KESK'ten kamu emekçilerine referandum ve grev çağrısı
KESK'ten kamu emekçilerine referandum ve grev çağrısı
KESK'ten kamu emekçilerine referandum ve grev çağrısı
KESK, 657 Devlet Memurları Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasarısına ilişkin eylem programını ve görüşlerini basın toplantısıyla açıkladı. KESK, "İş ve ücret güvencemizin adım adım ortadan kaldırılmasına karşı; tüm kamu emekçilerini 27-31 Mayıs'ta kendi referandumuna katılmaya, 5 Haziran'da greve davet ediyoruz" dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Yönetim Kurulu, Genel Merkez binasında, 657 DMK’da değişiklik öngören yasa tasarısına ilişkin eylem programı ve görüşlerini açıklamak için basın toplantısı düzenledi.
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul tarafından yapılan açıklamada, kamu emekçilerinin çözüm bekleyen onlarca sorunu orta yerde dururken AKP iktidarının geçtiğimiz çarşamba günü TBMM’ye yeni bir Torba Yasa Tasarısı sunduğu hatırlatıldı. Söz konusu tasarının ile başta 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere pek çok kanunda, kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngördüğünü belirten Tombul, " Bu torba yasa tasarısı ile 2,5 milyonu aşkın kamu emekçisinin umutları bir kez daha karartılmıştır" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile aylardır yaptıkları toplantılarda taraflar olarak üzerinde uzlaşma sağlanan hiçbir konuya yasa tasarısında yer verilmediğine dikkat çeken Tombul, "Torba yasa tasarısında, 2012-2013 toplu sözleşme sürecinde görüşülmesine izin verilmeyerek Kamu Personeli Danışma Kuruluna havale edilen 161 konunun hiç birisine ilişkin tek bir düzenleme bile yer almamaktadır" diyerek devamla şunları kaydetti:
"Yıllardır kadro bekleyen yüz binlerce sözleşmeli ve geçici personelin beklentisi boşa çıkartılmıştır. Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu emekçilerine bir derece verilmesi, disiplin cezalarının affı, yardımcı hizmetler sınıfına dâhil personele ek gösterge verilmesi, 399 sayılı KHK’ye tabi sözleşmeli personelin, memurlara tanınan izin haklarından aynı şekilde yararlanması, kadın memurlara hamileliğin başlangıcından itibaren ve analık izninin bitiminden itibaren bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmemesi gibi sorunların çözümü için kanun tasarısı taslağı hazırlanmasına rağmen bugüne kadar en küçük bir adım dahi atılmamıştır. Tüm bunların yerine Çalışma bakanlığı ile sendikalar-konfederasyonlar olarak yaptığımız toplantılarda çekince koyduğumuz konular yine bir torbanın içerisine doldurulmuştur."
Torba Yasa'da, "kamuda üst düzey yönetici olarak atanabilmek için gerekli koşulların alt üst edilmesi dolayısıyla kariyer ve liyakat ilkesinin tamamen ortadan kaldırılmasının" bulunduğunu ifade eden KESK Genel Sekreteri Tombul, "Otoriter başkanlık sistemine giden yolun taşlarının döşenmesi için tıpkı 12 Eylül referandumun da olduğu gibi AKP’nin devletleşmesi sürecinin hızlandırılması vardır" dedi.
TASARI YASALAŞIRSA NELER OLACAK?
"AKP’nin bu torbasında, 'Hükümet memuru' yaratarak zaten doruğa çıkan siyasi kadrolaşmanın önündeki son kalelerin de işgali vardır. Kamu Hastaneleri Birlikleri düzenlemeleri ile hastanelerin yönetimine özel sektörden yüksek maaşla sağlıkçı olmayan CEO’ların atanmasına benzer bir uygulamanın tüm kamu alanında genelleştirilmesi vardır. AKP’nin bu son torbasında işe göre personel değil yandaşa göre iş-mevki yaratma vardır" diyen Tombul, söz konusu torba yasa tasarısının yasalaşması halinde meydana gelecek olumsuzlukları ise şöyle sıraladı:
"Kamuda, Müdür, İl Müdürü, Daire Başkanı kadrolara yapılacak atamalarda aranan sırası ile 8, 10 ve 12 yıllık hizmet süresi 5 yıla indirilecek. Bu pozisyondakiler için 5 yılın hesabında sadece kamudaki süreler değerlendirilecek.
6400 ek göstergeli Genel Müdür ve üstü kadrolara atanmada yine 5 yıl hizmet yeterli olacak. 5 yılın hesabında bu kez özel sektördeki süreler de değerlendirilecek. Üstelik bu kadrolara daha önce hiç memuriyeti olmayanlar da atanabilecek.
Müdür ve üstü kadrolara atanmada belirli süre o kurumda çalışmış olma, belirli bölümleri bitirmiş olma gibi şartlar aranmayacak.
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı gibi kurumlardaki üst düzey kadrolara meslek mensubu olmayanlar da atanabilecek. Örneğin Adalet Bakanlığına bağlı müdürlüklerin büyük bölümüne atanabilmek için, hukuk fakültesi mezunu olma, hâkim, savcı ya da avukat olma şartlarının yanı sıra ve kamuda belli bir hizmet süresine sahip olma şartı da ortadan kaldırılacak. Yani mesleğin gerektirdiği hizmet yılı, fakülte-eğitim şartları kaldırılacak. Adalet Bakanlığındaki üst düzey kadrolara İlahiyat Fakültesi mezunu, meslekle uzaktan yakından ilgisi olmayanlar atanabilecek.
Böylesine önemli görevlere atanmada tek kriter sadece ve sadece AKP yandaşlığı olacak. Kamuda yıllarca hizmet eden gerekli şart ve nitelikleri taşıyanların başına bu Yandaş-CEO-Tüccar takımı amir olarak atanacak."
Tombul, "Bunun adı, AKP iktidarına biatta kusur etmeyecek 'hükümet memurluğu' yaratılması değil de nedir? Zaten kamu alanında ciddi mesafe kaydedilen siyasi kadrolaşmanın tamamlanması değil de nedir? Bunun adı, kamu hizmetinin sürekliliğinin yok edilmesi, kamu personel alımında uyulması gereken kuralların yok sayılması değil de nedir?" sorularını yöneltti.
'ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETME MANTIĞI'
Tasarıda AKP iktidarının “ölümü gösterip sıtmaya razı etme mantığını" uyguladığını belirten Tombul, şöyle konuştu: "Bu durumu AKP hükümetinin medyayı manipüle etmesinin, kamuoyunu bilinçli olarak yanlış yönlendirmek için tüm olanaklarını seferber etmesinin doğal bir sonucu olarak görüyoruz. Medyaya, hemen her gün “memura müjde” manşetleri attıran AKP iktidarının yarattığı sis perdesinin de etkisiyle, kamu emekçilerinin geniş bir bölümünce hatta ne yazık ki bazı sendika ve konfederasyonlarca bu torba yasa tasarısının yasalaşması durumunda ortaya çıkacak tablo tüm netliği ile görülememektedir."
Kamu emekçileri olarak önlerinde iki yolun olduğuna değinen Tombul, "Ya işimize, güvencemize göz koyanlara karşı geleceğimize sahip çıkmak için örgütlü mücadeleyi yükselteceğiz ya da AKP’ye biat eden hükümet memurluğu ile güvencesiz, esnek, kuralsız çalışmanın gönüllü kulları olacağız" diyerek, ekledi: "Biz tercihini birinci yoldan yana kullanan kamu emekçilerinin örgütü olarak mücadeleyi yükseltemeye kararlıyız. Bunun için, bugün başlattığımız il gezileri ile yurdun dört bir yanına dağılan yöneticilerimiz emek karşıtlarının yaratmak istediği sis perdesini dağıtıyor."
REFERANDUM VE GREV ÇAĞRISI
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul açıklamanın sonunda şu çağrıda bulundu:
"Yalana karşı gerçeğin, haksız-hukuksuz olana karşı adil ve demokratik olanın açığa çıkarılması mücadelesinde, tüm kamu emekçilerini kendi tercihlerini, iradelerini ortaya koymanın bir aracı olarak 27-31 Mayıs 2013 tarihleri arasında yapacağımız referanduma katılmaya çağırıyoruz. Bize sormadan hakkımızda karar alanlara haklarımıza ve geleceğimize sahip çıktığımızı göstermek için tüm yurtta, işyerlerinde, alanlarda sandıklar kurarak oy kullanmaya, kendi referandumlarını yapmaya çağırıyoruz. Sadece bugün TBMM de olan” hükümet memurluğu” yasa tasarısına karşı değil her an bu tasarıya eklenme ihtimali hiç de uzakta olmayan sürgün-rotasyon düzenlemesine, performansa dayalı ücretlendirmeye, uyanık tüccar hesabıyla disiplin cezalarının değiştirilmesine, iş ve ücret güvencemizin tamamen ortadan kaldırılmasına karşı; 5 Haziran 2013 Çarşamba günü yapacağımız grev ile AKP iktidarını güçlü biçimde uyarmaya davet ediyoruz."