Komutan Diyar fedaileşiyor
Kobanê’de direniş destanı artık kente taşınmıştı, YPG/YPJ fedaileri Kobanê’nin her sokak, her ev ve odasında DAİŞ barbaları ile göğüs göğüse çarpışırken, komutan Diyar, direnişin başkahramanı oluyordu.
Kobanê’de direniş destanı artık kente taşınmıştı, YPG/YPJ fedaileri Kobanê’nin her sokak, her ev ve odasında DAİŞ barbaları ile göğüs göğüse çarpışırken, komutan Diyar, direnişin başkahramanı oluyordu.
DAİŞ DAHA GİRERKEN KIRIMA UĞRUYOR
Miştenur’un ardından artık çeteler doğudan Kaniya Kurda Mahallesi'ne girmişti. Batıda İzae Tepesi de çetelerin eline geçmiş ve YPG/YPJ savaşçıları Til Şeir Tepesi ve gerisinde kazılan hendeklerde mevzilenmişti. Güneyde ise çeteler kentin girişine yakın bulunan Şehit Dicle Mezarlığı ve kentin girişi sayılan Halep yolundaki kemere kadar ulaşmıştı.
Bugünlerde YPJ Komutanı Meryem Kobanê, şunları söylüyordu: "DAİŞ artık kente Kaniya Kurda’dan girecek. Ama bu kent DAİŞ’in cehennemi olacak. Girdikleri gibi Kaniya Kurda’dan çıkarılacaklar."
DAİŞ çeteleri, kente ilk girdikleri noktalardan biri olan Kaniya Kurda bölgesinde adeta kırıma uğruyordu. YPG/YPJ savaşçılarının hazırladıkları tuzaklama ve pusular ile Kaniya Kurda’ya ilk giren onlarca çete grubu imha edildi. Daha ilk anda ağır darbe alan DAİŞ çeteleri kent merkezi dışında olduğu gibi kentte de işlerinin kolay olmayacağını anladı.
O güne kadar Serekaniye’de 2013 yazında El Nusra çeteleri ile yaşanan ve iki hafta devam eden kent savaşı dışında kent savaşı deneyimi bulunmayan YPG/YPJ savaşçıları, büyük kentleri bir kaç gün de işgal eden DAİŞ çetelerine inanılmaz bir mücadele ruhu ile karşı koyuyordu.
KOMUTAN DİYAR BAGOK KENT SAVAŞININ BAŞKAHRAMANI OLUYOR
Daha kente girerken büyük darbeler alan DAİŞ çetelerini kent merkezinde ise komutan Diyar Bagok’un efsane direnişi karşılıyor. Diyar Bagok’un direnişi karşısında Diyar Bagok’un dediği gibi DAİŞ çetelerinin dizlerinin bağı çözülüyordu.
DAİŞ çetelerinin kente girmeye başladığı günlerde “Kent merkezinde fedaice direneceğiz” diyen Kobanê direnişinin büyük komutanı Diyar Bagok, çeteler kente girdikten sonra bir kaç gün sonra fedaice direnerek sözlerini somutlaştırıyordu.
DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye girecek olması ihtimaline karşı tahammülü olmadığını belirten komutan Diyar, yıllarca omuz omuza savaştığı yoldaşlarının muazzam direnişe rağmen DAİŞ’in ağır silahları ile şehit düşmesinin kendisi için dayanılamaz olduğunu ifade ediyordu.
DAİŞ çeteleri kente girdiği ilk günlerde özellikle doğu cephesinde ilerleme sağlıyordu. Doğu cephesinde asayiş binasına kadar gelen çetelere karşı komutan Diyar harekete geçiyordu.
ASAYİŞ BİNASINDA KOMUTAN DİYAR KAHRAMANLIK DESTANI YAZIYOR
“DAİŞ biz yaşadığımız sürece ilerleyemez, düşman ancak cenazelerimizin üzerinden geçerek ilerleyebilir” ifadelerini sık sık arkadaşları ile paylaşan komutan Diyar, mevzilerin asla bırakılmaması gerektiğini söylüyordu.
Artık tarihler 6 Ekim’i gösteriyor. Kent savaşı şiddetlenmiş, Kobanê’de adeta kıyamet kopuyordu. DAİŞ çeteleri artık asayiş binası yakınlarına kadar gelmişti. Bu andan itibaren komutan Diyar, kendi inisiyatifi ile bölgeye gidiyor.
Diyar Bagok, asayiş binasına gelen sokağı tek başına tutuyor ve DAİŞ çeteleri ile bu noktada ilk çatışması başlıyor. Komutan Diyar, bu sırada karnından yaralanıyor. Komutan Diyar, ile telsizden bağlantı kuran arkadaşları bulundukları tarafa çekilmesini istiyor. Ancak Diyar, bunu kabul etmeyerek direnmeye devam ediyor. Puşisini çıkararak yarasını saran komutan Diyar, bu noktada direnişini sürdürüyor.
Komutan Diyar, çatışarak asayiş binasına kadar gider, orada bulunan savaşçı grubuna cephanelerini kendisine bırakarak oradan çekilmeleri talimatını verir. Bu sırada çok sevdiği yoldaşı, YPG savaşçısı Doğan (Mustafa Erdil) suikast ile yanında şehit düşer. Doğan’ın şehadeti, DAİŞ çeteleri kente yaklaştıkça öfkesi büyüye komutan Diyar’ın öfkesini daha da büyütür.
YARALARIMIZI DEĞİL DİRENİŞİ DÜŞÜNMELİYİZ
Arkadaşları bu sırada komutan Diyar ile bir kez daha telsiz bağlantısı kurar.
Arkadaşları bir kez daha Diyar’a orada yalnız ve yaralı olduğunu, oradan çekilmesi gerektiğini söyler. Ancak komutan Diyar, ’biz şu anda yaralarımızla değil, nasıl direneceğimizle ilgilenmeliyiz’ diyerek çekilmeyi bir kez daha kabul etmez”
DAİŞ, BİNADA BİR GRUP OLDUĞUNU DÜŞÜNEREK BÜYÜK BİR GÜÇ GETİRİYOR
Birkaç saat sonra YPG komutanı Diyar Bagok ile telsiz bağlantısı kesilir. Arkadaşları artık komutan Diyar’a ulaşamaz. Komutan Diyar’ın 6 Ekim günü asayiş binası çevresinde başlayan destansı direnişi 7 Ekim’de asayiş binasına taşınır. Diyar, asayiş binasında adeta bir ordu gibi DAİŞ çeteleri ile savaşıyor. DAİŞ çeteleri binada bir grup olduğunu düşünmeye başlıyor. Bu yüzden oraya büyük bir güç yığıyor ve iki de bombalı araç patlatıyor. Komutan Diyar, onlarca çeteyi orada öldürür. Cephanesi tükenince DAİŞ çetelerini şaşkına çeviren fedaice bir direnişin ardından mevziisinden bir adım bile geri çekilmeden şehit düşer”
TEK BİR ODA BİLE KALSA…
Komutan Diyar’ın fedai eylemi ardından Kobanê’de DAİŞ çetelerine kent dışında olduğu gibi kent merkezinde de giderek daha da büyüyen bir direnişin gelişeceği mesajı verilmişti. DAİŞ çeteleri devasa sayısal ve silah üstünlüğü ile kentte ilerlemeye devam ederken YPG/YPJ savaşçıları “Ayaklarımızı basacağımız bir parça yer de kalsa biz Kobanê’yi özgürleştireceğiz” diyordu.
DAİŞ çeteleri kente girdikten sonra kentte savunma hatları oluşturuldu. Bu savunma hatlarında büyük çatışmalar yaşandı, DAİŞ çeteleri artık kentin önemli bir bölümünü işgal etmişti.
KOBANÊ’DE KRİTİK AKŞAM
DAİŞ çeteleri artık Mürşitpınar sınır kapısına ilerliyor. Çeteler doğudan Azadi ve Barış Meydanının olduğu bölüme kadar gelmiş, güneyden ise Halep yolundan yeni yapılmakta olan hastaneye ulaşmış, hükümet binası çevresine kadar konumlanmıştı. Yine doğu hattından sınıra yakın olan bölgeden sınır kapısını düşürmek ve Kobanê’nin tek bağlantı noktasını da ele geçirmek için yoğun bir saldırı içerisine girilmişti. 6 Ekim akşamı DAİŞ çeteleri en kapsamlı saldırıyı kapıyı ele geçirmek üzere hayata geçirdi. Bu saldırı Türk devletinin sınırın diğer tarafından verdiği destekle gerçekleşiyordu. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, kapıya yönelik şiddetli saldırıların olduğu günlerde “Kobanê düştü düşecek” diyerek, saldırıya verdikleri desteği de ifade etmiş oluyordu. Kobanê direnişinin kırılma anlarından birini oluşturan 6 Ekim akşamında gelişen saldırı karşısında YPG/YPJ savaşçıları tarih yazmaya başlıyordu.
KOMUTAN MERYEM: “CENAZELERİMİZİ BİLE KOBANÊ’DEN ÇIKARTMAYIN”
Türk devleti kapının çeteler tarafından düşürülmek istendiği bu kritik anlarda, o güne kadar yapmadığını yapıyor ve kapıdan Türkiye tarafına geçmek isteyenlere kapıyı açıyordu. Türk devletinin amacı direnişi kırmak ve çekilmek isteyenlere yol açmaktı. Ancak savaşçılar kapıdan geçip Kobanê’yi bırakmıyor ve kapıdan çıkmayı “ihanet “ olarak görüyor.
DAİŞ’in kapıya yöneldiği saatlerde Meryem Kobanê, kapıyı savunan savaşçılara şu konuşmayı yapıyor : “Bizler Kobanê’nin savaşçılarıyız. Kobanê’yi asla terketmeyeceğiz, bu kapıdan kimse çıkıp gitmeyecek, bu kapı ihanet kapısı olmayacak. Biz burada şehit düşebiliriz, şehit düşersek bile bizi bu kapıdan geçirmeyin, cenazelerimizi bile bu kapıdan çıkartmayın. Cenazelerimiz de Kobanê’de kalsın”
ÇETELER PÜSKÜRTÜLÜYOR
Çetelere kapıya yaklaştığında artık YPG/YPJ’nin insanüstü direnişi ile karşılaşıyor. İlk günler çetelerin temel hedefi kapı oluyor. Kaniya Kurda’da daha çok saldırılarını sıklaştıran çeteler, buradan sınır hattı boyunca kapıya yüklenerek sonuç almaya çalışıyor. Kapıya yönelik en kritik saldırılarından birini 6 Ekim akşamı yapan çetelere karşı 7 Ekim gününe kadar fedaice direnen YPG/YPJ tüm dünyanın artık Kobanê’nin düşeceğine inandığı bir saldırıyı boşa çıkartıyordu.
KOALİSYON UÇAKLARI DİRENİŞİ GÖRÜNCE HAREKETE GEÇİYOR
YPG/YPJ’nin tek kişi kalsa dahi Kobanê’nin düşmesine izin vermeyeceğini gören koalisyon güçleri artık direniş karşısında harekete geçmek zorunda kalmış ve DAİŞ çetelerine yönelik uçak müdahalesi de yer yer yapılmaya başlamamıştı. Ancak direnişin esas gücü her zaman olduğu gibi YPG/YPJ savaşçıları oluyordu.
YARIN: Savaş tüm kente yayılıyor