Star gazetesi ve yazarları günlerdir Türkiye’nin başının etini yediler. Gazete olarak saldırıya maruz kaldıklarını iddia ettiler.

Hatta havuz medyası dışında kalanları ‘basın özgürlüğüne karşı yapılmış bu saldırı’ karşısında susmak, hatta ortak olmakla suçladılar. 

Saldırıyı maruz kalmalarının nedeni ise ‘milli duruş’ olarak açıkladılar. Saldırıyı ise ‘paralel yapı’, Doğan medya Grubu ve ne olduğu bir türlü anlaşılmayan ‘karanlık güçlere’ yüklediler.

Peki ne olmuştu?

Hani şu ‘Erdoğan’a aşk ilan eden Star gazetesinin sahibi Etham Sancak'ın yeğeni Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak'ın aracı 20 Ağustos günü kurşunlanmıştı.

İlk etapta saldırı bir ‘medya kuruluşunun’ yöneticisine yapıldığı için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti başta olmak üzere herkes kınama mesajları yayımladı. Olayı basın özgürlüğüne karşı bir saldırı olarak niteledi. 

Ancak olayın oluş biçimi, Star gazetesinin alelacele meseleyi ‘milli’ bir zemine çekmesi kuşkuları artırdı.  Bu işin içinde bir bit yeniği var kaygısını güçlendiren gelişmeler yaşandı.

Çünkü Star medya grubu yayınları kendilerine yönelik olduğunu iddia ettikleri bu saldırıdan söz etmemeye başladı. 

Çok geçmeden saldırının kimler tarafından ve ne amaçla yapıldığı gün yüzüne çıktı. Daha doğrusu lağım kuyusu bir yerden patladı.

Polis aslında saldırıya yapanların kimliğini 2 gün içinde tespit etti. Ancak bir el devreye girdi. Saldırıyı yapanların gözaltına alınmamasını ve sorgulanmamasını istendi. Ve bir an önce meselenin kapatılmasını rica etti. Bu kişi bizzat Erdoğan’a aşk ilan eden Ethem Sancak’tı. Sancak dışında bazı bakanların da olayın kapatılması için devreye girdiği söyleniyor.

Çünkü işin içinde kumar-uyuşturucu ve mafya vardı. Saldırının herhangi bir örgüt, yapı ve medya kuruluşuyla ilişkisi yoktu.

Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak'ın aracı kurşunlayanlar arasında kimler yok ki: Eski bir emekli albay, özel harekatçılar, haraç mafya elamanları, hırsız ve uyuşturucu satıcıları…

 Saldırıyı yapanlar yakalandı. Star gazetesi uzun bir sessizlikten sonra internet sayfasında ‘En son biz konuşacağız’ başlığıyla manşetten bağlı bulunduğu medya grubunun bir açıklamasını girdi.

Açıklamada olayın saptırıldığı belirtilerek şu beylik laflar ediliyor:

‘’Yönetim Kurulu Başkanımıza yapılan menfur saldırı, millî duruşumuzdan ve gerçekleri haykıran cesur yayınlarımızdan rahatsız olanların organize ettiği ve bizi susturmaya yönelik bir organizasyondur.  ‘’

Baştan sona palavra bir açıklama. Olayın ‘milli’ olup olmakla, basın özgürlüğü ve ‘gerçekleri haykıran cesur yayınlarla ‘ bir lakası yok.

Arabası kurşunlanan kişi, kurşunlayanları tanıyor. Onlarla kumar, uyuşturucu ve mafya bağlantılı teşviki mesaisi var.  Bu kadar.

Saldırıya uğrayan Star, gerçekleri bu nedenle halktan saklıyor.

Çünkü iktidar-mafya-kumar-uyuşturucu ilişkilerinde batmışlar batacakları kadar. Şimdi tekrardan ‘zeytinyağı gibi suyun üstüne çıkmaya’ çalışıyorlar.

Öyle ‘milli’ ayaklarına yatarak, her gün sınırsız yalan haberleri ‘gerçekleri haykıran cesur yayınlar’ diye yutturarak, mafya işini basını susturmaya yönelik saldırı göstererek işin içinde çıkacaklarını sanıyorlar. 

90’lı yıllarda da bu ve benzeri ilişkiler çok yaşandı. En son 3 Kasım 1996’da Susurluk’ta kamyon Mercedes’e çarpınca büyük lağım borusu patlamış oldu.

Şimdi bu Erdoğan aşkı ile yanıp tutuşan Ethem Sancak ve ekibinin ortaya çıkan ilişkisi AKP’nin etekleri altında dönen kirli işlerdeki küçük bir lağımın patlamasıdır. Daha ne büyük lağımlar göreceğiz.  Daha ne Starlar sönüp gidecek.