Bir haftaya aşkın Kobanê-Suruç hattında direnişe katılan Alman gençler, Kobanê direnişinin dünyanın en görkemli direnişi olduğunu belirtirken, Türkiye’yi direniş nöbetindekilere yönelik polis-asker saldırısıyla tanıdıklarını dile getirdi.

Kobanê’ye dönük IŞİD çetecilerinin saldırılarına karşı sınır hattındaki nöbet eylemi 37’inci gününe girerken, bir haftadır nöbet eyleminde yer alan iki Alman sınır hattındaki direnişe tanıklık ediyor.

Alman gençler Yakob Weidder ve Arne Büttner, Kobanê’de YPG/YPJ güçlerinin direnişinin uluslararası basında geniş yer bulmasının ardından bir proje için geldikleri Muğla’nın Datça ilçesindeki işlerini bırakıp soluğu sınır hattında aldı. İlçede kurulan koordinasyonla iletişime geçen gençler, Miseynter ve Mehser köyüne gelerek, burada yaşananları önümüzdeki süreçte görsel bir projeye dönüştürmek için an an kayıt altına aldı.

Direniş nöbetindeki yurttaşlarla kısa sürede kaynaşan gençlerin, bu süre içerisinde isimleri de direnişçiler tarafından gençlerin de isteği doğrultusunda Sipan ve Xelat Şerwan olarak değiştirdi.

Devletin direnişçilere yönelik saldırılarına da göre gençler, Türk devletin yurttaşları hedef alan saldırılarına burada tanık olduklarını söyledi. Alman gençler bir kendilerine Kürtçe isim taktı. Yakob Weidder Sipan ismini, Arne Büttner de Xelat Şervan ismini koydu.

Sinema öğrencisi olan iki Alman genci, okudukları üniversitede tez olarak sosyal bir proje için Türkiye’ye geldi. Muğla’nın Datça ilçesinde birkaç hafta boyunca proje üzerine çalışmalar yapan gençler, bu sırada DAİŞ çetecilerinin saldırılarına karşı verdiği direnişle bütün dünya kamuoyunun dikkatini üstüne çeken YPG ve YPJ savaşçılarının direnişini duydu. Bunun üzerine projelerini yarıda bırakan gençler, bu tarihi direnişi yerinde görmek için sınır hattına geldi.

Kobanê’ye gitmek için sınıra gelen gençler saldırıların şiddetli olmasından dolayı sınırı geçmedi ancak Kobanê direnişinin bir parçası olan sınır hattındaki direnişe katıldı. Yurttaşlarla birlikte nöbet alanında yaşayan gençler, burada yaşananları kameraları ile kayıt altına alırken, röportajlarla da direnişin amacını ve yurttaşların düşüncelerini bir araya getirdi.

Suruç’tan dün ayrılan gençler, gitmeden önce direniş nöbeti ve yaşadıklarını kısaca paylaştı. YPG ve YPJ’nin tarihi direnişini çekmek amacıyla geldiklerini söyleyen Weidner (Sipan), sınır hattındaki direnişinde Kobanê’deki direnişle bütünleştiğini gördüklerini belirtti. Kobanê’de IŞİD’in sınırda ise Türkiye’nin yurttaşlara saldırdığına işaret eden Sipan, Türkiye’deki polis-asker şiddetini devamlı okuduklarını ancak Türkiye’yi sınır hattındaki saldırılarıyla daha iyi tanıdıklarını ifade etti.

Kobanê’de bir ayı aşkın süredir devam eden direnişin dünyanın en görkemli ve tarihi direnişi olduğunu belirten Büttner (Xelat Şerwan) ise Kobanê’ye gidemedikleri halde sınır hattında bunu en iyi şekilde hissettiklerini belirtti. Şerwan, sınır hattındaki yurttaşların saldırılarına rağmen büyük bir kararlılıkla sınırı terk etmemelerinin kendilerini çok etkilediğini ifade ederek, direniş nöbetindeki ruhun ve yaşamın etkileyici olduğunu dile getirdi.