KONGRA-GEL Eş Başkanlık Divanı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük Uluslararası 15 Şubat Komplosu'nun yıl dönümü vesilesiyle bugün yazılı bir açıklama yaptı.

KONGRA-GEL'in açıklaması şöyle:

"Uluslararası komplonun 19. yıl dönümünde, Önder Apo’nun esaretine neden olan bu komployu planlayan, uygulayan, bu komploda yer alan tüm güçleri nefretle kınıyoruz. Sadece kendi çıkarları için bir halkın özgürlük mücadelesini kurban etmek isteyen komplocu güçleri, Kürdistan ve Ortadoğu halkları başta olmak üzere ilerici insanlık asla unutmayacaktır.

19 yıldır Önder Apo, İmralı Adası'nda ulusal ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde ağır tecrit koşulları altında tutulmaktadır. Sağlık ve yaşamı risk altındadır. Ailesi ve avukatları da dâhil olmak üzere kimseyle görüşememektedir. Şimdiki durumunun ne olduğu hiç kimse tarafından bilinmiyor.

'İLERİCİ İNSANLIĞA UMUT OLDU'

İçinde bulunduğu tüm olumsuz koşullara rağmen Önder Apo İmralı Adası'ndaki duruşu ve sürdürdüğü tarihi direniş ile uluslararası komployu boşa çıkardı. Yaptığı paradigmasal değişim ile özgürlük mücadelesinin ufkunu Kürdistan halklarından Ortadoğu halklarına ve tüm ilerici insanlığa ulaştırdı. Kapitalist moderniteye alternatif demokratik modernite vizyonuyla tüm ilerici insanlığa umut oldu.

UZUN YÜRÜYÜŞ VE EFRÎN EYLEMLERİ SELAMLANDI

Bundan dolayıdır ki birçok ülkeden enternasyonalist devrimciler Önder Apo’nun Özgürlük Paradigması ile kendilerini eğitiyorlar. Uluslararası komployu protesto etmek ve Önder Apo’ya sahip çıkmak için Lozan’dan Cenevre’ye yürüyorlar. Yine Latin Amerika, Güney Afrika, Japonya, Avustralya, Kanada, Avrupa ülkeleri ve dünyanın dört yanından insanlar Önder Apo’nun özgürlüğünü talep eden eylemler yapmaktalar. Yapılan bu eylemlerin çok değerli ve anlamlı olduğunu belirtiyor, Kongra Gel adına hepsini saygıyla selamlıyoruz.

Uluslararası komplo ile tasfiye edilmek istenen Önder Apo’nun mücadelesi ve görüşleri, Rojava ve Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu devrimi ile kendisini Ortadoğu denkleminde temel bir güç olarak kabul ettirdi. Bu durumu hazmetmeyen faşist Erdoğan hükümeti Efrîn'i işgal amaçlı başlattığı saldırılar ile sivil yerleşim birimlerini bombalıyor, sivil insanları katlediyor. Uluslararası kurumlar ve devletler bu katliamlara sessiz kalarak faşist Erdoğan’ın suç ortağı olmaktalar.

Halkımız ve dostlarımız, uluslararası komployu ve Efrîn'e yönelik işgal girişimi ve katliamları protesto etmek için meydanlarda ve sokaklarda direniyorlar, uluslararası kurumların ve devletlerin sessizliğini protesto ediyorlar. Halkımızı ve dostlarımızı kutluyoruz. Yaptıkları eylemler kamuoyu oluşturuyor, bu da başta BM olmak üzere uluslararası kurumların harekete geçmesi için baskı oluşturuyor.

'KOMPLONUN 20. YILI KADER BELİRLEYİCİ'

Uluslararası komplunun 20. yılını karşılıyoruz. Bu süreçte halkların demokrasi ve özgürlük mücadelesi daha da yükselecektir. İçinde bulunduğumuz siyasal süreçte tüm Ortadoğu’da yaşanan kriz ve kaos daha da derinleşecektir. Egemen oligarşik devletler ya demokratik değişimle bu süreci aşacaklar, ya da çok daha ağır bir ekonomik ve siyasal krizin içine girecekler.

Bu nedenlerden dolayı uluslararası komplonun 20. yılı sadece Kürdistan halkları için değil, başta Türkiye olmak üzere tüm Ortadoğu halkları için oldukça kader belirleyici bir yıldır. Kürdistan, Türkiye, Ortadoğu ve Dünya koşulları faşist Erdoğan’ın saray saltanatını devirmemiz açısından uygun koşullar sunmaktadır. Çünkü Erdoğan faşizminin yıkılması tüm insanlığın kazanımı olacaktır.

'EFRÎN'DE HALKLAR KAZANACAK, FAŞİZM YENİLECEK'

Kobanê nasıl ki DAİŞ’in yıkılışının başlangıcı olduysa, Efrîn direnişinin başarısı da Erdoğan faşizminin yıkılışının başlangıcı olacaktır. Bunun için Türkiye’nin devrimci demokratik güçleri ile Kürdistan halklarının öncülüğünde, ilerici demokratik dünyanın desteği ile Efrîn'e sahip çıkma temelinde direnişi yükseltmeliyiz. Efrîn’de halklar kazanacak, faşizm yenilecektir.

Faşizmin Efrîn’de yenilmesi; Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu halkları için yeni bir miladın başlaması demektir. Bu durum; Önder Apo’nun ve Kürdistan halklarının özgürlüğü, Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kuzey Suriye Demokratik Federasyonunun öncülüğünde Demokratik Suriye’nin inşası ve tüm Ortadoğu’da 'Demokratik Ulus' perspektifiyle halkların özgür, demokratik ve eşit yaşayacağı koşulların oluşması demektir.

Bütün bu nedenlerden dolayı bu süreçte Efrîn’in işgaline ve uluslararası komploya karşı yapılan tüm eylemlere halkımızın güçlü katılımı oldukça önemlidir. Eylemlerde sesimizi güçlü bir şekilde yükselterek hem Önder Apo’ya hem de Efrîn’e sahip çıkmalıyız.

'16 VE 17 ŞUBAT EYLEMLERİNE GÜÇLÜ KATILALIM'

Bu temelde duyarlı tüm insanlara çağrı yapıyoruz;

16 Şubat günü Cenevre’de BM’nin önünde Efrîn’e yönelik sessizliği protesto etmek için yapılacak olan mitinge İsviçre’de yaşayan duyarlı herkes güçlü katılmalıdır.

17 Şubat günü ise Uluslararası Komplonun protesto edilmesi amacıyla Strasbourg’ta yapılacak olan yürüyüş ve mitinge tüm halkımız güçlü katılarak, İmralı sistemini yok edecek 20. mücadele yılının startını güçlü vermelidir."