1 Kasım seçimlerine ilişkin açıklama yapan KONGRA-GEL Eşbaşkanlığı, “Savaş yerine barış seçeneğinin önünü açmalıdır. Kendilerini barışa adayan Ankara şehitleri başta olmak üzere tüm şehitlerimizin vasiyetlerini yerine getirmek için bunu başarmak zorundayız” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan KONGRA-GEL Eşbaşkanlığı, Erdoğan’ın faşist diktatoryasını kurmak için Kürdistan’da halklara karşı yürütülen kirli savaşın, Ankara’da barış için yürüyen kitleleri topluca katledecek boyuta tırmandırıldığını belirtti.
Ankara’da barış isteyenlerin vahşice katledilmesinin sebebinin sarayın yürüttüğü kirli savaşa karşı tüm ezilenlerin ve mazlumların barış istemiyle ayağa kalkmalarının yarattığı korku olduğunu vurgulayan KONGRA-GEL Eşbaşkanlığı, “Korku sultanı sarmış, ancak korkunun ecele faydası yoktur.
İktidarı kaybetme korkusu içinde olan saray gladyosu, Kürdistan ve Türkiye illerinden Ankara’ya barış için gelen insanları vahşice katletmek suretiyle, seçim sürecinde kendisine engel olarak gördüğü muhaliflere yönelik katliamlarla kamuoyunu korkuyla sindirerek, 1 Kasım seçimlerinde istedikleri sonuçlara ulaşmak istiyor.
Bütün bu nedenlerden dolayı da 1 Kasım seçimleri Kürdistan ve Türkiye halkları açısından, tüm ötekileştirilen ve ezilenler açısından oldukça önemlidir. Çünkü 1 Kasım seçimlerinde ya daha da yoğun bir savaşa, ya da barışa karar verilecek. AKP’nin başını çektiği savaş cephesinin kazanması halinde şuan sarayın yürütmekte olduğu kirli savaş çok daha fazla şiddetlenecektir.
HDP’nin temsil ettiği barış ve demokrasi cephesinin seçimlerde önemli bir başarı kazanması halinde ise AKP’nin temsil ettiği savaş cephesi kaybedecek, barış ve çözüm eksenli bir sürecin gelişmesinin önü açılacaktır” dedi.
1 Kasım seçimlerinde büyük bir başarı kazanmanın koşulları olduğu vurgulanan açıklamada, Erdoğan’ın faşist hegemonyasının uğruna Kürdistan’da yürüttüğü kirli savaşın Ankara katliamıyla birlikte Kürdistan ve Türkiye halklarında her geçen gün daha da büyüyen büyük bir öfke patlamasına dönüştüğünü kaydetti.
Erdoğan faşizmine karşı Kürdistan ve Türkiye halklarının oluşturduğu barış ve demokrasi cephesinin 1 Kasım seçimlerinde Erdoğan’ın sultanlık hayallerine tamamen son vermesi gerektiği belirtilen açıklamada şunlara yer verildi: “Savaş yerine barış seçeneğinin önünü açmalıdır. Kendilerini barışa adayan Ankara şehitleri başta olmak üzere tüm şehitlerimizin vasiyetlerini yerine getirmek için bunu başarmak zorundayız.
Bunu başarmanın koşulları vardır. Halkımızın kutsalları olan şehitliklerimizi yıkan, şehitlerimizi panzerlerle yerlerde sürükleyen, kadın şehitlerimize saygısızlık edecek kadar ahlaksızlaşan, 35 günlük bebekten 75 yaşındaki analarımıza kadar insanlarımızı katleden Erdoğan ve AKP’nin zulüm imparatorluğuna son vermeliyiz.
Bunun için Avrupa’da yaşayan Kürdistanlı ve Türkiyeli halklarımıza da büyük görev düşüyor. Bu seçimde herkes seferber olmalıdır. Oy kullanmak için on gün kaldı, en son oy kullanma tarihi 25 Ekimdir. Oy kullanmayan hiçbir insan kalmayacak şekilde çalışmalıyız. Erdoğan faşizminin katlettiği şehitlerin emanetlerine sahip çıkma temelinde mutlaka her kes seferber olmalı, oyunu kullanmalı ve çevresini sandığa taşımalıdır.”