KON-KURD’dan Gezi direnişine sahiplenme çağrısı
KON-KURD’dan Gezi direnişine sahiplenme çağrısı
KON-KURD’dan Gezi direnişine sahiplenme çağrısı
Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu (KON-KURD), İstanbul Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve ikinci haftasında ülke geneline yayılan direnişi selamlayarak, Avrupa’daki Kürtlere direnişe destek eylemlerine aktif katılım çağrısında bulundu.
Konuya ilişkin yazılı açıklamada, başta gençler olmak üzere her yaştan, etnik ve inançtan toplum kesimlerini günlerdir sokağa dökenin, başta Kürt halkı olmak üzere bir bütün Türkiye halkları üzerinde son yıllardır ağırlaştırılmış haliyle yürütülen sistematik baskı ve antidemokratik uygulamalar olduğu vurgulandı. Taksim’den başlayıp ülke geneline geneline yayılan bütün olanları üç-beş ağaç meselesine indirgemenin, 12 Eylül’den bu yana susturulan ve adaletsizliklerle boğulmaya çalışılan halkların çığlıklarının yerin altında ve üstünde, bilinçaltında biriktiğini görememekten ileri geldiği tespitinin yapıldığı açıklama, şöyle devam etti: “Elbette ki bu görmezden gelmenin sebebi zor aygıtlarının pervasız ve sınırsızca kullanılması ve daha da önemlisi demokrasiyi bir rakam hesabına indirgeyen, yine demokrasiyi çoğunluğun karar alma yetkilerini tamamıyla gasp etmesi olarak algılayan AKP hükümeti ve lideri Erdoğan’ın tekçi, her şeye muktedir sanısını 10 küsur yıllık iktidarda kökleştirmesinden; kibrinden kaynaklanıyor.”
Yaşananları, siyasetin bir uzmanlar dairesine ve sandık demokrasisine teslim edilmesi karşısında kendi sözlerini söylemek isteyenlerin direnişi olarak niteleyen KON-KURD, devam eden sürecin , Türkiye’de yıllardır süregelen “bu halktan bir şey olmaz” diyerek tepeden bakan ve yine halkların devletin polis, askeri, kurumları, olanakları, medyası, bilcümle bir bütün hakim sistem karşısında “güçsüz” olduğu yönündeki ezberlerin aşılması bakımından, önemli bir kırılma aşaması olduğuna dikkat çekti.
Devam eden isyanın; TOMAları, gaz bombalarını, copları, bir bütünen devleti işlevsiz kılmanın mümkün olduğunu, Kürtlerden sonra Türkiye halklarına da farkettirdiğine değinilen açıklamanın devamında, Kürt ulusal ve toplumsal özgürlük ve demokrasi mücadelesine atıfta bulunuldu; “aslında bu fark ediş gezi parkı öncesinde, yakın dönemde roboski’de, biraz geriye gidilirse newrozlarda, amed direnişlerinde, imralı önlerinde yaşanmıştı. Çünkü Kürt özgürlük hareketinin 1980’li yıllardan bu yana yürüttüğü örgütlü siyasal mücadele, bütün diğer kazanımlardan öte çok önemli şu işi başardı. Ezilen, sindirilen, bastırılan, itaate zorlanan Kürdün, kadını, erkeği, genci, yaşlısı ve çocuğuyla, asıl gücünün kendi içinde olduğunu fark etmesi ve bu korkuyu yenmesini.”
ÇATIŞMASIZLIK SÜRECİ DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ GÜÇLENDİRDİ
Sürmekte olan bu eylemlerin, tüm Türkiye ve Kürdistan halklarının barış içinde eşit, özgür ve demokratik birlikteliğine dayalı geleceklerini yeniden inşaa süreci bakımından oldukça önemli olduğuna vurgu yapan KON-KURD, özellikle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan inisiyatifi ve birebir çabasıyla geliştirilen çatışmasızlık ortamının, Türkiye’de demokrasi mücadelesi verenleri zayıflatan değil, güçlendiren tarihi bir adım olduğunun, son eylemlerle kanıtlandığını bildirdi. Yıllardır Türkiye’de devleti yönetenlerin, Kürdistan’daki inkar ve imha savaşına dayanarak, Türkiye’deki demokrasi, adalet, insan hakları, özgürlükler, ekonomik vb sorunların üstünü örttüğünü, toplumun haklı taleplerini de bu gerekçeyle yoksayarak ertelediklerine işaret edilen açıklamada, silahların sustuğu ve kanın dökülmediği bir ortamda demokrasi, özgürlük tartışmaları, talepleri ve bunun için mücadelenin de yoğunlaştığına dikkat çekildi. Kürdistan’da barışın ve çözümün güvencesinin, tüm Türkiye’de çoğulcu, özgürlükçü ve eşitlikçi demokrasi olduğunu vurgulayan KON-KURD, bunun ise zorlu bir süreç olduğunu, sorgulamayı, karşı çıkmayı, direnmeyi ve mücadele birlikteliğini gerektirdiğini bildirdi.
Bu açıdan demokratik barış çözüm sürecinin gelişimi ve başarısı için Kürdistan ve Türkiye halklarının, antidemokratik uygulamalar ve baskılara karşı, bugün herzamankinden fazla birlikte mücadeleyi bulundukları tüm alanlarda yükseltmeleri gerektiğini kaydeden KON-KURD, bu vesileyle Avrupa’daki Kürtlere, Türkiye’de devam eden ve giderek yayılan direnişi sahiplenip güç verme amaçlı, yapılacak eylemelere, kitlesel ve aktif katılım çağrısında bulundu.