KESK: Bütçe savaşa, ranta ve ‘dindar nesil’e aktarılıyor

KESK: Bütçe savaşa, ranta ve ‘dindar nesil’e aktarılıyor

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), AKP’nin 2013 yılı merkezi yönetim bütçesinin savaşa ve ranta aktarıldıðına dikkat çekerek, “dindar nesil yetiştirme” projesine de ciddi oranda bütçeden kaynak ayrıldıðını vurguladı. AKP’nin bütçeyi kendi çıkarları için kullandıðını belirten KESK, kadınların, emekçilerin yaşadıðı eşitsizliðin ise derinleştirildiðinin altını çizdi.

KESK, Meclis’e sunulan 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’na ilişkin açıklama yaptı. Bugüne dek “savaşa deðil, eðitime saðlıða, emekçiye bütçe” diyen emekçilerin taleplerinin yine yok sayıldıðı belirtilen açıklamada, bütçede aslan payının ise içeride ve dışarıda sürdürülen savaş politikalarına ayrıldıðı vurgulandı.

Tasarının, AKP hükümetinin toplumsal muhalefeti baskı altında tutmaya yönelik “güvenlik” harcamalarının, Suriye’ye yönelik izlenen savaş politikaları ile katlanan savaş harcamalarının finansman bütçesini sunduðuna dikkat çekilen açıklamada, “Giderek küçülen sosyal harcamaların boyutları, 24 Ocak Kararları ile başlayan emekçilerin üzerinde kemer sıkma politikasının bir devamı niteliðinde olup, emekçilerin yok olmaya doðru sürüklenen kazanılmış haklarındaki daralmanın boyutları artık tolore edilemez noktalara gelmektedir” denildi.

2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nda 2013 yılı için öngörülen Saðlık Bakanlıðı’na ayrılan bütçe payının bir önceki yıla göre yüzde 25 azaldıðı hatırlatılan açıklamada, “Milli Eðitim Bakanlıðı bütçesindeki deðişim ise sadece yüzde 5 ile sınırlı kalmıştı. AKP hükümetinin siyasi tercihlerini somutlaştıran bu rakamlar, bu yıl esas harcama bütçesinin yoðunlaştırıldıðı alanlar da dikkate alındıðında daha bir netlik kazanmaktadır. AKP hükümetinin, devletin tüm şiddet aygıtlarını kendine muhalif kesimlerin üzerinde bir baskı mekanizmasına dönüştürdüðü ve Kürt sorununda izlediði askeri ve siyasi operasyon çizgisini daha da kuvvetlendirdiði alanlardan biri olan Kamu Düzeni Ve Güvenliði Müsteşarlıðı harcamalarında 2013 yılı için öngördüðü yüzde 26’lık artış bu yönelimin izlerini taşmaktadır” diye belirtildi.

Yıllar içerisinde gerçekleşen bütçe harcamalarının da AKP hükümetinin toplumun muhalif kesimler üzerindeki baskıcı ve otoriter anlayışını, Kürt sorununda ve Suriye'ye yönelik izlediði savaş stratejisinin bir yansımasını sunduðunun altı çizilen açıklamada, “Kamu Düzeni Ve Güvenliði Müsteşarlıðı bütçesinin gerçekleşme rakamları da bu minvalde çarpıcıdır. 2012 Ocak-Haziran gerçekleşen bütçe gideri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 107 artmıştır. MÝT bütçesindeki gerçekleşen harcama ise bu iki dönem arası yüzde 27'ye yakın artış yaşamıştır. Tüm bu içeride ve dışarıda savaş harcamaları artarken, Saðlık Bakanlıðı bütçesindeki gerçekleşen harcama ise öngörülen bütçenin yüzde 52 altında kalmıştır” denildi.

SAVAŞ POLÝTÝKALARINA AYRILAN BÜTÇE YARI YARIYA ARTTI

AKP hükümetinin siyasi kriz içinde olduðu ifade edilen açıklamada, “Ortadoðu’da emperyalist müdahalelerin taşeronluðunun maliyetlerinin artacaðı kaçınılmazdır. Kuşkusuz bu durum son bütçe planlamasına da yansımaktadır. Sosyal harcamaları daraltan oranda savaş harcamalarının arttırılması, gelecekte daha da artacak maliyetlere şimdiden kaynak ayrıldıðının da işaretlerini taşımaktadır. Bu kapsamda KESK-AR tarafından 2013 yılı bütçesine ilişkin yapılan tahmin deðişikliklerinde içeride ve dışarıda savaş politikalarına ayrılan bütçenin yaklaşık yüzde 50 arttırıldıðı tespit edilmiştir. 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısında ise “savunma ve güvenlik” harcamaları bu paralellikte yüzde 36'ya yakın bir oranda arttırılmaktadır. AKP hükümetinin daralan ekonomi kazanı ile birlikte, Suriye’ye emperyalist müdahalede üstlendiði taşeronluk görevinin aðır bedeli emekçilerin canını daha da çok yakmakta ve tüm bu ekonomik, siyasi, ideolojik krizlerin faturası yine emekçilere ödetilmek istenmektedir” ifadeleri kullanıldı.

‘DÝNDAR NESÝL’ FÝNANSE EDÝLÝYOR

2013 yılı için Diyanet Ýşleri Başkanlıðına ayrılan devasa bütçe payının AKP hükümetinin siyasi tercihlerinin bir parçası olduðu belirtilen açıklamada, “dindar nesil yaratma” konusundaki ısrarı ve somut adımları 4+4+4 dönüşümünde ortaya çıkan AKP hükümetinin şimdide bu dönüşümü halkın vergileri ile finanse etme niyetinde olduðu kaydedildi. “4+4+4 gerici eðitim sistemi ile eşit, parasız, bilimsel, demokratik, anadilde ve nitelikli eðitim hakkını, piyasacı, ırkçı ve tekçi eðitim anlayışına terk eden AKP hükümeti, şimdi de bütçede yaklaşık 4,5 milyar TL'lik bütçe ile Diyanet Ýşleri Başkanlıðına pastanın aslan payını vermektedir” denilen açıklamada, 2012 Yılı Bütçe Kanunu'ndaki bütçe payına göre Diyanet Ýşleri Başkanlıðı'nın bu payındaki artışın yüzde 22, geçen seneye göre 2013 yılı için öngörülen bütçe payının yüzde 13 arttırıldıðına dikkat çekildi.

KADINLARIN YAŞADIÐI EŞÝTSÝZLÝK DERÝNLEŞTÝ

Bütçenin toplumsal cinsiyet eşitliðinde önemli bir yere sahip olduðuna da deðinilen açıklamada, “Kamu harcamaları, kamu gelirleri ve vergilendirme yapıları, kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliði derinleştirebilir veya bu eşitsizlikle mücadele etmeyi tercih eder. Bugün demokratikleşme yönünde daha ileri bir çizgide bulunan ülkeler hızla Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme’yi (TCDB) bütçe politikalarının merkezine koymaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliðini saðlayabilmek için oluşturulacak mali önlemler, eşitsizliðin giderek derinleştiði koşullarla mücadele etmede devletin en aðırlık verdiði uygulamalardan biri olmalıdır. Devletin başındaki hükümetlerin en önemli görevlerinden biri eşitlikçi bir bütçe oluşturmaktır. Fakat ne yazık ki çalışma yaşamında erkek aðırlıklı bir işgücüne sahip ülkemizde, planlanan bütçeler kadınların yaşadıðı eşitsizliði gidermek bir yana, var olan kadın-erkek arasındaki gelir uçurumunu arttıran ve eşitsizliði körükleyen bir anlayışa sahiptir.

Ýşgücüne katılım oranının yüzde 50,8 olduðu ülkemizde, erkeklerde işgücüne katılım yüzde 71,9, kadınlarda ise yüzde 30,3’tür. Ev içi görünmeyen emeklerinin ekonomiye katkısı da düşünülürse vergi politikasında kadınların teşvik edilmesi, çalışma hayatına girmelerinde destekleyici olması beklenmektedir. Fakat yine ne yazık ki AKP hükümeti bünyesinde oluşturulan bütçeler böyle bir niyet ve anlayışla hazırlanmamaktadır. Önceki bütçelerde de olduðu gibi 2013 yılına ilişkin oluşturulan bütçede sosyal harcamaların budanması ve kamu hizmetlerinin bir hak olmaktan çıkarılması bu hizmetlerin evde kadınlar tarafından saðlanmasını kadınlara dayatmaktadır. Saðlık, eðitim harcamalarının kısılması, yaşlı, hasta ve çocuk bakımlarının artık kamusal bir hizmet olmaktan çıkarılması ile evde kadınlara yüklenen görev de aðırlaşmaktadır” diye kaydedildi.

KREŞLERE ÖDENEK YOK

Açıklamada, AKP hükümetinin meclise sunduðu bu yılı kapsayan tasarıda kamuya ait kreşlere, misafirhanelere ve spor tesislerine hiçbir şekilde yeni personel alınmayacaðı ve bu alanlara hiçbir şekilde bütçeden ödenek aktarılmayacaðına ilişkin madde de kadınların yükünü daha da aðırlaştıran hamlelerden birini oluşturduðu ifade edildi.



KAYNAK YAÐMA VE TALANA AKIYOR

AKP hükümetinin yarattıðı ranta dayalı satış stratejisi ile ülke kaynaklarını hızlıca satma sürecini Kentsel Dönüşüm ve “Çılgın Projeler” ile hızlandırdıðı belirtilen açıklamada, şu hususlara dikkat çekildi: “Yoðunluklu olarak yoksul emekçilerin yerleşim mekanlarını ve konutlarını yık-yap-sat modeli üzerinde yükselen Kentsel Dönüşümün maliyetinin 400 milyar doları aşacaðı bilinmektedir. Her ücret zammı döneminde emekçilerin karşısına ‘kaynak yok’ bahanesiyle çıkan AKP hükümetinin bu kaynaðı ‘kimler’ için sakladıðı gerçeði, bu projeler ile netliðini korumaktadır. Sosyal harcamaları sürekli bir daralmaya sürükleyen, ücret artışlarını sefalet düzeyine indiren AKP hükümetinin oluşturduðu bütçede, ‘Yok’ dediði kaynak vardır! Hem de fazlası ile ardır!”

‘AKP, KENDÝ ÇIKARLARINI KORUYOR’

“2011 yılı Ocak-Eylül dönemi için 221 milyar TL gerçekleşen bütçe gelirleri, 2012 yılı aynı döneminde 244 milyar TL’ye yükselmiştir” denilen açıklamada, “Vergi gelirlerinde aynı dönem içindeki artış ise yüzde 7’dir. Sadece Özel Tüketim Vergileri’ndeki artış yüzde 6 olarak gerçekleşmiştir. Yine vergi gelirlerinde 2012 yılsonu gerçekleşme tahmini 279 milyar TL olurken, 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nda 318 milyar TL’ye doðru bir artış beklenmektedir. Devletin görevi, topladıðı vergilerle kamu hizmetlerini toplumsal ihtiyaçları gözeterek yerine getirmektir. Devlete verilen vergi toplama hakkı, bu görevin saðlanmasına yönelik daðıtım ve paylaşım sorunlarının adil ve eşitlikçi bir düzlemde çözülmesi içindir. AKP hükümetinin ise görevini yapmadıðı, hatta kendi iktidar çevresinin çıkarları kapsamında verilen görevi ‘kötüye’ kullandıðı açıkça izlenmektedir. AKP hükümeti, belli grup ve sınıfların çıkarlarını korumak üzere elindeki tüm araçları dilediði şekilde kullanmaktadır. Bütçe de bunlardan bir tanesidir” diye belirtildi.