Kürtlerin bölünmüşlüklerini avantaja çevirme direnişi...-Amed Dicle
Kürtlerin bölünmüşlüklerini avantaja çevirme direnişi...-Amed Dicle
Kürtlerin bölünmüşlüklerini avantaja çevirme direnişi...-Amed Dicle
Kobanê'deki direniş ve amansız savaş, 1.5 ayı geride bıraktı. Savaş şimdi daha çok kentin doğu ve güney kenarlarında devam ediyor. Bölgedeki askeri ve siyasi yetkililerin yanı sıra gazetecilerin aktarımlarına göre; DAİŞ'in en büyük hedefi Mürşitpınar Sınır Kapısı. Neredeyse her gün saldırıyor ve bu saldırılar her seferinde püskürtülüyor. Kentin batısında ise YPG güçleri 5-6 kilometrelik bir alana hâkim.
Neticede Kobanê'de bir şehir savaşı yaşanıyor ve bu savaş Kürt güçlerinin inisiyatifinde. Şehir savaşında kimin, nerede, ne kadar hâkim olduğu her zaman belirleyici olmaz. Şu an belirleyici olan, YPG/YPJ güçlerinin kentin her tarafında ve son günlerde çevre köylerde de DAİŞ'e karşı eylem düzenliyor olmasıdır. DAİŞ'in ve Türk medyasının hevesle yayınladıkları 'kentin şu kadar yüzdesine hâkimler' mealli haberler, savaşın seyri ve günlük sonuçları karşısında hiçbir değere tekabül etmiyor.
45 günlük direniş gösteriyor ki; YPG güçleri şehir savaşına çok iyi hazırlanmış. Neredeyse her duvar ve taş bile DAİŞ'e karşı ölümcül bir silah olabiliyor. Şehri kim iyi tanıyor ve askeri yeteneklerini konuşturabiliyorsa zafer onundur.
Tabii ki koalisyon güçlerinin hava saldırıları da -istenilen düzeyde olmasa da- etkili olmuyor değil. ABD'li yetkililer de defalarca söyledi, savaşı ancak karada savaşan güçler kazanır. Bu açıdan hava saldırıları, daha çok ağır silahları etkisiz hale getiriyor. Ama henüz ikmal yolları vurulmuş değil. DAİŞ her gün takviye güçleri Kobanê'ye götürebiliyor. Aynı zamanda birkaç gün savaşan elemanlarını dinlendirip, yerlerine yenilerini yerleştirebiliyor. Kürt güçlerindeki bazı savaşçılar ise, yaralandıkları halde mevziisini terk etmiyor.
Artık DAİŞ'in Kobanê'den çıkması bile meseledir ve bunu yapması kolay olmayacaktır. Çünkü YPG ve YPJ güçlerinin çatışmaları inisiyatifli yürütmesi, olağanüstü direniş ve insan iradesi; DAIŞ açısından psikolojik bir kırılma sebebi haline geldi. Şehirde savaşamayacak hale gelecek olan DAİŞ'in çekilmesi; havadan uçak saldırılarına, karadan YPG operasyonlarına hedef olmaları demek. Özetle; DAİŞ'in Kobanê'den çekilmesi, Kobanê'ye saldırmasından daha zor olacaktır.
Ancak hatırlatmak gerekir ki; Kobanê artık bir savaş bölgesidir ve çok yakın bir zaman içinde bu durumdan çıkması beklenmemelidir. Çünkü Kobanê'nin durumu; Rakka, Tel Abyad ve Cerablus'la doğrudan bağlantılıdır. DAİŞ çeteleri Kobanê bölgesinden püskürtülünce gidecekleri tek yer, bu söz konusu merkezlerdir. Ve DAİŞ buralarda olduğu müddetçe güç bulunca, Kobanê'ye saldıracaktır.
DAİŞ, artık Kobanê Savaşı'nı sadece kendisi için prestij meselesi olarak görmemektedir. Kobanê'den çıkarılırsa diğer yerlerden de çıkarılacağını bilmektedir. Yani Kobanê zaferi DAİŞ'ın bu avantajını elinden alacaktır. Kobanê'deki askeri zafer sadece Rojava için değil tüm Suriye'nin kaderinde yeni bir sayfa açacaktır.
Onun için, DAİŞ'e karşı daha geniş ve uzun vadeli bir operasyon planı gerekmektedir. Ve DAİŞ'e ölümcül darbeyi vurmanın zamanı gelmiştir. Mevcut durumda bu darbeyi kara savaşında vuran tek güç YPG/YPJ ile ÖSO'nun bazı gruplarına bağlı olan Burkan El Fırat güçleridir. Ancak bu savaşta silah üstünlüğü ve manevra alanı açısından DAİŞ daha avantajlıdır. Ancak bu avantaj DAİŞ için çöküş sürecine girmenin sebebi olmaktadır. Kobanê şehri, askeri olarak yapabileceklerini fazlasıyla yapmıştır. Konu artık uluslararası bir konudur. Erdoğan'ın çok istediği şekilde, Kobanê düşerse bile düşen Kobanê olmaz DAİŞ'e karşıyız diyen güçler olacaktır.
Direniş; Kürtler için dünyada yeni kapılar da açtı. Yeniden şekillenen Ortadoğu'da ne mağdur ne de mağrur olmak istemeyen Kürt halkı; kimliklerinin tanınmasını talebi konusunda geri adım atmayacaklar. Ve bu kararlılık, Suriye'deki durumu da belirleyen bir hatta sahip olacak. Dünya bu gerçeklik üzerinden Kürtlerle ittifak yapmaktadır, yapacaktır.
Bu ittifakı gerçekleştirirken de bazı ırkçı faşistlerin dediği gibi "birilerinin askeri" olarak değil, bölgelerini kirli odaklardan temizlerken dünyanın gelişmiş güçlerinden yardım alıyorlar. Çünkü Kürtler, Ortadoğu'da demokrasisinin temel dayanağı haline geldiler ve dört parçaya bölünmüşlerini avantaja çevirerek gericiliğe karşı mücadele ediyorlar. Kobanê de, bu demokrasi ve var olma mücadelesinin sembolüdür.
Öte yandan Kobanê direnişi Kürtler arası ilişkilerde de çok önemli gelişmelere yol açtı; Her şeyden önce Kürtler arası yaratmış olduğu siyasi, manevi ve duygusal sinerji müthiş bir ivme kazandı. Ve bu ivme, Kürt ulusal birliğine doğru büyük bir adıma vesile oldu. Ciddi bir aksilik olmazsa yeni yılın ilk ayında ulusal kongre toplanacak.
Artık geleceğe yönelik karar vermesi gerekenler, Kürtlerin hak ve kimliklerini kabul ediyormuş gibi yaparak, onların kuyusunu kazmaya devam eden devletler ve 'düştü, düşecek' diyen siyasi yapılardır.