KCD-E: Türk devleti Fransa halkına karşı da savaş suçu işledi

KCD-E: Türk devleti sadece Kürtlere karşı değil, aynı zamanda Fransa halkına karşı da savaş suçu işlemiş ve dolayısıyla uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanması gereken suçlu bir devlet konumuna gelmiştir

Paris katliamına ilişkin bir açıklama yapan KCD-E, “13 Kasım’da Fransa halkına saldıran ve yüzlerce sivil, masum insanın katledilmesine neden olan katliamın sorumlusu aynı zamanda Türk devletidir de. Bu anlamda Türk devleti sadece Kürtlere karşı değil, aynı zamanda Fransa halkına karşı da savaş suçu işlemiş ve dolayısıyla uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanması gereken suçlu bir devlet konumuna gelmiştir” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KCD-E, 13 Kasım 2015’te Fransa halkının tarihine acı dolu ve ıstırapla yoğurulmuş bir gün olarak geçeceğini belirtti.

“Bu acı dolu günü asla unutmayacağı ve ona bu acıyı yaşatanları asla affetmeyeceği kara bir gün olarak kendi belleğine kazacak olan Fransa halkının acısını paylaşırken, Avrupa’da yaşayan Kürt halkı olarak her zaman yanında olduğumuzu burada bir kez daha vurgulamak isteriz” diyen KCD-E Eşbaşkanlığı, 129 masum ve sivil insanın hunharca ve vahşice katledilmesinin, yüzlercesinin yaralanmasının sadece Fransa halkı için değil, aynı zamanda tüm insanlık için büyük bir felaket ve korkunç bir ısdırap olduğuna dikkat çekti.

Tarihin bu aydınlık çağında, bir o kadar karanlık bir vicdan ve ruh dünyasına sahip olan bu vahşi insanlık düşmanı canilerin gerçekleştirdiği bu korkunç olay karşısında sakin durmasının mümkün olmadığını vurgulayan CDK-F şunları kaydetti:

“Ancak şunu vurgulamak isteriz ki, bu  korkunç katliamı gerçekleştiren canilerden daha fazla, onları besleyen, büyüten ve silahlandıran Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve diğer bazı devlet ve güçler suçlu olduklarını, esas olarak bu devlet ve güçlerden hesap sorulması elzem olduğunu yüksek sesle belirtmek artık kaçınılmaz olmuştur.

Evet, bu canileri, katil sürelerini, vahşi yaratıkları ve kanla beslenen vampirleri besleyenler esas olarak Türk devleti ve ondan birinci derece sorumlu olan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Türkiye önce besledi, sonar büyüttü, ardından Rojava’da, Suruç’ta, Amed’de, Ankara’da ve Kobanê’de Kürt halkına saldırttı. Şimdi de bazı tavizler karşılığında, PKK, PYD ve bazı demokrat, aydın ve yurtsever hareketlerle aynı kefeye koyarak uluslararası düzeyde pazarlık konusu yapmak istemektedir. Önce besle, sonar Kürtlere karşı kullan, şimdi de uluslararası düzeyde PKK-PYD ile aynı ‘terörist’ kategorisinde pazarlık konusu yaparak, bir taşla iki kuşu vurma siyaseti  bilinen klasik bir Türk taktiği olduğu artık herkes biliyor.

Terörist örgütleri besleme ve onlarla uluslararası devletlerle pazarlık konusu yapma, Türk devletinin esas politikası olmuştur. DAİŞ’in beslenmesi ve insanlık düşmanı terörist bir örgüt haline getirilmesi de aynı politikanın bir sonucu olmuştur. Dolayısıyla 13 Kasım’da Fransa halkına saldıran ve yüzlerce sivil, masum insanın katledilmesine neden olan katliamın sorumlusu aynı zamanda Türk devletidir de. Bu anlamda Türk devleti sadece Kürtlere karşı değil, aynı zamanda Fransa halkına karşı da savaş suçu işlemiş ve dolayısıyla uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanması gereken suçlu bir devlet konumuna gelmiştir. Kısacası Türk devleti de suçludur, yüzlerce insanın kanına girmiş bir devlet konumunu yaşamaktadır. Fransa’da katledilen yüzlerce insanın kanından da birinci derecede sorumludur. Yargılanması ve hesap sorulması gereken terörist bir devlettir.

Bir kez daha Fransa halkının acısını paylaşıyor, bir daha başta Fransa halkı, Kürtler ve diğer halkların benzer acıları yaşamamaları için katil DAİŞ’le mücadelede sonuna kadar birlikte olacağımızı belirtiyoruz.”