Latin Amerika zirvesinden Kürtlere destek
Latin Amerika zirvesinden Kürtlere destek
Latin Amerika zirvesinden Kürtlere destek
Bolivya'da gerçekleşen Devrimci ve sosyal hareketlerin Latin Amerika ve Dünya Anti Emeryalist Zirvesi'nde başta Kürt medyası olmak üzere Kürt halkına destek mesajları verildi. Kürdistan- Latin Amerika Dayanışma Komitesi'nin özel davetli olarak katıldığı zirvede konuşan gazeteci M.Ali Doğan, Kürdistan'daki gelişmeleri anlattı.
Devrimci ve sosyal hareketlerin Latin Amerika ve Dünya Anti Emperyalist Zirvesi 30 Temmuz- 2 Ağustos tarihleri arasında Bolivya'nın Cochabamba şehrinde gerçekleşti. Zirveye 22 ülkeden 82 örgüt temsilcisi katıldı.
1460 delegenin hazır bulunduğu zirve Bolivya devlet başkan yardımcısı Alavaro Garcia Linera'nın konuşmasıyla başladı. Daha sonra zirve delegelerin oluşturduğu 6 ayrı komisyonda iki gün boyunca çalışmalarını sürdürdü. Komisyonlar, çalışmalarını şu başlıklar altında sürdürdü: "-Latin Amerika ve Dünya için NATO tehlikesi, - Pasifik Antalantik Ittifakı nın neo liberal stratejileri, -Sömürgecilik ve sömügecilikten arınma stratejileri, - Uluslararası sözleşmeler, evrensel insan hakları ve emperyalist ihlaller, - Halkları kontrol etmek ve hakimiyetleri altına almak için yürütülen emperyalist istihbarat faaliyetleri, -Emperyalist medya imparatorluğuna karşı halkların enternasyonal ve dayanışmacı medya oluşumları."
Zirveye davetli ve konuşmacı olarak katılan gazeteci-sosyolog M. Ali Doğan, 3 komisyonda konuşurken, medya komisyonunda yönetim ve divan bölümlerinde yerc aldı. Doğan sunumlarda özet olarak şu hususlara dikkat çekti:
"Suriye'de yaşanan ve bölgeyi Balkanlaştırmayı amaçlayan NATO ve emperyalist müdahalenin birinci derecede uygulayıcısın TC hükümetidir. Bu emperyalist senaryoyu boşa çıkaracak en öneli dinamik Rojava devrimidir. Rojava devrimi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın geliştirdiği ve sunduğu Demokratik Konfederalizm modelinin pratik uygulamalarıyla sadece Kürtleri değil bütün Suriye halklarının ve ezilen kesimlerinin birlikte özgürleşebileceğini kanıtlamıştır. NATO ve TC devleti, Batı Kürdistan'daki devrimci uygulamaları boşa çıkartmak için El Kaida vb. örgütlenmeleri Kürdistan devrimci güçlerine ve Suriye halklarına karşı kullanmaktadır.
Batı Kürdistan devrimi bugün kapitalizme, emperyalizme ve hakların ezilmişlik ve bölünmüşlük durumundan sorumlu ulus-devlet sistemine karşı somut alternatif anlamında bölgedeki en önemli devrimci dinamikler arasında yer aldığı için, tüm dünya ilerici oluşumların bu devrim ile dayanışma içinde olması ve Rojava devriminin geliştirilmesi çabalarına katılması enternasyonalist bir görevdir."
ROJ TV'NİN KAPATILMASI KINANDI
Öcalan'ın özgürlüğü için başlatılan kampanyalara da dikkat çeken Doğan "Öcalan'a ve Türkiye'deki tüm siyasi tutuklulara özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm kampanyasının yaygınlaştırılması zirveye katılan tüm oluşumların devrimci dayanışmacı görevidir" dedi. Ayrıca "Emperyalist medya imparatorluğuna karşı halkların enternasyonal ve dayanışmacı medya oluşumları" adlı komisyonda yönetici ve sözcü olan M. Ali Doğan Kürt basınına yönelik baskılara dikkat çekti. Doğan, MED TV, MEDYA TV ve ROJ TV gibi kanalların TC ve ABD nin müdahaleleri sonucu kapatıldığının altını çizdi.
Komisyon ise ROJ TV' nin Danimarka tarafından kapatılma kararını komisyon protesto etti ve Kürdistan'ın ve devrimci oluşumların sesi olabilecek tüm oluşumların bundan böyle daha yakından ilişkilenilerek desteklenmesi, karşılıklı iletişim olanaklarının yaratılması kararı aldı.
Zirvenin kapanış töreni 2 Ağustos günü Bolivya'nın Cochabamba şehrinde 1 milyona yakın kişinin katılımı ile gerçekleşti. Kapanış törenine tüm delegeler, Bolivya çok uluslu Devlet Başkanı Evo Morales, devlet başkan yardımcısı Avaro Garcia Linera, Bolivya Dıs işleri bakanı David Choquehuanca, Bolivya senatosu başkanı Gabriela Montana Latin Amerika ve Bolivya'nın en büyük kadın örgütlenmesi Bartolina Sisa'nın genel sekreteri Juanita Ancieta katıldığı ve teker tekr takdim edildiler.
Törende divan masasına davet edilen M. Ali Doğan, kitleye yönelik yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Emperyalizmin 2 Temmuz 2013 tarihinde Başkan Evo Morales'e yönelik yaptığı saldırı sadece bir kişiye, bir başkana, Bolvya'ya ya da Latin Amerika'ya yönelik olarak algılanmamalıdır, bu saldırı herşeyden önce sözde uluslararası insan hakları sözleşmelerinin yürürlükte olduğu bir Dünya'da tüm Dünya halklarının yerel egemenlik hakkına karşı yapılmıştır. Ayni şekilde 15 Şubat 1999 tarihinde Kürdistan halkının önderi Abdullah Öcalan, başta AB ülkeleri olmak üzere tüm Dünya'nın gözleri önünde CIA ve MOŞAD tarafından kaçırılarak gerici, otoriter TC devletine teslim edildi."