KCK İstanbul ana davası savunmalarla devam ediyor
KCK İstanbul ana davası savunmalarla devam ediyor
KCK İstanbul ana davası savunmalarla devam ediyor
91’i tutuklu, 205 Kürt siyasetçi, insan hakları savunucusunun yargılandığı İstanbul KCK ana davası savunmalarla sürüyor. Davada savunma yapan BDP İstanbul İl Örgütü eski yöneticisi Abdulrızak Dağcı, BDP faaliyetlerinin tamamının iddianamede KCK faaliyeti olarak yansıtıldığını belirterek, "Şimdi düşünüyorum acaba benim yöneticisi olduğum yerin tabelasında KCK mi, BDP mi yazıyordu?" dedi.
91'i tutuklu 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasının 8'inci duruşması 4'üncü günde Kürt siyasetçilerin savunmaları ile devam ediyor.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma, BDP İstanbul İl Örgütü eski yöneticisi Abdulrızak Dağcı'nın savunması ile devam etti. Dağcı, Yüksekovalı olduğunu, savcının da "Bu Yüksekovalıdır, kesin suçludur" mantığıyla dosyasını kabarttığını belirtti. BDP bünyesindeki tüm faaliyetlerinin suç delili gibi iddianameye işlendiğini aktaran Dağcı, "Bu dosya kapatılmalıdır. BDP'nin bütün çalışmaları suç olarak görülmüş. Şimdi düşünüyorum acaba benim yöneticisi olduğum yerin tabelasında KCK mi, BDP mi? yazıyordu diye" dedi. Kürtlere sürekli 'siyaset yapın' denildiğini aktaran Dağcı, "Bize siyaset yapın diyorlar. Siyaset yapıyoruz. Toplantılarımız suç sayılıyor. Telefonlarımız dinleniyor. Takip ediliyoruz. Yaptığımız her şey yasadışı örgütle bağlantılandırılıyor. Şimdi biz soruyoruz, peki biz ne yapalım?" ifadelerini kullandı.
Gözaltına alındıklarında soruşturma savcısının kendisine, "Sizin kaleminiz silahtan beterdir" dediğini aktaran Dağcı, "Bu dil doğru bir dil değildir" dedi. Telefon dinlemeleri ve bazı dokümanlarda geçen "örgütsel toplantı, parti çalışmaları" gibi kavramların illegalize edildiğini belirten Dağcı, "Biz bir siyasi partiyiz, örgütsel toplantı deyince siz ne anlıyorsunuz? PKK şeklinde mi anlıyorsunuz? Örgütsel toplantılarımız tabi ki oluyordu. BDP olarak bizim tüzüğümüz belli, yöneticilerimiz belli, her şeyimiz alenidir. Gizli bir şey yoktur" diye konuştu.
Dağcı, yine iddianameye delil olarak konulan çok sayıda BDP toplantısına dikkat çekerek, "Toplantılarımız KCK toplantıları diye alınmış. Peki, yasal bir parti var ve çalışma yürütüyor bunun toplantıları nerede?" diye sordu. Dağcı, iddianamesinde er alan, telefon kayıtlarının, ortam dinlemelerinin ve katıldığı toplantıların hukuksuz bir şekilde oluşturulduğunu ve bütün bunların dosyadan çıkarılmasını talep etti.
Dağcı savunmasını tamamlamasının ardından mahkeme heyeti, Dağcı hakkındaki delil ikamesine geçti. Delil ikamesi sırasında mahkeme heyeti Dağcı'ya iddianamede ve ek klasörlerinde yer alan ortam dinlemeleri hakkında sorular yöneltti.
Mahkeme heyeti, delil ikamesine öğlenden sonra devam edileceğini açıklayarak, duruşmaya öğlen arası verdi.