Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir araya gelen onlarca Kürt parti ve kurum temsilcisi, Lozan antlaşmasının yüzüncü yılında yapacakları eylem takvimini netleştirdi. 2023 yılı boyunca başta Lozan olmak üzere birçok Avrupa’nın merkezinde çeşitli etkinlikler ile anlaşma protesto edilecek.

Konferans, panel, film gösterimi ve konserlerin yer aldığı eylemler dizisi Şubat’ta başlayıp, Ekim ayına kadar sürecek. Eylemin finali üç gün sürecek bir mahkeme ile son bulacak.

‘LOZAN ANTLAŞMASINI KABUL ETMEDİĞİMİZİ DÜNYAYA DUYURMALIYIZ’

Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) merkez binasında gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını kongrenin eşbaşkanı Ahmet Karamus yaptı. Karamus, Lozan anlaşmasının üzerinde 100 yıl geçtiğini belirterek,” Bu antlaşma geçtiğimiz yüz yılda Kürtlere bölünmüşlük, parçalık, katliam ve acı getirdi. Maalesef bu durum günümüzde de devam ediyor” dedi. Eşbaşkan Ahmet Karamus, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Onun için bu antlaşma nasıl bizi bu hale getirdiyse öyle de yıkılmalı ve sonlandırılmalı. Kürt halkı topyekûn bir mücadele vermeli. Bizim bu antlaşmaya karşı ortak mücadele verme zorunluluğumuz var. KNK olarak bütün parti ve taraflara çağırımız bu antlaşmaya karşı ortak bir paydada buluşmaktır.” Karamus, Kürtler olarak Lozan’ı kabul etmediklerini dünyaya duyurmak gerektiğinin altını çizdi.

‘KURDİSTAN KÜRTSÜZLEŞTİRİLİYOR’

Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Zeyneb Murad toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Kürt halkına karşı planlı ve stratejik bir savaş yürütülüyor. Maalesef biz bunun yeterince farkında değiliz. Evet Sykes-Picot ve Lozan antlaşmaları Kurdistan’ı bölüp, parçaladı. Ancak bugün yapılan çok daha tehlikeli ve kapsamlıdır. Bugün Kürt kentlerinin demografik yapısı değiştiriliyor. Kurdistan, Kürtsüzleştiriliyor. Bunun farkında olmalıyız.”

‘KÜRTLER GÜÇLÜ AMA DAĞINIK’

Kurdistan İslami Partisi Genel Başkanı Hikmet Serbilind, Kürtlerin birliğine işaret ederek,” 23 Aralık 2022 yılında Paris’te 3 Kürt katledildi. Bu bizim için büyük bir acıydı. Ancak eğer biz ortak mücadele etrafında bir araya gelmesek böylesi katliamlar yaygınlaşır. Biz Kürtler günümüzde güçlüyüz, gündemdeyiz ancak dağınığız. Sadece birlik olmaya ihtiyacımız var. Kurtuluşumuz da buradadır” diye konuştu.

‘TÜRKİYE KÜRT KAZANIMLARINI YOK ETMEK İÇİN SEFERBER OLMUŞ DURUMDA’

KNK Dışilişkiler Komitesi’nin sözcüsü Nilüfer Koç ise şunları söyledi: “Bugünkü siyasi atmosfer 100 yıl öncesine çok benziyor. Ortadoğu yine karışık, savaş ve pay kapma mücadelesi veriliyor. Kürtler yine aktör. Ancak 100 yıl önce Kürtler birlik olmadıkları için parçalandılar ve kaybettiler. Ancak bugün birlik olmasak yine kaybederiz. Onun için acilen çıkarsız ve hesapsız Kürt partileri birlik olmalı ve ortak özgürlük mücadelesi verilmeli ki, bu yüz yılda kaybetmeliyiz.”

Türk devletinin Kürtlere kaybettirmek için her şeyi göze altığını dile getiren Koç, “Kürtlere karşı her türlü hukuksuzluğu yapıyor. Hiçbir şeyi tanımıyor. Sadece Kürtleri değil Kürtlere destek veren herkesi hedef alıyor. Birçok Avrupa çevrelerine ve ülkelerine karşı güttüğü düşmanlıkta bundan geliyor. Onun için tek çare bizim birlik olmamızdır” dedi.

‘IRAN VE TÜRKİYE LOZAN’IN DEVAMINI İSTİYOR’

Kurdistan Özgür Yaşam Partisi’nin (PJAK) Eşbaşkanı Siyamend Mûînî de yaptığı konuşmasında İran’da yaşananlara dikkat çekti. Muini konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kürtlere yönelik yaşanan baskıcı politikalarının temeli Lozan antlaşmasının sonucudur. Eğer bu antlaşma olmasaydı halkımız bu halde olmazdı. Onun içindir ki günümüzde İran ve Türkiye gibi devletler Lozan’ının devam etmesi için çaba içerisindeler.”

‘KÜRTLER ÖZGÜRLÜĞE KİLİTLENMELİ’

Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) üyesi Refîq Gafur da Kurdistan’In bugün de kriz ve savaşların merkezi olduğunu dile getirerek burada zarar görenin ve yok olmayla karşı karşıya olan Kürt halkı olduğunu söyledi. Herkesin hedefinin Kürt coğrafyası olduğunu hatırlatan Gafur, Kürtlerin de buna karşı birliğe ve özgürlüğe kilitlenmesi gerektiğini vurguladu.

Evdilah Mistefa Sultanî de Kurdistan’ın işgal altında olduğunu ve Kürtlerin her gün terörist saldırılarla karşı karşıya olduğunu belirterek, “En son Avrupa’nın merkezinde 3 Kürt öldürüldü. Biz Kürtler artık buna dur demeliyiz. Bu işgal ve saldırılara karşı itiraza bulunmalıyız” dedi.

‘MÜCADELEYİ BÜYÜTMEMİZ GEREKİYOR’

Güney Kurdistan’da 20’nci yüzyılın başlarında Kurdistan bağımsızlığı mücadelesi veren Şex Mehmud Berzenci’nin torunlarından KNK üyesi Şahla Hefid de Kürtlerin içerisinde bulunduğu duruma dikkat çekerek,” Bizim tek bir çıkışımız var, o da birlik olup ortak bir mücadele etrafında birleşmektir. Onun için bu mücadeleyi daha büyütüp, geliştirmektir” dedi.

‘SALDIRILARA KARŞI BİNLERCE İSİMSİZ KAHRAMAN ZAP VE METİNA’DA DİRENİYOR’

Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar da Türk devletinin Lozan’ın 100 yüz yılda Kürt gerillasına karşı kesin zafer kazanmak için saldırılarını arttırdığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde Sri Lanka nasıl, Tamil Kaplanlarını bitirdiyse Türk devleti de 2022 yılında yaptığı saldırılarla Kürt gerillasını tasfiye etmek istedi. Bunun için kapsamlı bir saldırı düzenledi. Kimyasal silah kullanımı da dahil olmak üzere her türlü hukuksuzluk yaşandı. Ancak ismini bile dahil bilmediğimiz binlerce genç direnişleriyle Türk devletinin bu saldırılarına karşı çıktılar ve bu politikalarını boşa çıkardılar. Bu isimsiz kahramanlara destek olalım, onların amaçlarının bir parçası olalım.  Onun için de Avrupa ve Amerika nezdinde ciddi ve kapsamlı diplomasi çalışmasını yürütmek gerekiyor. Bu yüz yılda dünya kamuoyunu bu şekilde dikkatleri Kürt soruna çekebiliriz.”

Öte yandan Aydar, yıl boyunca yapacakları eylem ve etkinliklerle amaçlarının Lozan antlaşmasının meşru olmadığını ve biz Kürtlerin bunu kabul etmediğini duyurmak olduğunu söyledi.

‘KURDİSTAN’A İŞGAL KAPSAMLI SÜRÜYOR’

YNK Avrupa Temsilcisi Şêx Şemal de Kürtlerin saldırı ve işgal saldırı altında olduğunu hatırlatarak,” Biz Kürtler bugün bu saldırılara karşı ancak birlik olarak cevap verebiliriz. Bunun için özellikle bu birleşimin üzerine çok. Büyük bir sorumluluk düşüyor. Avrupa’da yapacağımız diplomasi mücadelesiyle dünya kamuoyunun dikkatini Kurdistan’a çekebiliriz. Artık bu toplantılara son vermeli, pratikte aktifleşelim. Gün konuşma günü değil, pratikte faaliyet yürütme zamanıdır” diye konuştu.  

KNK Konseyi Üyesi ve Duhok Üniversitesi öğreti üyesi Dr. Kamuran Berwari, Türk devletinin Kurdistan işgali sürdüğünü belirterek,” Şu anda özellikle Güney Kurdistan’da 160 askeri üs, binlerce Türk ticari merkezi var. Bütün bunlar hepsi Türk mitinin merkezidir. Eğitim, sağlık ve olmak üzere birçok alanda işgal var. Telefon şebekeleri bile Türkiye’nindir. Çocuklar bile artık Türkçe konuşuyor. Türk televizyonları izleniyor. Şu andaki durumumuz budur” dedi.

Gün boyu devam eden toplantı tartışmaların ardından 100’ncü yılında Lozan antlaşmasını protesto etme ekinliklerin planlamasıyla son buldu. Buna göre merkezi Lozan olacak olan etkinlikler dizisi Avrupa’nın bir çok başkentinde yapılacak. En. Büyük etkinlikler ise 20 ile 24 Temmuz tarihleri arasında Lozan’da gerçekleşecek. Etkinlikler arasında Konferans, panel konser film gösterimleri olacak.