Korsika-Kürdistan dayanışması güçlendi

Korsika-Kürdistan dayanışması güçlendi

Kürt delegasyonunun Korsika ziyareti bir dizi görüşme ve etkinlik ardından sona erdi. Parlamentodaki siyasi gruplar ve sivil toplum örgütleri ile yapılan görüşmeler ardından iki Fransız yönetmenin çektiði “Ez Kurd im” filmi, Ajaccio’daki büyük bir sinema salonunda izlendi. Ajaccio Belediye Başkan yardımcısının da katıldıðı gösterim ardından Kürt sorunu tartışıldı.

Kürt delegasyonun 23-26 Ekim arasındaki Korsika ziyareti yoðun bir tempo ile geçti. Başkanlıðını Dominique Torre’nin yaptıðı Korsika-Kürdistan Derneði’nin inisiyatifi ve organizasyonu sonucu Ajaccio kentine ziyarette bulunan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, BDP Avrupa temsilcisi Eyyüp Doru ve KNK Fransa temsilcisi Fidan Doðan, Parlamento Başkanı Dominique Boucchini, 51 sandalyeli parlamentodaki siyasi gruplar, FSU sendikası ve Belediye Başkan Yardımcısı Paul Antoin Luciani ile yaptıðı görüşmelerin ardından 25 Ekim günü kentten ayrıldılar.

Parlamento Başkanı ile görüşmelerin yapıldıðı tüm siyasi gruplar dayanışma mesajı verdi, ve bu yönlü bir önergenin parlamentodan geçmesi için destek sözünde bulundular. FSU sendikası da görüşmeden hemen sonra bir açıklama yaparak, tutuklu sendikacılar ve seçilmişlerin serbest bırakılmasını isterken, açlık grevindeki tutsaklarla dayanışma içinde olduklarını bildirdi.

Heyetin ziyareti basında da yankı buldu. Corse Matin gazetesi Demirbaş’la yapılan bir röportaja yarım sayfa yer verdi. Ayrıca aralarında Journal de Dimanche gazetesinin de olduðu iki gazete daha bu ziyarete dikkat çekti.

EZ KURD ÝM

25 Ekim günü Ajaccio sokaklarına “Ez Kurd im” filminin afişleri Komünist Parti kadroları tarafından asıldı. Ajaccio’da ilk kez böyle bir etkinlik yapılıyor. Aynı gün, Korsika radyosu Kürtler ve özellikle de tutuklu gazetecilere ilişkin yarım saatlik bir program gerçekleştirdi.

Akşam saat 20.00’de Diamant sinema salonunda “Ez Kurd im” filminin başlamasından önce salona gelen ziyaretçiler, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle başlatılan kampanyaya destek için imzalarını attılar. Ajaccio Belediye Başkan Yardımcısı da aynı şekilde imzasını kullandı.

Salonda bir konuşma yapan Belediye Başkan Yardımcısı, Belediye Başkanı adına burada olduðunun özellikle altını çizerken, Kürtlere yönelik baskılara ve katliamlara dikkat çekti. Kürtlerin haklı bir mücadele yürüttüðünü belirten Luciani, medyanın sessizliðini eleştirdi. Domminique Torre de açlık grevlerine dikkat çekerken, çocukların ve vekillerin de grevde olduðunu ifade etti. “Bu halkın onuru için harekete geçmenin zamanıdır” diyen Torre, “Bizim dayanışma için harekete geçmeye ihtiyacımız var” diye ekledi.

CEZAEVLERÝNDE KOŞULLAR DRAMATÝK

Komünist Parti’nin Korsika sekreteri Maxime Nordee, Kürt sorunu konusunda mevcut durumdan çıkmak için Öcalan’ın özgürlüðü, tıpkı diðer tüm siyasi tutsaklar için olduðu gibi, bir gereklilik olduðunu vurguladı. Nordee, “Biz, Korsika komünistleri, bu yönde ilerlemek ve Türk hükümetinin yürüttüðü militarist mantıðı kırmak için girişimlere katılıyoruz” dedi ve Öcalan’a özgürlük kampanyasına katılmaya çaðırdı.

Bu açılış konuşmaları ardından film izlendi. Ardından da filmin yönetmenleri Antoine Laurent ve Nicolas Bertrand, Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Marie Christine Vergiat, PCF dışilişkilerinden Sylvie Jan, Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu (FEYKA) Başkanı Mehmet Ülker ve Dominique Torre’nin yer aldıðı bir tartışma yürütüldü. Film ve tartışmayı izleyenler arasında Bigornio belediye başkanı René Grazian ile akademisyen Pascal Torre de vardı.

Vergiat, özellikle 2009’da yerel seçimlerde Kürtlerin başarısı ardından baskıların arttıðına dikkat çekerken, “Türkiye’de çocuklar dahil onlarca, yüzlerce kişi sadece siyasi nedenlerle tutuklandı. Cezaevlerindeki koşular dramatik, özellikle de çocukların durumu” dedi.

KÜRTLERÝN HAKLARI TANINMADAN TÜRKÝYE’YE ÜYE OLAMAZ

Onlarca gazetecinin de tutuklu olduðunu hatırlatarak, Türkiye’nin bu alanda dünya rekorunu elinde bulundurduðunu vurgulayan Vergiat, “Türkiye tarafından insan hakları alanındaki en temel unsurlara saygı gösterilmedi. Bizim pozisyonumuz, Türkiye’ye ‘insan haklarına ve özellikle de Kürtlerin haklarına saygı göstermemesi halinde Avrupa Birliði’ne üye olmasının mümkün olmadıðını’ söylemektir” diye konuştu.

FEYKA Başkanı Mehmet Ülker, Fransa’nın ekonomik ve siyasi çıkarları nedeniyle Kürtlere yönelik operasyonlar gerçekleştirdiðine dikkat çekerek, Türkiye ile olan çıkar ilişkilerini şöyle bir örnekle anlattı: “2010’da Türkiye Cumhurbaşkanı Fransa’ya geldikten üç gün sonra anti-terör polisleri beni gözaltına aldı. Ýki gün gözaltında kaldım. Sonra herhangi bir suçlama yapılmadan serbest bıraktılar.”

KÜRTLER EVRENSEL BÝR MESAJ VERDÝ

Gelen sorular üzerine Kürdistan’daki BDP’nin diðer azınlıklar ve farklı inançlara yer verdiðini anlatan Ülker, ilk kez Hristiyan bir vekilin BDP listesinden Türk parlamentosuna girdiðini hatırlattı. Fransız polisi tarafından 6 Ekim’de gözaltına alınan ve 9 Ekim’de tutuklanan KNK Yürütme Konseyi Üyesi Adem Uzun’un durumuna da dikkat çeken Ülker, Uzun’un 25 yıla yakın bir süredir diplomasi faaliyetleri yürüten bir Kürt siyasetçisi olduðunu kaydetti. Ülker, “Uzun’un derhal serbest bırakılması gerektiðini” ifade etti.

Ýzleyiciler arasında bulunan Belediye Başkan Yardımcısı söz olarak, Kürtlerin “sekter” bir mücadelesinin olmadıðına işaret ederek, filmde de yer alan “benim ülkem” özleminin milliyetçi bir anlam içermediði, evrensel bir mesaj olduðunu söyledi. Luciani, “Bu büyük bir mesajdır. Burada bir gelecek var” dedi.