Maraş Katliamının üzerinden 38 yıl geçtiğinin hatırlatıldığı açıklamada “Şehitleri bir daha saygıyla anıyor, onların anısını Demokratik Türkiye, Özgür Kürdistan mücadelesinde yaşatacağımız sözünü bir daha yineliyoruz” denildi.

Açıklamada devamla şunlar denildi: Maraş katliamı 12 Eylül faşist askeri darbesinin başlangıç günüdür. Kontrgerilla 12 Eylül askeri faşist darbesinin toplumsal psikolojik zeminini hazırlamak için faşistleri ve her türlü inanca düşman fanatik dincileri kullanarak yüzlerce insanı katletmiştir. Sosyalistler ve demokrasi güçlerini ezerek etkileri bugüne kadar süren kurumsal faşist bir sistemin kuruluşunun başlangıcı 1978 Aralık ayında gerçekleştirilen Maraş katliamıdır. Bugün Maraş katliamını gerçekleştiren zihniyet ve güçlerin iktidarda olması ve Türkiye tarihinin en faşist uygulamalarının gerçekleşmesi 38 yıl önce startı verilen demokrasi güçlerini ezme kararının sonucu ortaya çıkmıştır.

KATLİAMI MHP-AKP ZİHNİYET ORTAKLIĞI YAPTI

Maraş katliamı gerçekleşir gerçekleşmez Önder Apo eğer demokrasi güçleri birleşmez ve ortak mücadele yürütmezse Türkiye'de faşist darbenin gerçekleşeceğini, sosyalistler başta olmak üzere demokrasi güçlerini ezme kampanyası yürütüleceğini, vurgulamıştır. O günlerde demokrasi cephesi kurulmadığı için 12 Eylül faşist darbesinin gerçekleşmesinin önüne geçilememiştir. Bugün yaşananların tümü 1978 Maraş katliamıyla başlatılan saldırıların sonucudur. Bu saldırıları MHP-AKP zihniyet ortaklığı yapmıştır. Bugün iktidarda olanlar da onlardır. Bu gerçeklik çok iyi anlaşılmadan bugünkü AKP-MHP faşist iktidarına karşı da doğru ve etkili mücadele yürütülemez.

KÜRTLERLE BİRLİKTE ALEVİLERİN SOYKIRIMA UĞRATILMASI HEDEFLENİYOR

1978 Aralık ayında yapılan Maraş katliamı, Kürdistan'da gelişen özgürlük mücadelesiyle  Türkiye'de yükselen devrimci demokratik mücadeleyi ezmek için gerçekleştirilmiştir. Bugünkü iktidar da aynı zihniyetle Kürt Özgürlük Hareketi'ne ve demokrasi güçlerine saldırmaktadır. Bugün saldırıların esas yönü Kürt Özgürlük Hareketi'ne yönelik olsa da hedeflenen tüm demokrasi güçleridir. Bu açıdan şu anda da acil olarak yerine getirilmesi gereken görev de bir demokrasi cephesi kurmaktır. Eğer bir demokrasi cephesi kurulup AKP-MHP iktidarına karşı etkili mücadele yürütülmezse 12 Eylül askeri faşist darbesiyle birlikte demokrasi güçlerinin aldığı ağır darbe ve bunun ortaya çıkardığı olumsuzluklardan daha olumsuz bir sürecin ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır. Türkiye mezhepçi, milliyetçi, hegemonik yeni bir sistemin kuruluşuyla birlikte demokrasi güçlerinin ve tüm farklılıkların mezarlığı haline getirilecektir. Alevi Kürtler başta olmak üzere tüm Aleviler için başlatılan soykırım süreci daha da hızlandırılıp Kürtlerle birlikte Alevilerin de bu topraklarda soykırıma uğratılması tamamlanmaya çalışılacaktır.

TEROLARDAKİ KAMP AÇIK BİR İNSANSIZLAŞTIRMA UYGULAMASI

Maraş katliamından sonra Alevi Kürtlerin Maraş başta olmak üzere Malatya, Sivas, Adıyaman, Erzincan ve Dersim’den göçertilmeleri, bugün buraların neredeyse insansızlaştırılmış hale getirilmesi, Maraş katliamının amaçlarından birinin de Alevi Kürt nüfusunu bu topraklardan söküp atarak Aleviliği doğduğu topraklarda yok etmek olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Maraş katliamıyla amaçlanan Alevilerin bu topraklardan arındırılması politikası bugün de sürdürülmektedir. Maraş Terolar köyüne yakın bir yerde yirmi beş bin nüfuslu IŞİD ve El Nusra gibi çeteleri besleyen bir kampın yapılması bu amacın açık uygulaması olmaktadır.

DEMORATİK TÜRKİYE VE ÖZGÜR KÜRDİSTAN YARATILMALI

Terolar’da Maraş katliamının bir benzeri uygulanmış olmasına rağmen Aleviler ve demokrasi güçlerinin bu uygulamaya karşı güçlü bir direniş göstermemeleri, 1978’de gerçekleştirilen irade kırma politikasının sonuçlarından biri olarak görülmelidir. Maraş Terolar’daki direnişin etkisiz hale gelmesine neden olan CHP zihniyetinin dün olduğu gibi bugün de Aleviler ve demokrasi güçleri için nasıl bir olumsuz rol oynadığı bir daha görülmektedir.

Maraş katliamına bugün de verilmesi gereken ilk cevap, bir demokrasi cephesi kurmak olması gerekirken; en önemli bir mücadele duruşu da göç eden Maraşlılar ve tüm Alevi Kürtlerin Aleviliğin var olduğu topraklara dönerek özgülük ve demokrasi mücadelesi yürütmeleri olacaktır. Türkiye'de özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükseltmeden, Demokratik Türkiye ve Özgür Kürdistan yaratmadan Maraş katliamında şehit düşenlerin anısına cevap verilmiş olmaz. Bu temelde başta Alevi Kürtler olmak üzere tüm Alevileri ve demokrasi güçlerini AKP-MHP faşist iktidarına karşı bir demokrasi cephesinde buluşarak mücadeleyi yükseltmeye ve Demokratik Türkiye ve Özgür Kürdistan'ı yaratmaya çağırıyoruz.”