Cenevre Kürt Ýnsan Hakları Merkezi, cezaevlerinde 44. gününe giren açlık grevleriyle ilgili Avrupa Konseyi ve uluslar arası kuruluşların sessizliðini bozması çaðrısı yaptı.
Cenevre Kürt Ýnsan Hakları Merkezi adına yapılan açıklamada, Türkiye Cezaevlerinde 12 Eylülden bu yana devam eden yüzlerce tutsak için tehlikeli bir aşamaya gelindiðine dikkat çekildi.
Her an cezaevinden tabutlar çıkabilir, eylem sonlandırılsa bile yüzlerce tutsak kalıcı hastalık ve sakatlık durumuyla yüz yüze kalabilir dendi.
Tutsakların bireysel taleplerle deðil, yıllardır yaşanan acıları ve ölümleri sonlandırmak, Kürt sorununun çözümünü gerçekleştirmek bunun için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalanın saðlık-güvenlik-özgürlük koşullarının saðlanmasını talep ederek bedenlerini ölüme yatırdıklarına dikkat çekildi.
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
Önümüzdeki süreçte gelişmelerin nasıl olacaðını tahmin bile etmek istemiyoruz. Türk Hükümeti adına Ali Babacanın devletin bir şefkat eli vardır; ama öte yandan devletin yaptırım yapacak gücü vardır. Gerekli adımları, gerekli kararları zamanı gelince atarız, yaparız söylemi 19 Aralık 2000de Hayata Dönüş adı altında onlarca tutsaðın yaşamına mal olan operasyonu hatırlatmaktadır. Bununla birlikte demokrasi insan hakları ve özgürlüklerden yana olduðunu savunan Avrupanın deðişik kurum ve örgütlerinin harekete geçmemesi bizleri endişelendirmektedir.
Kürt Ýnsan Hakları Merkezi devamla, başta Avrupa Birliði, Avrupa Konseyi ve devletleri olmak üzere uluslar arası insan hakları ve demokrasi kuruluşlarını üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye çaðırdı.