Hollanda’nın Rijswijk kasabasında düzenlenen panelde KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ile YNK Siyasi Büro Temsilcisi Mele Bextiyar birer konuşma yaptı. 14 Temmuz direnişine dikkat çeken Kartal, “1982 Amed Zindanı’ndaki direniş olmasıydı bugünlere gelemezdik” dedi. YNK Siyasi Büro Temsilcisi Mele Bextiyar da, “Dünya tarihinde bazı devrimler, halkların geleceğine yön vermiştir. Örneğin Fransız Devrimi tüm dünyayı etkilemiştir. Arap toplumu, Cemal Abdul Nasır devriminden etkilenmiştir. Kuzey Kürdistan’da PKK zindan direnişleri tüm Kürtleri etkilemiştir” dedi.

Hollanda’nın Rijswijk kasabasında dün Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK), KCD-Avrupa ve Hollanda Kürt Dernekleri Federasyonu (FED-KOM) ortak bir panel düzenledi. KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ile YNK Siyasi Büro Temsilcisi Mele Baxtiyar’ın konuşmacı olduğu panele yaklaşık 500 kişi katıldı.

İlk konuşmayı yapan Kartal, “Bugün 14 Temmuz, bundan 31 yıl önce Diyarbakır Zindanı’nda faşist Türk rejimi başta Kürt halkı ve onun öncü kadrosu, PKK üzerindeki baskı ve zulüm, dünya tarihinden hiç silinmeyen kara bir leke olarak anılacaktır” dedi.

Tüm baskıların amacının Kürt özgürlük mücadelesini esir almak olduğunu da vurgulayan Kartal, 14 Temmuz direnişinde Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz’ın özgür ve onurlu bir yaşam için bedenlerini ölüme yatırdığını hatırlattı. Türk devletinin tüm baskı, zulüm, insanlıkdışı uygulamalarının Kürt özgürlük savaşçılarının iradesini kıramadığını da kaydetti. Kürt özgürlük hareketinin ilk başarısının Amed Zindanı’nda başladığını da sözlerine ekledi.

“O Amed direnişi bugünü, yani 2013’leri yarattı” diyerek sözlerini sürdüren Kartal, faşist Türk devletinin ne Amed Zindanı’nın iradesini kırabildiğini, ne de İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı esir alabildiğini de belirtti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 2013 Newrozu’nda, 2011 ve 2012 yıllarında gerilla mücadelesinin en üst düzeye ulaştığına dikkat çektiğini, Rojava derinişi ve Güney Kürdistan’daki kazanımlarla bu yüzyılın Kürt yüzylı olduğu mesajını verdiğini de söyleyen Kartal, “Kürt halkı dünyaya barış, demokrasi ve özgürlük için hazır olduğunu göstermiştir. Kürt ulusal birliği Ortadoğu’da Kürtleri biraz daha özgürlüğe yakınlaştıracaktır. Kürt halkın direnişi ve mücadelesi dört parçada birliği dayatıyor” dedi.

Hewler’de yapılacak Kürt konferansında dört parçadaki parti, kurum ve kuruluşların bir araya gelerek, Kürt halkına özgür ve onurlu bir yaşam sunacağını da sözlerine ekledi.

Kartal’ın ardından da YNK Siyasi Büro Temsilcisi Mele Bextiyar söz aldı. Dünyada hiçbir halkın Kürtler kadar baskı ve zulüm görmediğini vurgulayan Bextiyar, “Kürtler kadar hiç kimse özgürlüğü ve demokrasiyi hak etmedi” dedi. 1990 yılında Birinci Körfez Savaşı’nda binlerce Güney Kürdistanlının, Kuzey Kürdistan’ın sınırlarına dayandığını hatırlatan  Baxtiyar, “Tüm imkansızlık ve yetmezliklere rağmen Kuzey halkı Güney halkına tüm yardımları sundu. Hiçbir Kürt o günlere geri dökmek istemez” dedi.

Dünya tarihinde bazı devrimlerin halkların geleceğine yön verdiğini belirtti ve şöyle devam etti: “Örneğin Fransız Devrimi tüm dünyayı etkilemiştir. Arap toplumu Cemal Abdul Nasır devriminden etkilenmişlerdir. Kuzey Kürdistan’da PKK zindan direnişleri tüm Kürtleri etkilemiştir. Eğer bugün Kürt baharı veya Kürt yüz yıllı yaşanıyorsa Kürt halkın yüz yıllık direnişin sonucudur.”

Güney Kürdistan ve Rojava’daki kazanımların, tüm Kürtlerin başarısı olduğunu da söyleyen Bextiyar, “Kürt halkı Simkoların, Şex Saidlerin, Gazi Muhammedlerin ve Mele Mustafa Barzanilerin direnişini ve mücadelesini unutmadı. Eğer ulusal birlikten bahedeceksek tarihimizden ders çıkarmamız gerekir. Hangi inançtan veya hangi ideolijiden olursak olalım Kürt ulusal birliğini oluşturmak zorundayız” dedi.

Ekonomik ve kültürel gelişmenin önemine de dikkat çeken Mele Bextiyar, globalleşen dünyada Kürtlerin ekonomik olarak gelişme zorunda olduğunun da altını çizdi. Türk devletinin Güney Kürdistan’da yılda 10 milyar dolardan menfaat sağladığını da hatırlatan Mele Bextiyar, Kürtlerin ekonomik çıkarlarını düzenleyecek ve geliştirecek oluşumlara gitmesinin önemine vurgu yaptı. Güney Kürdistan’ın ekonomisinin gelişmesine rağmen, bölgenin ithalat ve ihraccatının koordisini başka şirketlerin sağladığını da belirtti.

Mele Bextiyar, konuşmasına şöyle devam etti: “Sayın Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu’da halkların konfederalizm manifestosu aslında en uygun yöntemdir. Bunu tüm halklarla birlikte tartışmak gerekir. Yol ve yöntemleri ortak mecrada olması gerekir.”

Mele Bextiyar Hewler’deki konferansı desteklediklerini, Kürt ulusal birliğinin sağlanması için gerekli çalışma içerisinde olacaklarını da sözlerine ekledi.