‘KCK’ Basın davasında 'savunma' krizi
‘KCK’ Basın davasında 'savunma' krizi
‘KCK’ Basın davasında 'savunma' krizi
"KCK basın davasının" 8'inci duruşmasında DİHA Muhabiri Sadık Topaloğlu'nun delil ikamesinin ardından söz alan Avukat Sinan Zincir, tutuksuz müvekkillerinin savunmalarının hazır olmadığı gerekçesi ile savunmasını yapmayan tutuklu müvekkillerin savunmasına geçilmesini talep etti. Bu talebi reddeden Mahkeme Başkanı Ali Alçık, savunmasını yapmayan tutuksuz yargılanan gazeteciler hakkında yasal işlem başlatacağını belirtti.
"KCK basın davası"nda 20'si tutuklu 46 Kürt gazetecinin yargılandığı 8'inci duruşması İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin de izleyici olarak katıldığı duruşmada Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri Sadık Topaloğlu savunmasını tamamladı.
Savunmasında iddianamede hakkında sunulan delillere değinen Topaloğlu, yurt dışına giriş çıkışlarının suç delili olarak dosyasına konulduğunu, bununla seyahat özgürlüğünün kısıtlanmaya çalışıldığına dikkat çekti. Topaloğlu, haber kaynakları ile yaptığı telefon görüşmelerin suç delili sayıldığını da belirtti. Topaloğlu, arkadaşı ile yaptığı bir telefon görüşmesinde, kullandığı "Benim acil haber yazmam gerekiyor" suç olarak iddianameye konulduğuna vurgu yaparak, "Ajanslar sıcak haber servis ederler. Dolayısıyla haber geç kaldığında bir ajans için o haberin bir değeri kalmaz. Onun için acil haber yazmam gerekiyor diyorum. Bir gazetecinin haber yazıyorum demesinin suç olarak görüldüğünü de ilk defa burada gördüm" diye konuştu.
"KCK" operasyonları ile ilgili yaptığı haberlerin iddianamede, "ajitasyon haber arayışında olduğu" şeklinde geçtiğini belirten Topaloğlu, "Bir yerde bir operasyon oluyor. Yüzlerce kişi gözaltına alınıp tutuklanıyor. Ve ben bunun haberini yaptığımda bu ajitasyon oluyormuş. Açalım interneti bakalım ben hariç kaç kişi o haberi geçmiş. Emin olun bütün medyada bunu göreceksiniz. Bundan ajitasyon yapmak amaçlı haber arayışında olduğu algısına sayın savcı nasıl varmış anlamış değilim. Bu olsa olsa yapılan KCK operasyonlarının saklanmaya çalışmasıdır. Yaptığım haberlere ilişkin bana hangi TV'ye katılıp katılmayacağımı kimse belirleyemez. Ben bir gazeteciyim. Arkadaşımı da yönlendirebilirim. Bununla ilgili telefon görüşmeleri de yapabilirim. Arkadaşım da beni yönlendirebilir" şeklinde konuştu.
Suçlandığı haberlerin aynısını hala yazama devam ettiğini dile getiren Topaloğlu, "Beni KCK operasyonları ile ilgili haber yapmak ile suçluyor sayın savcı. Ben bugünde bu haberleri yapıyorum. Eminim mahkeme heyeti beni her gün burada görüyordur. Basın bölümünde diğer meslektaşlarımla birlikte bu haberleri yapmaya devam ediyorum. Çünkü bunlarda suç teşkil edecek bir şey yok. Tamamen mesleki ilkelerime uygun hareket ediyorum" dedi. Yargılanmaların kendilerine yönelik değil mesleklerine yönelik olduğuna dikkat çeken Topaloğlu, mahkeme heyetinin kendisi ve yargılanan tüm arkadaşları için beraat kararı vermesini talep etti. Topaloğlu'nun savunmasını tamamlamasının ardından delil ikamesine geçildi.
Delil ikamesinin tamamlamasının ardından Avukat Sinan Zincir söz alarak, tutuksuz müvekkillerinin savunmalarının hazır olmadığı gerekçesi ile savunmasını yapmayan tutuklu müvekkillerin savunmasına geçilmesini talep etti. Zincir'in talebini reddeden Mahkeme Başkanı Ali Alçık, "İsmini okuduğum tutuksuz sanıklardan savunmasını yapmayan kişi hakkında yasal işlem başlatacağız" dedi.
Bunun üzerine Zincir'in 10 dakikalık ara talebini kabul eden mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi. Aranın ardından tutuksuz sanıklardan Zuhal Tekiner'in savunmasına geçildi.