aydınlık bir gelecek için güçlü ve inançlı bir şekilde 'Hayır' diyor ve diyeceğiz. Bir Arap bireyi olarak yaşamın her alanında, bu referandum sürecinde sonuna kadar 'Hayır' cephesini güçlendirmeye ve 'Hayır'ları örgütleyeceğimi de belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.