BDP Genel Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, bugün açıklanan akil insanlar listesine ilişkin "Ne yazık ki, listede kadın sayısı tatmin edici düzeyde değil. Yine listede çatışma çözümleri konusunda çalışmış, bu konuda akademik bilgisi ve deneyimleri olan akademisyen sayısı yetersiz" dedi.

Aralarında tutuklu BDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın da bulunduğu Kürt siyasetçilerin yargılandığı Şırnak KCK davasını izleyen BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Diyarbakır adliyesi çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 41'i tutuklu 55 Kürt siyasetçinin yargılandığı ve 3 Ocak'ta karar duruşması görülen Şırnak "KCK" davasında BDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın da aralarında olduğu 12 kişinin dosyaları ayrılmıştı. Aralarında tutuklu vekil Sarıyıldız'ın da bulunduğu 12 kişinin yargılandığı davanın duruşmasına Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya, Sarıyıldız'ın da aralarında bulunduğu 6 tutuklu Kürt siyasetçi hazır bulundu. Yargılananların avukatları ve yakınlarının yanı sıra BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak da duruşmayı izledi.

Adliye çıkışında akil insanlar listesine ilişki yöneltilen sorular karşısında Kışanak, "İsmi geçen listede bulunan herkese başarılar diliyorum. Bu konuda hiçbir isme karşı bizim farklı bir değerlendirmemiz ve yaklaşımımız olamaz" dedi.

Kışanak şunları ekledi: "Bu ülkede demokrasiye, barışa inanan herkes katkı yapabilir. Bu katkısını ortaya koymalıdır. Bu nedenle söyleyeceğim sözlerin, özellikle listede ismi yer alanlarla ilgili olmadığını vurgulamak istiyorum ve altını çizmek istiyorum. Listede ismi yer alan hiç kimse ile ilgili özel değerlendirme yapmayacağım."

"Fakat, şunu söylemek istiyorum" diyerek sözlerini sürdüren Kışanak, şöyle konuştu: "Hükümetin bu süreci yönetme biçimi konusunda bir problem var. Hükümet, süreci bir toplumsal uzlaşı ve konsensüs mantığı ile yürütme yaklaşımından uzaktır. Listenin hazırlanma aşamasında da böyle bir yaklaşım söz konusu olmuştur. Bu da en nihayetinde listeye yansımıştır. Toplumun beklentileri var, toplumun tüm farklı kesimlerini kapsayabilecek, bu süreç içerisinde toplumsal uzlaşıya, sürecin doğru bir şekilde ilerlemesine katkı yapabilecek bir çalışma yeterince yürütülemedi. Bunu ifade etmekte fayda var. Bu bundan sonraki çalışmalarda da bir eleştiri olarak kabul edilmeli. Hükümet bu konudaki yaklaşımını ve tutumunu değiştirmelidir. Herkesten daha açık, daha şeffaf yaklaşımlar içerisinde görüş almalıdır, öneri almalıdır, toplumun beklentilerine özen göstermelidir. Bir konsensüs mantığı işletilmelidir. Bunun yapılması gerekir."

LİSTE TATMİN EDİCİ DEĞİL

Heyetin isminin daha önce "akil adamlar" olarak belirlendiğini ancak kadınların, BDP'nin ve toplumun beklentileri karşısında Başbakan'ın bu heyetin adını "akil insanlar" olarak değiştirdiğini ifade eden Kışanak, listenin yetersiz olduğu eleştirisinde bulundu: "Ne yazık ki, listede kadın sayısı tatmin edici düzeyde değil. Yine listede çatışma çözümleri konusunda çalışmış bu konuda akademik bilgisi ve deneyimi olan akademisyen sayısı yetersiz. Yine Kürt halkının doğrudan kendisini ifade edebileceği, katabileceği isimler konusunda da ciddi derecede eksiklikler olduğunu düşünüyoruz"

Kışanak, KCK Şırnak davası olarak adlandırılan Kürt siyasetçilerin yargılandığı dava konusunda ise, suçlamalara bakıldığında bu ülkede demokratik siyaset kanallarının kimler tarafından nasıl kapatıldığını görülebileceğini ifade etti.

Kışanak, Türkiye'de herkesin 21 Mart'tan sonra Abdullah Öcalan'ın mesajı ile birlikte, "Silahları susturmanın zamanı geldi, artık siyaset yapmanın, demokratik siyaset yapmanın zamanı" sözlerini çokça kullandığını söyledi.

DEMOKRATİK SİYASET ZAMANI

"Ama, bugün bu duruşmada verilen karar ile bir kez daha gördük ki, demek bu ülkede halen demokratik siyaset yapmanın zamanı gelmemiş" diyen Kışanak, "Mahkemeler ve hükümet bu konudaki tutumunun ne anlama geldiğini kamuoyuna nasıl bir mesaj verdiğini artık sorgulamalıdır diye düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Kışanak, "Halk bu ülkede artık demokratik siyasete güvenmek istiyor" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sürecin tek güvencesi bu olacaktır. Sürecin manası anlamı özeti budur. Halkın talepleri doğrultusunda siyaset yapmak mümkün mü değil mi, yargı, siyaset, hükümet bu soruya artık net cevap vermelidir. Bu cevaplarını bu duruşmalar da, tutuklamalarda da ortaya koymalıdırlar, cezaevlerinin kapılarını açmalıdırlar, tahliye ve beraat kararlarını vermelidirler diye düşünüyorum. Sürecin ruhuna uygun tutum ve davranış bu olacaktır, zamanın tutum ve ruhuna uygun davranış bu olacaktır."

BDP heyetinin İmralı adasını ziyaret edip etmediği ile ilgili bir soru üzerine de Kışanak, şöyle konuştu: "Bu konuda bizim kamuoyuna açıklama yapmamızı gerektirecek yeni bir durum söz konusu değildir. Bu konuda partimizin kamuoyuna açıklama yapmasını gerektiren yeni bir durum söz konusu değildir."