‘Kürt halkının güneşine mektuplar’

‘Kürt halkının güneşine mektuplar’

HPG ve YJA Star gerillaları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a mektup yazıyor. Mektuplarda,

gerillaların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki bu komployu ve tecridi kabul etmediklerini bir kez daha gösteriyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a Kürdistan ve dünyanın birçok bölgesinden olduğu gibi gerilla alanlarından da mektuplar gönderiliyor. Bu mektupların bir bazıları cezaevi idaresi tarafından Öcalan’a verilirken, büyük bir bölümü de verilmiyor.

Gerilla arşivlerinde çeşitli tarihlerde yazılmış ve itina ile korunan bu mektuplarda Öcalan’a yazmış olduğu duygulara da ortak olduk. Gerillalar, yazdıkları mektuplara ‘Altın Hilal’de Nuhlaşan Başkanıma’, ‘Isı Veren Soylu Güneşime’, ‘Rüyamdaki Baş Öğretmenime’, ‘Kutsal İnsana’, ‘Güvercin Kanadında İmralı Yolculuğu’, ‘Yaşam Güneşimize’ başlıkları ile başlıyor.

2001 mektubunu yazan YJA Star gerillası Rezan, “Yeryüzündeki, gökyüzündeki en yüce değerlerle birlikteliğimizi sağlayan felsefenle, yüreğimizdeki milyonlarca yılın kirlenmişliğini, tükenmişliğini; aşka, sevgiye dönüştüren umut selinle, baharda yetişen tüm çiçeklerin sevinciyle ülkem Kürdistan’dan İmralı’ya en derin, içten selamlarımı gönderir ve 15 Şubat’taki tarihsel hüznümüzle size doğru bir nehir olup akmak ve içimdeki özlemle Güzel İnsana sesleniyorum” diyor.

Uluslararası komplocu güçlerin, bütün Ortadoğu’da yaşayan halkların yeni yeni gelişen, varlığına Kürt Halk Önderi ile kavuştuğu değerleri, kendilerini esaret altına alarak, susturarak kazanabileceklerini planlarken, onun yarattığın değerler ve çocuk temizliğinde yürekler, kendini bulma kararlılığıyla birleşerek, aynı sesi haykırdıklarına vurgu yapıyor. Komplocu, hain, gerici güçler bir kez daha lanetlenip, tarihin en karanlık, yüzsüz dipsiz derinliklerine atıldığını yazan Rezan mektubuna şöyle devam ediyor:

“15 Şubat’ı dile getirmeyi yazacak kadar güçsüz olduğumdan değil bu suskunluk, verdiklerinize karşılık, güçlü bir değişim ve dönüşümü yaratamadığımdandır. İnsanlığın bağrında açan, her gün doğan, her gün doğaya yaşam veren Güneşimiz asla karartılamaz. Toprağa milyonlarca defa ekilen bereket her gün köklerine nice halklara salan bir yaşam kaynağı oldunuz. Bizi yaratan ve bizimle binlercesini yaratacak olan ilahi güç; artık sıradan ve basitçe var olmanın aramızdaki köklerini koparıp attık ve burada yoldaşlar topluluğu olarak, bu güç karşısında kendimizi sınavlardan geçirip temizliyoruz. Yine de yetersizdir, sevgimin yüceliğini bugün daha derinden sorguluyorum. Çünkü ben 6000 yıllık sistemin dıştaladığı, suskunlaştırdığı insan olma sıfatının kaybettirilmek istendiği bir Kürt kızıydım. Köklerimin küllendirmek istenildiği anda, benim gibi nice Kürt kızını saflarına katarak güce dönüşmesini erdemli olunmasını, özgürlükle bütünleştirmesini sağlayansınız. Yaşamaya hakkım olduğu kadar, başkalarını da kendimle yaşatmaya, dillendirip yüceliğe ulaştırmanın da hakkım olduğunu bugün daha da derinden kavrıyorum.”

‘İNSANLIĞA YENİ YAŞAM UMUTLARI SUNDU’

Ruşen Serhat adlı YJA Star gerillası 2002 yılında kaleme aldığı mektubunda Öcalan’ın, sonsuz sabır ve inançla özgürlük ateşinin sıcaklığıyla Ortadoğu’dan dünyaya, insanlığa barış, kardeşlik ve sevgi ile buluşma köprüsünün mimarı olduğunu belirtiyor. Öcalan’ın yeni yaşam manifesto ışığında tüm mazlum halklara kardeşlik bahçesinde yeniden yeşeren, insanlık tohumlarını kendi elleriyle sulayıp, budayan ve büyüten insanlığa yeni yaşam umutlarının bahçesini sunan yaşam güçleri olarak kabul ettiklerini yazdı. Kendilerine yeryüzünde yaşanan gerçeklere ışık tutan insanlık öğretmeni olarak tanımladıkları Kürt Halk Önderi için yeniden yaşamın yaratıcı öncüsü dediklerini yazıyor. Serhat, dağların doruklarından gelen rüzgarlarla selamlarını İmralı’ya gönderiyor.

2010 yılında yazılan ve 15 Şubat’ın yaklaşmasıyla kabuk tutan yaraların yeniden tazelendiğini, Şubat ayının Kürt halkının belleğinde kara bir gün olarak asla unutulmayacağına değinen gerillalardan Roda Serhat, böylesi kara bir günde satırları yazarken çok zorlandığına da değiniyor. Serhat, Kürt Halk Önderini Güneş olarak ele alan ve bundan büyük bir güç aldıklarını ve aydınlandıklarını yazıyor. Serhat devamla, “Siz bizim için evrendeki güneşsiniz. Uzak olsanız da yanımızda, yakınımızda ve içimizdesiniz. Dokunamazsak da her yerde olduğunuzu biliyor ve hissediyoruz. Anlamlı bir yaşam ancak Önderliğimizle ideolojik, siyasal, sosyal, pratik ve ahlaki bir buluşmayla yakalanabilecektir” yazdı.

‘ÖNDER APO, ANLATILAMAZ YAŞANILIR’

YJA Star - gerillalarından Nucan Gever’in 2011 yılında yazdığı mektubunda ise şunlar yer alıyor: “Değerli Başkanım, sizi nasıl anlatırım bilmiyorum. Bu konuda kelime dağarcığı dar kalıyor ve yetmiyor. Doğrusunu söylemek gerekirse siz anlatılmaz yaşanırsınız. Bir kadın olarak sizin yaratmak istediğiniz kadın militan çizgisine ulaşarak size cevap olmak istiyorum. Her ne kadar düşman uluslararası komplo ile bizleri ayırmaya çalıştıysa da bunu başaramadı ve hiçbir zaman da başaramayacaktır. Çünkü bizi size bağlayan fiziki değil, özsel ve düşünsel buluşlardır. Bize sevmeyi öğrettin. Özgürlüğün olmazsa olmaz kabilinden bir gerçeklik olduğunu gösterdin. Seninle özgür dağlarda buluşma dileği ve inancıyla mektubuma son veriyorum.”

Dünyanın vicdansızlığındaki 15 Şubat komplosunun 16 yılına girişini değerlendiren ve buna ilişkin 2015 yılında mektup yazan Ekin Şiyar adlı YJA Star gerillası, Öcalan ile fiziki ayrılıklarının 16. yılına girdiklerini, ayrılıkları ile yarattığı hasretin yüreklerinde Prometheeos’un ateş ile aşkı gibi büyüdüğünü yazdı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı aydınlıkları olarak gördüklerini, anda buluştukları, geçmişte özledikleri ve gelecekte umudu olan bir bütün olduğuna vurgu yapan Şiyar mektubunda şunları belirtti: “Bizim ve halkımızın nazarında insanlığın vicdanın bittiği kara gün olan 15 Şubat Uluslararası Komploya Önderliğimiz demokratik modernite güçlerinin kazanımlarını zaferle taçlandıracak olan beş ciltlik savunması ile cevap verdi. Demokratik uygarlığın devrimsel zihniyet ve pratik modelini içeren Önderlik savunmaları, Ortadoğu Rönesans’ın manifestosu niteliğindedir. Önderliğin takipçileri olarak bizler de 15 Şubat Uluslararası Komplosunu karşılarken, uluslararası kapitalist güçlerin komployu tamamıyla boşa çıkartması ile karşı karşıyayız. Bu kritik aşamada halkımıza ve tüm Ortadoğu’ya borcumuz olan şey ise, demokratik ulusun öncüsü olarak ana kadın değerleri olan tarihsel doğal toplum değerlerimizi yeniden inşa inşa etmektir.”

O, HALKLARIN KURTULUŞUDUR

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından yaratılmak istenen çözüm modeline karşı NATO ve egemen eril uluslararası güçlerin müdahalelerini sürdürdüklerini değerlendiren Şiyar “Demokratik, ahlaki ve kadın özgürlüğü ekseninde yapılan inşayı, toplumsal demokratik zihniyeti yaratmak ve bedeni olan her türlü örgütlenme modelinin öncüsü olarak kurtuluşumuzu sağlar. Bizim halklarımızın büyük bedellerle bugüne kadar verdiği mücadelenin acılarını katlanır kılmak ve demokrasi özlemini gerçekleştirmek için toplumun kendini tüm boyutlarla örgütlemek, komploya vereceğimiz en iyi cevaptır sanırım. Demokratik, toplumsal yönetim ve yaratım alanları inşa etmemek komplocu-darbeci güçlerin elini güçlendirecektir. Komploya cevabımız daha çok inşa, daha çok örgütlenme, daha çok başarı ve daha çok katılım olmalıdır” diye yazdı.