Mürşitpınar’a yönelik 6 Ekim günü başlayan ve 7 Ekim günü püskürtülen saldırının ardından DAİŞ saldırıları aralıksız devam ediyordu. Kobanê’nin büyük bir bölümüne giren çetelere karşı her cephede üstün bir irade ila direniş sürüyor, YPG/YPJ savaşçıları kentin geri kalan bölümüne DAİŞ çetelerinin girmemesi için bir savunma hattı oluşturuyor ve bu savunma hattının ilk amacı DAİŞ çetelerinin daha fazla ilerlememesini sağlamak oluyordu. Savunma hattı sınır kapısından başlayarak Özgürlük Meydanı ve güney cephesine kadar uzanan bir yay oluşturuyor. Genellikle Aşiti ve Azadi meydanlarından doğuya doğru kent DAİŞ kontrolündeyken batı kısmı da YPG/YPJ savaşçıları tarafından savunuluyordu. Bu savunma direnişinin yaşandığı günlerde  Güney cephesinde  Kendal, Helin Tori ve Bahoz Amed komutasında büyük bir direniş sergileniyordu. Doğu ve batı cephelerinde de DAİŞ çetelerine geçit vermeyen bir savunma savaşı veriliyordu.  Artık oda oda eve ev bir savunma yürütülüyordu. Kuzey Kürdistan’da başlayan halk serhiladanı yetersiz bir sayı ve silah gücüne sahip olan YPG/YPJ savaşçılarına büyük moral veriyor bu günlerde. Artık direniş kent savaşında her geçen gün büyüyor, kararlılık artıyordu. 

YPG/YPJ GERİLLA TAKTİĞİ İLE DAİŞ’İ TARUMAR EDİYOR

Ekim ayı boyunca muhteşem bir savunma direnişi sergilenirken, kent içerisinde YPG/YPJ’nin gerillacılığı da DAİŞ’e ağır darbelere indiriyordu. DAİŞ çetelerine karşı gerillacılığın bütün yaratıcı taktiklerini kullanan YPG/YPJ savaşçıları artık her cephede sızma, dolanma, vur kaç ve benzeri taktikler ile DAİŞ çetelerini vuruyordu. YPG/YPJ’nin savunma ve gerillacılık ile vurduğu darbeler karşısında çaresiz kalan çeteler özellikle bombalı araç taktiği ile artık sadece intiharvari saldırılara girişiyordu. 

DAİŞ KOBANÊ SENRDOMUNA YAKALANIYOR

Ekim ayı boyunca kritik bir savunma direnişi yürüten YPG/YPJ savaşçıları Kasım ayı ile birlikte  artık savunma esasını koruyan ama  DAİŞ’e karşı bazı noktalarda ilerlemeyi hedefleyen bir mücadele taktiği ile savaşını sürdürüyor.  Kasım ayı da bu şekilde geçilirken, Kobanê’de durum DAİŞ çetelerinin kente ilk girdiği dönemde daha farklı değildi. Ev ev, sokak sokak bazı ilerlemeler, gerilemeler olsa da Kobanê savaşı Kasım ayı ile birlikte DAİŞ için tüm saldırılarının boşa çıktığı, YPG/YPJ için ise bin bir güçlük ve imkansızlıklar içerisinde muhteşem bir savunma direnişi şeklinde özetleniyordu. 

Artık Kobanê’de direniş iki buçuk ayı geride bırakmıştı. Türk devleti ve diğer ortaklarına “Kobanê bir haftada düşer” sözü veren DAİŞ, Kobanê’de yerle bir olmuş, tüm silah, eleman üstünlüğü ve lojistik desteğine rağmen hiçbir saldırıdan istediğini alamamıştı. Suriye ve Irak’ta bulunan DAİŞ gücü için Kobanê, gidip dönemedikleri bir alan olarak sendroma dönüşmüş, DAİŞ çeteleri artık Kobanê’ye sürecek çete bulmakta zorlanır hale gelmişti. 

KOBANÊ’DE  İKİNCİ BÜYÜK KIRILMA ANI YAŞANIYOR

Tam böyle bir dönemde Türk devleti DAİŞ çetelerinin imdadına yetişiyor ve bir kez daha çetelerin hamle yapması için tüm desteğini sunuyor. Kasım ayının son günü olan 29 Kasım günü  Kobanê savaşının en şiddetli  günü yaşanıyordu. DAİŞ, dört koldan Kobanê’ye bombalı araç ve tanklarla yeni bir saldırı dalgasına girişiyor. Bu saldırı diğerlerine benzemiyor.  Saldırı dalgasının en önemli cephesi Türkiye. Sınırın Türkiye tarafından, Suruç kırsalından  getirilen  bombalı araç ve onlarca DAİŞ çetesi Mürşitpınar sınır kapısına saldırı gerçekleştirdi. Bombalı araçla Türkiye tarafından gelen çete üyesi, sınır kapısının tam girişinde bombayı infilak ettirirken, aynı anda  kapını   Türkiye tarafında bulunan buğday depolarına Türk ordusu gözetiminde gizlenen onlarca çete üyesi saldırıya geçti.  Bu anlarda kapıda destansı bir direniş yaşandı, Kobanê’de bir kez daha önemli bir kırılma anı yaşanıyor ve kent  direnişçiler yeni bir destana imza atıyordu. 

KOMUTAN EBU LEYLA, KAPI SAVUNMASINDA EFSANE BİR DİRENİŞ SERGİLİYOR

Kobanê’de o sırada sınır kapısından herhangi bir saldırı beklenmediği için kapıda sadece halk içerisinden gelen sivil asayiş gücü ve yaralı YPG/YPJ savaşçıları vardı. Kapıya saldırı olduğu sırada komutan Mahmud Berxwedan’ın telsizine saldırı bilgisi geliyor. Berxwedan o sırada doğu cephesine yakın bir bölgede bulunuyor. Telsizden sivil ve asayiş güçlerine ne yapmaları gerektiğini söylüyor.  Yaralı YPG/YPJ savaşçıları ve asayiş güçleri DAİŞ çetelerine karşı direniyor ama güçleri yetersiz olduğu için DAİŞ çetelerinin her an içeri girme ve kapı etrafında bulunan alanda katliam yapma ve alan tutma ihtimali yüksek. Tam bu sırada komBurkan El Fırat güçlerinin efsane komutanı Ebu Leyla, kendisine bağlı savaşçı grubu ile kapı direnişinde bir kez daha efsaneleşiyor. Komutan Ebu Leyla DAİŞ’in üzerine koşuyor, tarama yaparak, DAİŞ’in üzerine koşar adımlarla ilerleyen Ebu Leyla’nın bu direnişi karşısında DAİŞ çeteleri çaresiz kalıyor.  Bu saldırıya karşı fedaice direnen Ebu Leyla’nın görüntüleri tüm dünyaya herkesin dizlerinin bağını çözen DAİŞ’in Kobanê’de nasıl bir fedailer ordusu ile yüz yüze kalarak dizlerinin bağının çözüldüğünün fotoğrafı oluyordu. 

DAİŞ İÇİN KOBANÊ’DE SONUN BAŞLANGICI

DAİŞ çetelerinin Ekim ayında sınır kapısına saldırısı nasıl ki, muhteşem savunma savaşının başlangıcı olduysa, 29 Kasım kapı saldırısı da DAİŞ için artık Kobanê’de sonun başlangıcı anlamına geliyordu. 29 Kasın günü sadece sınır kapısından değil, doğu ve güney cephesinde Halep yolu üzerinden de Kobanê’ye saldıran DAİŞ çeteleri akşama doğru Kobanê’de yeni bir ağır yenilgi alarak adeta tarumar ediliyor ve bir kez daha kaçmak zorunda kalıyordu. 

HAMLE PLANLAMASI BAŞLIYOR

Kapıya yönelik Türk devlet destekli saldırısı da sonuç vermeyen DAİŞ barbarları artık her alanda intiharvari eylemlere girişti ve kontrolü gittikçe kaybetmeye başladı. İki buçuk ay boyunca insanlığa  yeni bir kahramanlık çağı yaşatan YPG/YPJ savaşçıları artık Kobanê’yi tümden çetelerden temizleme ve özgürleştirme hamlesini planlamaya başlıyor. Hamle kesin olarak DAİŞ’e son büyük darbeyi vuracak ve Kobanê başından beri ifade edildiği gibi DAİŞ’in cehennemi olacak. 

YARIN: KOBANÊ ÖZGÜRLEŞİYOR