KJB Koordinasyonu, pasif eylemlerle cezaevlerinde ölümlerin engellenemeyeceðini vurgulayarak, “Pasif etkisiz eylemler aşılmalı, hızla radikal eylemler örgütlendirilerek Kürt halkı meydanları doldurmalı” çaðrısında bulundu.

KJB Koordinasyonu, 43. gününe giren süresiz dönüşümsüz açlık grevleriyle ilgili yazılı açıklamada bulundu. Açlık grevinin, temel amacı Kürt Özgürlük Hareketi’ni tasfiye olan 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümünde başlatıldıðına dikkat çekilen açıklamada, “bu darbeyle yüzlerce kadro ve sempatizan tutuklanıp cezaevine konulmuş ve insanlık dışı işkencelere maruz bırakılmıştı. Amaç ihaneti ve teslimiyeti dayatarak direniş ruhunu kırmak ve cezaevlerin şahsında hareketi ve Kürt halkını teslim almaktı” denildi. 14 Temmuz ölüm orucunun bunu tersine çeviren bir süreç başlattıðını ifade eden KJB açıklamasında devamla şu ifadeler yer aldı:

“Cezaevlerinde Kemal Pir, Hayri Durmuş ve Ali Çiçek Akif Yılmaz yoldaşlarımızın öncülüðünde başlatılan birinci cezaevi direnişi nasıl ki Kürdistan Özgürlük hareketinde teslimiyete ve ihanete karşı direniş ruhunun yükseltildiði bir aşamayı ifade ettiyse bu süreçte kahraman yoldaşlarımızın başlattıðı bu hamle de aynı ruh ve direnişin ikinci aşamasını ifade etmektedir. Bu direniş, Önder Apo’nun öncülüðünde başlatılmış ve bunun ardıllıları olan yoldaşlarımızın fedai ve direniş ruhu ile devam etmektedir.12 Eylül 2012’de başlatılan ikinci cezaevi direnişi de AKP hükümetinin faşist devlet zihniyetine karşı özgürlüðünü saðlama ve varlıðını koruma direnişinin, dördüncü stratejik hamlesiyle başlatmış olduðumuz Devrimci Halk Savaşının yeni bir aşamasını ifade etmektedir. Soylu direnişiyle Kürt Özgürlük mücadelesini yükselten Önder Apo’nun özgürlüðünü saðlamak ve Kürt sorununu demokratik temelde çözmek amacıyla başlatılan bu direniş hamlesini güçlü sahiplenmek en temel görev olmaktadır.”

'HALK AYAÐININ EKSÝK OLDUÐU BÝR DEVRÝM GELÝŞMEZ'

KJB, ‘devrimci halk savaşı’ adını verdikleri bu sürecin en önemli ayaðının halk serhildanları olduðuna vurgu yaptı. “Halk ayaðının eksik olduðu bir devrim gelişmez. Devrimci halk savaşının salt gerilla eylemlilikleriyle yürütülmeye çalışılması önümüzdeki süreçte tarihi bir fırsatın heba olmasına neden olabilir” dedi.

Gerilla cephesindeki eylemliliklerin AKP Hükümeti’nde ciddi bir zorlanma yarattıðının altını çizen KJB, ancak bu sürecin tek ayak üzerinde gelişemeyeceðinin altını çizdi.

'PASÝF ETKÝSÝZ EYLEMLER AŞILMALI'

KJB devamla cezaevi direnişini serhildanlarla sahiplenme çaðrısı yaptı. Cezaevlerindeki açlık grevlerinin kritik bir aşamaya girmiş olmasına raðmen hala basın açıklaması vb eylemliliklerle yetinilmesini de eleştirdi. Açıklamada şu çaðrıda bulunuldu:

“Pasif ve etkisiz eylemlerle süreci götürmek doðru bir yaklaşım olmamaktadır. Basın açıklamalarıyla ve az sayıda kitlelerin toplanmasıyla etkili bir duruş ortaya çıkarılmadıðı gibi ciddi bir kamuoyu da yaratılmamakta. Oysa halk olarak güçlü bir direniş potansiyelimiz ve geleneðimiz var. Bu potansiyelin örgütlendirilip büyük serhildanlara dönüştürülmesi gerekmektedir. Buna başta kadınlar ve gençlik öncülük ederek meydanları doldurmalıdırlar. Kürt halkı tarihte bunu onlarca kez ispatlamıştır. Şimdi bunun daha bir üst aşamasını ispatlayacak güçtedir. Hareket olarak şimdi daha güçlüyüz ve kazanımlarımız daha da büyüktür. Pasif ve liberalize eden eylem tarzlarının aşılması ve hızla radikal eylemsellikleri örgütlendirilip mücadelenin yükseltilmesi gerekmektedir. Önder Apo’nun başlatmış olduðu ve en son cezaevinde binlerce yoldaşımızın katıldıðı bu soylu direnişi Kemal Pirlerin, Agitlerin ,Beritanların,Zilanların fedaice tarzıyla sahiplenmek ve direnişi zaferle taçlandırmak için bütün alanlarda direnişi yükseltmeliyiz. Gün Önder Apo’yu özgürleştirme günüdür. Gün Kemal Pir, Agit, Beritan , Zilan tarzında fedaileşme günüdür. Gün yürek ve beyinde direniş ruhunu sahiplenme ve eyleme geçme günüdür.”