Kayıp yakınlarından Ergenekon’a tepki, Rojavaya destek
Kayıp yakınlarından Ergenekon’a tepki, Rojavaya destek
Kayıp yakınlarından Ergenekon’a tepki, Rojavaya destek
Amed ve Şırnak'ın (Şirnex) Cizre ilçesinde (Cizîr) bir araya gelen kayıp yakınları Ergenekon davasında yargılananların Kürtlere karşı işlediği suçlardan dolayı cezasız kalmasına tepki gösterdi. Kayıp yakınları Rojava’da gerçekleştirilen saldırı ve katliamları da kınayarak İslam dünyasına duyarlılık çağrısı yaptı.
İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 235'incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eylemde, 1992 yılında Şırnak'taki Newroz'da gözaltına alındıktan sonra kendinden bir daha haber alınamayan İlhan Bilir ile ağabeyi Ramazan Bilir'in akıbeti soruldu.
Eylemde üzerinde kayıpların fotoğraflarının bulunduğu "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartları açıldı. Eyleme çok sayıda yurttaşın yanı sıra, Belediye-İş Sendikası, 78'ler Vakfı, KESK bileşenleri de katıldı. Eylemde konuşan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, buruk bir bayramı daha geride bıraktıklarını ve kayıp yakınlarının bayramda ziyaret edecekleri bir mezarının bulunmadığını söyleyerek, kayıpların faillerinin bulunması için defalarca yargıya seslendiklerini ifade etti.
Bilici, geçen hafta görülen Ergenekon davasında yargılananların birçoğunun coğrafyalarında kaybettirilenlerin uygulamacıları ve sorumluları olduğuna vurgu yaparak, "Devletin aklı hiç değişmedi. Hükümet kendi politikaları doğrultusunda bu Ergenekoncuları yargıladı. Ancak bu Ergenekoncuların davasında burada bulunan kayıp yakınların anneleri dinlenecekti. Ergenekoncular bu coğrafyada darbe yaptı, hükümet bunun hesabını sormalıdır. " diye konuştu.
RAMAZAN VE İLHAN BİLİR NEREDE?
Ardından konuşan İHD Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Necibe Güneş Perinçek, 1992 yılında Şırnak merkezinde Newroz kutlamaları sırasında polislerce yapılan müdahalede gözaltına alındıktan sonra kaybedilen İlhan Bilir ve ağabeyi Ramazan Bilir'in kaybediliş öykülerini anlattı. Ramazan Bilir'in, Newroz olayları sonrasında Şırnak'tan Cizre'ye göç ettiğini aktaran Perinçek, "Kardeşi İlhan Bilir askerden izinli memleketi Cizre’ye gelir, izin bitimine yakın bir günde Şırnak'taki yakınlarını ziyarete gider. İlhan iki gün sonra yakınlarının evine gelen kişilerce götürülür. Götürenler, 'İlhan'ı sormayın 3 gün sonra serbest bırakacağız' der, ancak İlhan'dan bir daha haber alınmaz. Ağabey, Ramazan bu olaydan sonra evini bir daha Şırnak'a taşır ve kardeşi İlhan'ı bulmak için çalmadık kapı bırakmaz. Bu nedenle bazı karanlık güçler sürekli onu rahatsız eder. JİTEM ekibiyle çalıştığı öğrenilen Ali adlı bir şahıs Ramazan'ın evine gelir; 'Kardeşinin nerede olduğunu öğrendim, gel birlikte Cizre'ye oradan da Kuzey Irak'a gidelim' der. Ramazan, Ali adlı şahısla gittikten sonra bir daha ondan da haber alınamaz" diye konuştu.
Bilir'in eşinin 15 gün sonra mahalle muhtarını yanına alarak emniyet ve savcıya şikâyette bulunduğunu belirten Perinçek, "Ali adlı şahıs kısa bir sorgulamadan sonra bırakılır. Çünkü Ali adlı şahıs verdiği ifadede, Ramazanla birlikte Cizre'ye gittiğini, daha sonra Ramazan'ın yanından ayrıldığını söyler. Ve o günden sonra iki kardeşten haber alınamaz" diye anlattı.
Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi ile açıklama sona erdi.
DAYİKÊN ŞEMİYÊ: ROJAVA'YA SESSİZ KALMAYIN
Kayıp yakınlarının toplandığı diğer bir yer ise Şırnak’ın Cizre ilçesi oldu. Yakınlarını "faili meçhul" veya yargısız infazlarda kaybeden Dayikên Şemiyê her hafta olduğu gibi bu hafta da Cizre Lisesi önünde bir araya geldi.
Eylemde anneler, kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşırken, oturma eylemine MEYADER, KURDÎ-DER ve İHD yöneticileri de destek verdi. Bu haftaki eylemde 1994 yılında kaybedilen Yahya Akman'ın hikâyesi anlatıldı. Akman'ın annesi Bedriye Akman, çocuğunun Silopi'den gelirken yolda Hekim Güven, Bedran, Kamil Atak ve Binbaşı Cemal Temizöz tarafından alındığını ve infaz edildiğini belirterek, "Oğlum boş yere katledildi. Bizler bu katiller hakkında davacı olduk, ama bu güne kadar arpa kadar yol alamadık. Bizim çocuklarımızın kemikleri çürüdü, bizler bu katillerin peşini bırakmayacağız" diye konuştu.
ADALET VE DEMOKRASİ İSTİYORUZ
Akman'ın hikâyesinin anlatılmasının ardından konuşan MEYADER Cizre yöneticisi Kasım Yiğit, adalet arayışı içerisinde olan annelerin talepleri yerine getirilmedikçe Kürt halkı olarak kendilerine bayramın olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti: " Türkiye'de gerçek bir adaletin ve demokrasinin oluşmasını istiyorsanız bu annelerin sesini, çığlığını duyun. Dindar olarak kendilerini görüp dünyanın karşısına çıkıp Kürtlerin malını, canını ve namusunu helal edenlere de sesleniyorum. Bir an önce çıkın ve bu vahşi katillere karşı tepkinizi ortaya koyun. Hiçbir ayette, surede kardeşkanı ve Müslüman kanının helal olduğu görülmemiştir. Sizler ne zamana kadar bu vahşetin karşısında sessiz kalacaksınız. Sessiz kalmanız halinde sizler de bu vahşetin ortağı olacaksınız."
Yiğit konuşmasında Kürtlerin ve İslam âleminin ramazan bayramını da kutladı. Yiğit'ten sonra bir konuşma yapan İHD Şırnak Temsilcisi Yusuf Vesek, adalet, hukuk ve barışın her insanın hakkı olduğunu belirtti.